Okullar Açıldı mı? – Onur Bütüner

Evet yeni eğitim-öğretim dönemi açıldı. Hatta açılalı birbuçuk aylık bir zaman da oldu. Ve dönemin başında baktığımızda ilk defa tüm eğitimcileri heyecanlandıran bir eğitim bakanlığı kadrosu vardı karşımızda. Futboldan benzetme yaparak örnek verecek olursak zamanında Real Madrid’in kurduğu Los Galaktikos diye adlandırılan kadro kadar donanımlı ve alanında başarılı insanlardan oluşuyordu. Eğitim bakanı, uzun yıllar kamuda hem öğretmenlik hem de yöneticilik aynı zamanda sendika başkanlığı, müsteşarı özel okullarda uzun yıllar idarecilik, bakan müdürü uzun yıllar hem kamuda öğretmenlik hem de uzun yıllar sendika başkanlığıyapmış. Baktığınızda eğitimin içinden gelen insanlardan oluşmuş, her sorunu bilen hatta zamanında, önceki bulundukları pozisyonlarda sorunların çözülmesi için mücadele etmiş insanlar.

İşte böyle bir kadro ile bu döneme başladık. Aslında bir önceki dönemin ortasında bu kadro ile eğitime devam etmiştik. Ama yine futboldan örnek verecek olursak dönem ortasında gelmiş bir teknik direktör gibi geçtiğimiz dönemi bi şekilde geçirdik. Ancak yeni döneme eğitim bakanlığındaki kadroya güvenle ve heyecanla başladık. Çünkü artık eğitimdeki sorunlardan anlayan çözmek için uğraşacağını düşündüğümüz insanlar oradaydı. Peki ne oldu?

Daha geçtiğimiz haziran ayında okullar tatile girer girmez kuran kursları açıldı. Ve bakanlığımız buna bırakın seyirci kalmayı, bile bile göz yumdu. Çocuklarımızın bilimsellikten uzak eğitim almalarına izin verdi.

Tabi sorunlar sadece bununla kalmadı. Eylül’de okullarımız açılırken deftersiz, kitapsız, kalemsiz ve de öğretmensiz açıldı. Yeterli öğretmen kadroları zamanında alınamadı. Bu durumdan dolayı okullara yeni öğretmenler daha geçtiğimiz günlerde gitmeye başladı. Ve bunun yanında hala daha okullara kitapların gönderilmesi tamamlanamadı. Okulların açılmasından bir buçuk ay geçmesine rağmen okullarımızda hala daha bazı kitaplar eksik. Okullarımızda yaşanan bu eksiklerde uğraşmaktan ve bunları yazıp çizmekten eğitimin, müfredatın içeriğini hala tartışamıyoruz. Şu an uygulanan eğitimin bilimselliği, güncel ihtiyaçlara, çocukların gelişimine ne kadar uygun olduğu, doğa ve kendi kültürümüz ile bağı hiç tartışılamıyor. Her sene aynı eksikleri konuşmanın yarattığı bir eksiklik olarak bu alanlarda bir arpa boyu yol gidilemiyor.

Bu kadar eksiğin olduğu yerde haliyle çocuklarına yeterli eğitimi vermek için uğraşan emekçi öğretmenlerimiz mecburen bu eksikliklerin tamamlanması için velilerden yardım talep etmek durumunda kalıyor. Ve birden öğretmenlere karşı tepkiler yükselmeye başlıyor. Ama neden öğretmene? Kabul ediyorum. Eksikleri bir şekilde ailelerden para toplayarak tamamlamak sadece günü kurtarır. Sorunun çözülmesine yardımcı olmaz. Hatta belki de sorunun yaratacağı sıkıntıları örtbas ederek çözülmesinide engelliyor olabilir. Ancak zaten emekçi öğretmen dostlarımız bunu sorunun çözülmesi için değil, sorunun mağdurları çocuklarımızın eğitimde yaşanan bu sıkıntıları daha az hasarla atlatması için uğraşıyor. Tabi sadece bununla kalmayıp eğitimdeki sıkıntıların çözülmesi için de mücadele etmeli. Ancak tepkiler karşısında eğitim bakanı çıkıp ne diyor? Okulların para alma hakkı yoktur. Vermeyin. Gerekli soruşturmaları yapacağız vs. Yerine getirmesi gereken hiçbirsorumluluğu yerine getirmeyen bakan bir de kendi sebeb olduğu sorunlar karşısında hedef olarak öğretmeni gösteriyor. Aslında bu da bize tam olarak koltuğa ne kadar ısındığını gösteriyor.

Ülkemizde eğitimin ücretsiz ve herkese eşit olduğuna dair bir söylenti var. Hatta bu anayasa ile de korunuyormuş. Peki nerde? Bir buçuk ayı geçmesine rağmen hala kitap, defter, öğretmen eksikliklerini konuşuyor haldeyken nerede? Eğitim artık ülkemizde bu kadar eksikliğin içinde ücretli hale geldi. Aileler kitap, defter, kırtasiye, temizlik masraflarını ödemekle uğraşıyor. Ama bunun yanında ne bakanlık ne de hükümet kriz döneminde yoksulluk ile boğuşan halkın en temel ücretsiz, bilimsel eğitim hakkını bile veremiyor. Demek ki Los Galaktikos bir kadronun eğitim bakanlığında olması yeterli değilmiş. Bize lazım olan ihtiyaçları halkın gözünden görecekbir eğitim sistemi. Parasız, bilimsel, demokratik eğitim şiarını sahiplenen bir kadro. Bu şiarı hem söyleminde hem de pratiğinde hem de vicdanında hisseden bir ekip, değil Los Galaktikos, sıradan bir kadro bile olsa şampiyonluğa oynar.

Onur Bütüner
Baraka Aktivisti