Kırmızı Minibüs Ft Gece Kulüpleri – Pınar Piro

Kırmızı bir minibus. Gemiye binip gelmiş. Içinde iki kadın bir de pezevenk. Üstelik de kadınlardan biri pezevengin eşiymiş!?!  Kıbrıs o kadınlar için bir minibüsün arkasındaki kabustan başka hiçbirşey değil. Kahraman polis teşkilatımız kadınların ücret karşılığı pazarlandığından şüphelenmiş ve günlerce takip etmiş. Sonra da baskın yapmış, yakalamış suçluları!!!

Peki bu insanların suçu nedir? Ücret karşılığında bedenini satmak? Başkasını zorla ilişkiye girmeye zorlamak ve bundan para kazanmak? Kadın bedenini pazarlamak?

Eğer tüm bunlarsa suç, ülkenin dört bir yanında pırıl pırıl parlayan ışıklı dünyalarda neler yaşandığından haberdar değil miyiz? Aynı polis teşkilatımız yüzlerce kadının o dört duvar arasında pazarlanıp zorla çalıştırıldığından şüphelenmiyor mu?

Gece kulüplerinde de patronlar ülkeye bir umutla gelen veya zorla getirtilen kadınları kölelik şartlarında çalıştırıyor. Kadınlar karşı koyamadıkları müşterilerinin her isteğini yerine getirmek zorunda, hergün şiddetin binbir türlüsüne maruz kalıyorlar. Devlet hastanesinde periyodik aralıklarla yapılması gereken sağlık kontollerinde kendilerini hastalıklı gibi hissediyorlar. Pasaportlarına el koyuluyor. Hayatlarına girip çıkan herkes onlara bir mal gibi davranıyor. Bazen bir dört duvar arasında bazen uçsuz bucaksız bir köşede cesetleri bulunuyor. Ancak hiçbir polis burada kadın pazarlanıyor diye bas bas bağıran gece kulüplerine suç üstü yapıp da tutuklamıyor o büyük pezevenkleri. Neden? Neden devletimiz kapatamıyor bu gece kulüplerini? Yetmiyor bir de üstüne gece kulüpleri ile ilgili çalıştay düzenleyip gece kulüpleri birliklerini de çağırıyor?

Evet birinin bir başkasının bedeni üzerinden isteği dışında para kazanması suç ve o kırmızı minibüste yaşananlar da doğru değil. Ama günah keçimiz mi o minibüste yaşananlar? Gerçekten devletimiz övünecek mi bu muhteşem suç üstü operasyonu ile???

Bu büyük bir sorun ve sorunun temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatıyor. Cinsel birlikteliklerde bir kişi diğerine sahip olduğunu düşündüğü sürece de seks köleliği sorunu var olmaya devam edecek. Kimse kimseye sahip olamaz, ruhen de bedenen de bu mümkün değil, olmamalı. Bir insanı kendi zevkleriniz için istemediği birşeye maruz bırakamazsınız. Hele ki bunu para kazanmak için zorla hiç yapamazsınız.

Bu nedenle de;

*seks işçilerinin yaşam koşulları güvenceye alınmadığı

*vesika uygulamaları sonlandırılıp, seks işçisi kadınların hukuki haklardan faydalanmasının koşulları yaratılmadığı

*çalışanların hakları ile ilgili her türlü kuruma veya örgüte üye olmaları yasaklandığı

*kendi isteğiyle çalışanların barınma, ulaşım, seyahat ve sağlık hakları önündeki engeller kaldırılıp kısıtlamalara son verilmediği

*seks işçilerinin çalışma koşulları iyileştirilip, köleci, baskıcı, şiddet içeren sistem ortadan kaldırılmadığı

*zorla seks işçisi çalıştırmak yasaklanıp, uymayanlar hakkında yasal işlem başlatılmadığı

*ve en önemlisi devletle seks endüstrisi arasındaki mafyatik ilişki bağı kopmadığı sürece

Evet

GECE KULÜPLERİ KAPATILMALIDIR

Pınar Piro

Baraka Kültür Merkezi Aktivisti