Rahvancıoğlu: “Medyada Şov Yapmak, İşçiler İçin Timsah Göz Yaşı Dökmekle Mi Sağlanacak İş Güvencesi?”

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Münür Rahvancıoğlu, deneme süresindeki işçileri yasada tazminatsız durdurma hakkı olmasına rağmen kendi isteği ile durduran patronları eleştirdi.

Rahvancıoğlu, açıklamasında patronların emekçilere psikolojik baskı uygulayarak istifa imzalatmasına göz yuman Çalışma Bakanı’nı da eleştirdi. Yapılması gerekenin yapılacak tüzük kapsamında kurul kurulması ve sigortalılığın her türlü sona erişini söz konusu kurulun onayına bırakılması gerektiğini hatırlatan Rahvancıoğlu, “Medyada şov yapmak, işçiler için timsah göz yaşı dökmekle mi sağlanacak iş güvencesi?” diye sordu.

Açıklama şöyle:

“Bazen özel sektörde gerçekten de su katılmamış saf kötülükle muhatap olduğumuzu düşünüyorum! Henüz deneme süresinde olan bir işçiyi, yasa size “gerekçe göstermeden ve ihbarsız/tazminatsız durdurma hakkı”nı vermişken neden KENDİ İSTEĞİ İLE diyerek durdurursunuz? İşçiyi durdurmaya siz karar vermişsiniz, bir şekil işini beğenmemişsiniz, zaten 3 aylık deneme süresinin içinde ve “işveren tarafından” yazdığınızda bir kuruş zararınız olmayacak… Üstelik “kendi isteği ile” dediğinizde bir kuruş faydanıza da olmuyor! Yasa gereği kimse size “neden durdurdun” demeyecek! Zaten işçi deneme süresindeyken, bir patron neden böyle bir yola tenezzül eder? Neden müdürünü, usta başını seferber edip işçiye psikolojik baskı uygulayarak “istifa” imzalatır? Bunun saf kötülükten, zaten işten durduğu için travma yaşayan bir insana kendini zayıf ve güçsüz hissettirmekten zevk almaktan başka bir izahı var mı? Bir haftada 10’a yakın bu çeşit vaka ile karşılaşınca dengem bozuldu… Anlamıyorum, anlam veremiyorum, kabul edemiyorum…
Buna göz yuman siyasi iradeye de ne desem bilemiyorum… Medyada işçilerin gözünü boyama uzmanı şimdiki Çalışma Bakanı’na göreve gelir gelmez ziyarette bulunup anlattığımız ufacık bir önlemle engellenebilecek bu keyfi durum yıllardır devam ediyor. Yapılacak şey çok basit; Sosyal Güvenlik Yasası’nın 10. Maddesi altında 2007’den beridir yapılmayı bekleyen ve yasanın da emrettiği tüzüğü yapmak; sigortalılığın her türlü sona erişini çalışma-ihtiyat sandığı ve sigorta müfettişlerinin oluşturduğu bir kurulun ilgili tarafları dinleyerek kararlaştıracağı bir onay mekanizmasına bağlamak çok mu zor? Özel sektördeki onbinlerce insanı, patronların iki dudağının arasından kurtarmak çok mu imkansız? Medyada şov yapmak, işçiler için timsah göz yaşı dökmekle mi sağlanacak iş güvencesi? Hade anladık sendikasız çalıştırılmayı yasaklamayacaksınız, işçilerin patronlar tarafından kıyma makinesinden geçirilir gibi pat diye işten atılıp bir de “kendi istifa etti” diye bildirilmesine neden dokunamıyorsunuz?
Yani insaf yahu, yeter yahu! Her gün bu insanların yaşadığı drama ortak olmaktan ciğerimiz parçalandı, bir gramcık da mı vicdanınız yok!”