Özelde Patronlara Kaçak Teşviği, Emekçilere Sömürü – Münür Rahvancıoğlu

UBP-DP hükümeti tarafından özel sektördeki patronlara yapılan son kıyağı duymuşsunuzdur. “Çalışma ve Muhaceret Affı” olarak duyurulan ve ne yazık ki, tam da hükümetin arzuladığı gibi sadece “muhaceret affı” boyutu ile konuşulan iki Yasa Gücünde Kararname’den söz ediyorum…

Muhaceret Affı’nın bu ülkede hemen her partinin hükümetleri döneminde sistematik olarak uygulanan ve çalışma yaşamını her defasında alt üst eden bir tür hukuka uydurulmuş hukuksuzluk olduğunu herkes biliyor, konuşuyor. Ancak “Çalışma Affı” adı altında yürürlüğe giren ve hiçbir süre ile sınırlandırılmış olmadığı için, aslında Yasa’da Meclis’i devre dışı bırakarak yapılmış olan kalıcı değişiklik, çok daha ciddi olduğu halde gözlerden saklanabildi…

Yasa Gücünde Kararname ile yürürlüğe sokulan ve toplumun hiçbir kesimi ile tartışmadan, tamamen anti-demokratik yöntemlerle uygulamaya sokulan kalıcı “Çalışma Affı”nın neler içerdiğine bir bakalım…

***

– Bu “af” yürürlüğe girmeden önce, kayıt dışı (kaçak) işçi çalıştırma suçu işlediği tespit edilen patronlar, cezalarını ödeseler dahi bir yıl boyunca devlet ihalelerine katılamıyorlardı. Artık cezayı ödeyerek ihalelere katılabilecekler. Üstelik, önceden işledikleri suçlar için de bu uygulama geçerli olacak. Yani, patronlar suç işleseler dahi devlet onlarla çalışmaya devam edecek…

***

– Bu “af”tan önce, bir patron yanında çalışan özel sektör emekçisi ile iş ilişkisi bitince bu durumu 15 gün içinde bildirmek zorundaydı. Artık bu süre 21 güne uzatıldı. Bu, patronların aynı gün işten attıkları işçileri 21 gün önce durdurmuş gibi gösterebilecekleri demek oluyor. Böylece 21 günlük sigorta yatırımından kurtuluyorlar ve işten duruştan itibaren 30 gün içerisinde cezalı duruma düşecek olan yabancı işçilerin haklarını aramalarına yetecek süre kalmamasını garanti altına alıyorlar. Yani patronlar istedikleri takdirde, yanlarında çalışan işçileri kolayca cezalı duruma sokabiliyorlar.

***

– Bu “af”tan önce, kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilen patronlara tespit yapıldığı anda idari para cezası uygulanmaktaydı. Artık kayıt dışı işçi çalıştıran patronlara 15 gün yazılı süre vermek zorunluluğu var. Yani patronlara yazılan kaçak işçi cezası, yasa gücünde kararname ile kalıcı olarak ortadan kaldırılmış durumda…

***

– Bu “af”tan önce patronlara tespit anında yazılan kaçak işçi cezası her işçi için 5 asgari ücret tutarında idi. Artık bu miktar 15 günlük uyarıdan sonra patron hala pisliğini temizleyememiş veya hükümet içinde bir torpil bulamamışsa; 1-3 arası kayıt dışı çalıştıran patrona her işçi için 1 asgari ücret, 4-9 arası kayıt dışı çalıştıran patrona her işçi için 2 asgari ücret, 10 ve üzeri sayıda kayıt dışı çalıştıran patrona kişi sayısına bakılmaksızın 20 asgari ücret şeklinde uygulanacak. Yani bir yandan ceza miktarı azaltılırken, diğer yandan daha fazla kaçak çalıştıran daha büyük patronlar daha az ceza ödeyecek…

***

– Bu “af” yürürlüğe girmeden önce her işçi için 5 asgari ücret tutarında yazılmış olan hali hazırdaki kayıt dışı işçi cezaları, her işçi için ½ asgari ücret şeklinde tahsil edilecek…

***

Kolayca görülebileceği gibi, patronların yabancı uyruklu ve kayıt dışı iş gücüne yönelmesi, özel sektörde ücretlerin düşmesi ve mevcut özel sektör emekçilerinin hak arama olanaklarının, daha zor şartlarda çalışan işçi sayısının arttırılması suretiyle engellenmesi hedefini güden bu “Yasa Gücünde Kararname” tamamen büyük patronlara bir kıyak niteliğindedir.

Sendikasız, güvencesiz, sağlıksız koşullarda çalışan, sigortası, primleri yatırılmayan, ücretleri artmayan özel sektör emekçilerinin kısa sürede mevcut koşulları dahi arar duruma geleceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok…

Aynı hükümetin patronlara “özel sektörde sendikasız işçi çalıştırmayı yasaklayan” yasa önerisinin ivediliğini reddettiğini ise unutmuş değiliz…

***

UBP-DP hükümetinin büyük patronları koruyup kollayan ve özel sektörde çalışan geniş halk kesimlerini köle durumuna düşürmek niyetindeki bir hükümet olduğu aleni ve açıktır.

Bu yeni uygulama ile, iş kazaları, ölümler, yoksulluk, patron zulmü ve sömürü kat kat artacak…

Gene de sormadan edemiyoruz, alkollü araba kullandığı tespit edilen bir kişinin ehliyetine el konulup trafiğe çıkması engellenirken; çalışma yaşamını duvara toslatan patronlar neden ödüllendiriliyor?

Sakın bunun sebebi, yaşananın bir sınıf savaşı olması ve saldırıların tümünün de patronlardan gelmesi olmasın!

Münür Rahvancıoğlu

Baraka Aktivisti