Kadın Özgürleşmesi İçin Ne Yapmalı? – Hüsniye Seheroğlu

Kadın Ne Değildir?

Evde her işi yaptıracağın, kirli çorabını yıkattıracağın, yemek yapamadığı için önce sövüp sonra hesap sorabileceğin, yolda yürürken etek giydi diye istediğin gibi laf atıp taciz edeceğin, yolda yürüdüğünü görünce ıslık atabileceğin bir varlık değildir!

Kadın, erkeklerin hizmetçisi, cinsel objesi, malı , seks kölesi, kuluçka makinesi, namusu DEĞİLDİR!

Kadınların fiziksel, cinsel, ruhsal ve ekonomik şiddete maruz kalmasına ve art arda yaşanan kadın cinayetlerine rağmen halen ülkemizde kadına yönelik şiddeti önleyici tek bir adım atılmış değildir.

Kadına Yönelik Şiddetin Boyutu:

Dünyada her 3 kadından 1’i hayatında en az bir kez aile içi şiddete maruz kalıyor. Yakın coğrafyamız Türkiye’ye bakıldığında eşi veya eski eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı %39. Ülkemizde 2016 yılında polise darp edildiği şikayetiyle başvuran kadın sayısı 210.

Kadınlar olarak ne istiyoruz?

Sokakta tek başına istediği gibi dolaşmak, taciz edilme korkusu olmadan yürüyebilmek,
üzerinde herhangi bir baskı olmaksızın istediğini giymek, istediği gibi gülmek, kahkaha atmak, istediği yerde istediği gibi hareket etmek, sosyal medyayı küfürlere ya da sapıkça mesajlara maruz kalmadan kullanabilmek, mobbinge ve cinsel istismara uğramadan iş alanında varlık gösterebilmek….

Peki, Ne Yapılmalı?

Sığınma evleri açılmalı.

Şiddet gören kadınlarda adli yardım ve psikolojik destek sağlanmalı.

Ev içi şiddet direnişçileri için devlet ücretsiz danışma merkezleri kurmalı.

Devlet tarafından, toplumda bu yönde farkındalığı artıracak eğitimler, uygulamalar başlatılmalı.

Maddi imkansızlıklar, kadın özgürleşmesi açısından önemli bir engel olduğundan ekonomik durumu kötü olan kadınlar için ihtiyacına göre iş ve eğitim imkanı yaratılmalı, sosyal yardım sağlanmalı.

Asgari ücret artırılmalıdır.

Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet suçları ciddi şekilde takip edilerek soruşturulmalı ve caydırıcı cezalar verilmelidir.

Ders kitaplarında cinsiyet kalıp yargılarını pekiştiren unsurlar müfredattan kaldırılırken toplumsal cinsiyet eşitliği temelli bir bakış açısıyla ders kitapları ele alınmalı.

Kamusal kreşler kurulmalı, babalık izni artırılmalı.

Bebek, çocuk, hasta ve yaşlılara bakım hizmetleri ücretsiz ve erişilebilir olmalıdır.

Özetle, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için cinsiyetçiliğe, yoksullaşmaya ve muhafazakarlaşmaya karşı da mücadele etmeli, devletin sosyal politika alanından geri çekilmesine müsaade etmemeli ve kadın özgürleşmesi için her alanda mücadeleyi yükseltmeliyiz.

Hüsniye Seheroğlu

Bağımsızlık Yolu Üyesi