Sorumlu Kim? – Kamil İpçiler

 

Gerçek sorumluların suçlarının örtbas edilmesi, günah keçilerinin ya da hayali düşmanların yaratılarak gündemin saptırılması ve halkın yanıltılması.. Hiç de yabancı duyulmuyor değil mi?

Halka tepeden bakanların en sevdiği ve hemen her fırsatta sarıldığı bir yöntemden bahsetmiyor muyuz? Türkiye’deki örneklerini görüyoruz, ülkemizdeki örneklerini biliyoruz. Çünkü bazen o kadar abartıyorlar ki, çok sırıtıyor. Serdar Denktaş örneği gibi.. Hükümetle ilgili halkta oluşan olumsuz algıdan sosyal medyayı sorumlu tutuyor. Yaşadıkları sıkıntılar halkın öfke patlamasına yol açınca, “öfkeyi dış güçlerden para alan bazı guruplar oluşturuyor” diyor.

Kısacası hedef şaşırtma yöntemleri bazen çok sırıtıyor ve alay malzemesi olabiliyor..

Peki ya bu denli sırıtmadığı zaman?

Çarşamba akşamı yine yük dolu bir kamyon masum bir canı aldı.. Yaşanan olay akıllara dağ yolunda gerçekleşen kazayı hatırlattı. Tesadüf olsa gerek, ertesi gün, dağ yolunda gerçekleşen kazadaki tır şoförünün yargılanmasına başlandı.

Tır şoförü Sefa Güngör, 16 suçtan itham edildi.

İtham edildiği suçlar arasında; “Aşırı yorgun araç kullanma”, “Seyrüsefersiz araç kullanma”, “TIR aracı B işletme izinsiz kullanma”, “Dorseyi kayıt belgesiz, geçerli seyrüsefer ruhsatı olmadan ve sigorta kapsamaksızın sürme” gibi ithamlar dikkat çekiciydi.

Mahkeme sonucu ne olursa olsun, yitirdiğimiz canlar geri gelmeyecek elbette.. Başta sevenlerinin ve tüm toplumun hissettiği o acı, dinmeyecek. O kadar dayanılmaz bir acı ki, bir daha yaşanmamalı!.. İşte bu yüzden önlem alınmalı. Peki nasıl? Bir sorunun sebebiyle ilgili doğru tespit yapmadan, doğru çözümler üretmek nasıl mümkün olabilir ki?

Şoförün elbette kazada ihmali vardı, ancak o ihmale giden yollar onun patronlarından ve ülkeyi o patronların oyun alanına çeviren siyasilerden geçiyor.

Bu şoför ve diğer meslektaşları, hangi maaş ile, hangi koşullarda çalıştırılıyorlar ve hangi yasal haklarından faydalanabiliyorlar ki “ben yorgunum” diyerek araç kullanmayı reddetmesini bekliyorsunuz?

“Bu aracın belgeleri eksik, ben bu aracı kullanmam” diyebileceğine gerçekten inanıyor musunuz?

Gelin şoförün işverenine bakalım, Tüfekçi LTD..

-Aralık 2012’de, Lefkoşa-Mağusa Anayolu’nda Tüfekçi’ye ait beton mikseri bir araca arkadan çarparak savrulmasına neden oluyor.

-Haziran 2015’te yine Tüfekçi’ye ait bir beton mikseri, Güzelyurt-Lefke Anayolu Cypfruvex tesisleri karşısında kaza yaparak devriliyor.

-Temmuz 2016’da aynı şirkete ait beton mikseri -dağ yolundaki kazayı yapan şoför ile- devriliyor.

-4 ay sonra, Kasım 2016’da dağ yolunda çocuklarımızı yitirdiğimiz o kaza..

-2 hafta sonra yine Tüfekçi LTD’e ait bir beton mikseri Gönyeli çemberinde bariyerlere çıkıyor..

Şimdi soruyorum size, tüm bu şoförlerin bu kazaları gerçekleştirmesi tamamen onların sorumluluğu mu?

Ve niye ilk günden beri birileri bize bunun bir kaza olduğunu, kazaların da dikkatsiz sürüşle ilgili olduğunu durmadan söylüyor ve ısrarla ekliyorlar; “siyaset yapmayın”..

Gelin birlikte soralım, sorumlu kim?

“Yapmanızı istediğim şey bütün özel sektördeki işçilerin sendikalaşmasıdır.  Esas işçilerdir! Evet bir işçi geldi çocukları bastı, o işçi uyuya kalmıştır. Sabahlara kada çalışmıştır. Gece çıkın dolaşın, sabaha kadar işletirler bu işçileri, sabah 7’de işbaşı yaparlar, akşam paydos saati belli değildir. Arkadaşım bana kendi ağzıyla söyledi, gözlerime biber sürerdim dedi, 4 gün eve gelmedi işlesin diye.. Salih Köroğlu’nun yanında işlerdi, Hüseyin Tüfekçi’nin yanında işlerdi. Ve bunlar hiç vergi ödemeden yapar bunları.. Devletten alırlar işleri, işçisini sendikasız çalıştırırlar. Bunlar gerçeklerdir arkadaşlar. Siz gidin iş yerlerine mecbur edin, “Bu iş yerinde çalışan işçi sendikalanacak”.. Ama ustası ne der gendine? “Hesabını kesin da gönderin bu adamı” der. Senin hesabını kesip da gönderen biri yoktur, çünkü sen sendikalısın..

Daha çok şey gonuşacayım, yavaş yavaş.. Ama bu yolu kapatacayım bugünden itibaren! canım pahasına olsa bu yolu kapadacayım! Polis arkadaşlar da burda, görsünler, beni isterlersa şimdi içeri soksunlar. Kemal Dürüst’ün yanından geliyorum şu anda, ona söyledim, ben bu yolu eninde sonunda kapatacağım, canım pahasına. Evladımın yanına gideceğim”

Salih Öztürk/İlayda Öztürk’ün babası..

Kamil İpçiler
Baraka Aktivisti