Teşvik Sendikacılığının Yaldızları Dökülüyor – Münür Rahvancıoğlu

Basın-Sen bugün bir bildiri yayınlayarak, teşvik yardımı ile Toplu İş Sözleşmesi imzaladığı bazı iş yerlerinde tüm çabalarına rağmen Asgari Ücret’in dahi ödenmediğini ve disiplin kurulu kararı olmadan işten durdurmalar yaşandığını duyurdu. Bu konuda dava yoluna gideceklerini belirten sendika, aynı zamanda da kendileri ile imzalanan sözleşme sayesinde Çalışma Bakanlığı’nın bu iş yerlerine tüm sigorta-ihtiyat sandığı yatırımlarını ödemekte olduğunu hatırlattı.


Basın-Sen tarafından ortaya konan olgu, yıllardan beridir partimiz Bağımsızlık Yolu tarafından ifade edilen ve kamuoyunun da gayet iyi bildiği vahşi sömürüyü bir kez daha teyit etmiş oldu. Ancak olgunun teyit ettiği şey, sadece bu değil; teşvik yolu ile imzalanan toplu iş sözleşmelerinin kağıt üzerinde kalmaya mahkum olduğu gerçeğidir…


Bağımsızlık Yolu sendikasız işçi çalıştırmanın yasaklanmasını savunmaktadır. Bu savunumuz “zorunlu toplu iş sözleşmesi” demek değildir. Toplu İş Sözleşmesi sadece ve sadece işçilerin örgütlü gücü ve gönülden gelen birliği aracılığı ile hayata geçirilebilecek bir metindir. Gökten zembille inen, Bakanın lütfu işverenin icazeti ile elde edilen TİS, patronun keyfi istediği zaman ve patronun keyfi istediği kadar uygulanır… Basın-Sen’in başına gelen de budur…


TİS imzalanmış bir işyerinde keyfi işten durdurma varsa, Asgari Ücret’e dahi uyulmuyorsa ve oradaki sendika 10 dk’lık uyarı grevi dahi yapamıyor da basın bildirilerinden, mahkemelerden medet umuyorsa aslında orada örgütlü emekçilerin sahiplendiği bir TİS falan yoktur. Patron devletten teşvik adı altında para alsın diye düzenlenmiş bir sahte evrak vardır. Sendika da devletin gölgesinde bu sahteciliğe ortak olmuş demektir. Zaten teşvik sendikacılığı da budur, ötesi değil…


Tekrar ediyorum, Bağımsızlık Yolu’nun mücadelesini verdiği “sendikasız işçi çalıştırmanın yasaklanması” meselesinde TİS ile ilgili hiçbir düzenleme yoktur. Tüm işçiler sendikalı olduğunda, aynı iş yerinde birden çok sendika olabilecek ve bir süre hiçbir TİS imzalanmayacaktır. Ta ki bir sendika işçilerin büyük çoğunluğunun zihnini ve kalbini kazansın; ta ki bir sendika TİS’i oluşturacak maddeleri işçilerin sahipleneceği bir şekilde şekillendirsin; ta ki o maddelere dokunan patron işçilerin öfkesi ile cayır cayır yanacağını anlasın…

Kestirmeden gidip, Zeki Çeler’in kanatlarının altında TİS uygulayabileceğini düşünenlerin hazin sonunu izliyoruz. Gidişatın yanlışlığını eleştirdiğimizde bize öfke kusanlar, gene rahatsız olacak. Ama görüyoruz ki teşvik sisteminin mumunun sönmesi yatsıya bile kalmadı.


Anlamamakta ısrar edenlere “ben sana padişah olamazsın demedim” diyen babanın dili ile söyleyelim bu defa: “Biz size toplu iş sözleşmesi imzalayamazsınız demedik. Biz size o sözleşmeyi uygulayacak örgütlülük Bakan’dan değil tabandan gelir dedik!”

#SendikasızÇalışmakYasaklansın

Münür Rahvancıoğlu

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri