MAVİYİ KİRLETEN ELLER – İsmail Özuçar

ak sayfaAnkara hükümetleri yıllarca, Kıbrıslı Türk halkının siyasal iradesine el uzatmış, çomak sokmuş, limon sıkmıştır. Kıbrıslı Türk Halkı’nın ekonomisine, sosyal yaşantısına, kültürel değerlerine; medyasını ve işbirlikçilerini de kullanarak zehirli bir atık gibi sızmıştır. Ankara’nın son iktidarı AKP ise bunlarla da kalmayıp Kıbrıslı Türkleri aşağılamış, camilerinin gölgesini adeta kara bir bulut gibi üzerimize örmüş, bizlere hakaret etmiştir. AKP’nin maymunu Tayyip, dayatma paketlere, camilere “hayır” ve en az dört çocuk doğurun önerini “kendine sakla” diyebilmek için alanlara dolan Kıbrıslı Türk halkına besleme deyip onurumuza asla unutulmayacak bir leke sürmüştür. Kendi halkının bile üzerine tazyikli su ve biber gazıyla saldıran, orantısız güç kullanan bu zihniyet aynı zamanda tecavüzü ve tacizi, polis şiddetini ve gerici yasakları aklıyor ve bunu bizim topraklarımızda yaşayan halklara da dayatmaya çalışıyor.

Şimdi yeni bir seçim zamanı yaklaşıyor ve AKP, Taksim Gezi Parkı Direnişi’nden her ne kadar yaralı ya da sakatta çıksa kirli ellerini yeniden sıvazlamaya başladı bile. Ağzının suyu bu yeni seçim için çoktan akmaya başladı ve Kıbrıslı Türklerin siyasal iradesine yeniden geçirmeye hazırlanıyor dişlerini. Hatta UBP’nin kendi iç kavgasından kaynaklı bu erken seçim sürecini bile hazırladığını söyleyebiliriz AKP’nin.

Dün televizyonlarını açanlar görmüştür. Aslında ilk açtıklarında “reality show” sanmış olabilirler ki ben de öyle sandım, haksız değiller yani. Bağırışmalar, tartışmalar. O hengamede bir iki kelime duydum televizyondan, “rüşvet”, “satılmış” vb… Sonra bir baktım ki Ejder Aslanbaba. Düşündüm,  biraz geriye gittim. “Kurultay” diye bir şey vardı; UBP Kurultayı. Ahmet Kaşif vardı. İrsen Küçük vardı. Sonra hatırladım nasıl erken seçime gidildiğini memlekette. UBP ikiye bölünmüş. Sonra hoop erken seçim, tabi CTP’de onaylamakta gecikmedi. Şimdi AKP de bu sürecin nabzını iyi tutuyor

AKP’nin zehri durur mu hiç?

UBP zaten AKP’ye çalışıyor, CTP de onaylamış erken seçimini, DP de almış UBP artıklarını. Kaldı geriye TDP ve BKP Toplumsal Varoluş Güçleri.

Seçimlerde mücadele için parlamentoyu da kullanmamız gerektiğini bunun için de mutlaka solda ittifak içinde olmamız gerektiğini Lefkoşa belediye seçimlerinden beridir vurguluyoruz. Ve yine o zamandan beridir CTP bunun sözünü bile etmezken TDP ise önce göz kırpıyor sonra geri çekiliyor. Sonuçta bizler de bu yerel seçimlerde yalnız, şimdiki genel seçimler sürecinde de BKP ile Toplumsal Varoluş Güçleri adı altında mücadelenin sadece bir ayağı olan seçimlere girdik. TDP’nin bu ilk göz kırpışının sebebini TDP içindeki mücadeleci ve solda ittifakı savunan değerli kişilerin samimiyetine bağlıyoruz. Ama maalesef TDP de diğer tüm partiler gibi AKP zehrinden kurtulabilmiş değil. Önce soldaki ittifaktan kaçıyorlar ortak manifestoyu bahane ederek. Sonrasında kendi aralarında liste kavgası çıkarıyorlar. Hemen ardından Avukat Barış Mamalı adaylığını çekiyor. Listeler açıklandığında ise Fatma Solmaz isimli bir kadın Mağusa’dan 6 numarada aday gösteriliyor. İskele’den de Mahmut Kuş isimli adayı görüyoruz.

Peki kim bunlar? Zat-ı muhterem Fatma Solmaz kendisini “ben “AK Parti”nin Kıbrıs temsilcisiyim” diye tanımlıyor. Sonrasında da kendisini İstanbul’da Taksim Direnişi’ne karşı düzenlenen Tayyip mitingine insan örgütlerken buluyoruz. Sosyal paylaşım sitesindeki sayfası ise, Tayyip’in kişisel web sitesi gibi. Gelelim Mahmut Kuş’a. Bu adamın ise yine sosyal paylaşım sitesindeki sayfasına girdiğimiz zaman kapak fotoğrafında Tayyip’le fotoğraflarını görüyoruz. (Dün bu konuyla ilgili BKP TVG adına yazdığımız AKP zihniyetini savunan Fatma Solmaz ve Mahmut Kuş’u kınama mektubundan sonra –gördüklerinde oy kaybetmemek adına- sosyal paylaşım sitesindeki kişisel sayfalarını yeniden düzenlediler.)

Yani kısacası AKP bu kez tüm o saydığımız dayatmalara karşı mücadele edeceğini iddia eden, kendini solda tanımlayan bir siyasi parti içine bile atabilmiş zehirli atıklarını! Hem de gizlice değil, zorlayarak da değil. TDP’nin kendi isteğiyle. Kapılarını isteyerek açtı AKP’ye. Bizlere besleme diyen Tayyip’in AKP’sine.

Onurlu TDP’lilerden buna bir dur demesi gerekmiyor mu? Barışın, mücadelenin, bağımsızlığın, direnişin mavisini kirleten hem AKP ellerinin hem de, parti içindeki ve dışındaki işbirlikçilerin ellerini kırmanın zamanı gelmedi mi?

İsmail Özuçar

Baraka Kültür Merkezi Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply