“SORU VE CEVAPLARLA ÇALIŞMA YAŞAMINDA HAKLARIMIZ” KONULU YAZI DİZİSİ ADL’DE BAŞLIYOR!

Yaşadığımız coğrafyada her alanda çifte standart, her alanda eşitsizlik her alanda adaletsizlik ile boğuşuyoruz. Çalışma yaşamında karşılaşılan adaletsizlikler de bunların başında geliyor. Özellikle sendikasız ve güvencesiz çalışan özel sektör emekçileri bu adaletsizliklere maruz kalıyor…

Kıbrıs sorununun müzmin çözümsüzlüğü altında, tüm sorunlarımızı ertelemek, her derdimizi çözüme, barışa havale etmek hepimizin alışkanlığı olmuş durumda. Oysa Kıbrıs’ta barış, her alanda, üniversitede, iş hayatında, okulda, ailede ve kültür sanat yaşamında; üreten, emeği ile hakkını arayan kitlelerin mücadelesinden geçiyor. Haklarımızı bilmek, haklarımız için örgütlenmek ve mücadele etmek; her sorunun tek çözüm yoludur. Kısacası teker teker her bir sorunumuz Kıbrıs sorununa ne kadar bağlıysa; Kıbrıs sorunu da tüm diğer sorunlara o kadar bağlıdır. Bu yüzden günlük sorunlarımızı, özellikle de çalışma yaşamındaki örgütlenme sorunumuzu daha fazla erteleyemeyiz…

17 Nisan 2015 Cuma gününden itibaren; www.ankaradegillefkosa.org sitesinde çalışma hayatında yaşanan sorunlara ışık tutmaya ve bu sorunların çözümüne yönelik mücadeleye katkı sağlamaya çalışacağız. Yazı dizimiz, emeği ile geçinen, başka bir insanı sömürmek amacı gütmeyen herkesin katkı, soru, öneri, eleştiri sunabileceği bir sayfa olacaktır. Amacımız emeğin ve emekçilerin özel sektörde örgütlenme mücadelesine katkı sağlamaktır.

Çalışma hayatı ülkemizdeki en sorunlu alanlardan biridir. Çalışan kitlelerin azımsanamayacak bir kısmını Türkiye’den gelerek çalışma izni ile veya kayıt dışı olarak çalışan işçiler oluşturmaktadır. Göçmen işçiler özellikle inşaat, bezninci, lokanta ve konfeksiyon sektöründe yoğunlaşmaktadır. Göçmen işçiler yanında Kıbrıslı Türklerin de özellikle hizmet sektöründe, belediyelerde, sekreterlikte, tezgahtarlıkta yoğun olarak çalıştığını gözlemlemekteyiz. Ancak unutmamalıyız ki tüm çalışanların hakları, çıkarları ortaktır. Herhangi bir işte ücret karşılığı emeğini satan herkes işçidir, emekçidir. Patronlar, işçilerin birlik olmasını engellemek için Türkiyeli-Kıbrıslı, asistan-düz işçi, sorumlu, ustabaşı gibi pekçok sözde ayrılıkla emekçileri birbirlerinden ayırırlar.

Oysa “sorumlu” da olsa, adına “ustabaşı” da dense hepimizin sigortası, ihtiyat sandığı asgari ücretten yatırılır. Bazılarımıza sigorta da yatırılmaz. Ama en önemlisi hepimiz güvencesiz, işimiz patronun iki dudağı arasında çalışırız. Ve emekçiler olarak bizim gücümüz BİRLİĞİMİZDEN gelir.

Teker teker sahip olduğumuz meziyetler, bizi güçlü kılmaz. Bugün genç olan, yarın yaşlanır, bugün güncel olan bilgiler ilerleyen teknoloji ile geri kalır, hareketlerimiz yavaşlar ve zaman içinde ihtiyaçlarımız artar. Bugün vazgeçilmez gibi gördüğümüz yerimiz, yarın patron tarafından çok daha ucuza çok daha fazlasını yapacak başka emekçilerce doldurulur… Bu yüzden haklarımızı teker teker almaya çalışırsak bu kısa vadeli olur. Güvencesizliği yenmek, gelecek kaygısı taşımadan çalışmak için; haklarımızı öğrenmeli, BİRLEŞMELİ ve örgütlenmeliyiz.

Tüm emekçilerin sahip olduğu haklar vardır. Bu hakları bilmediğimiz ve birleşmediğimiz için için patronların pekçok haksızlığı karşısında sessiz kalıyoruz. Bunun için hepimiz haklarımızı bilmeliyiz. Haklarımızı bilmek ve birlik olmak bizim gücümüzdür. Haklarımızı bilmek de tek başına yeterli değildir. Haklarımızı kullanmanın yolu birleşmekten, örgütlenmekten, sendikalaşmaktan geçer.

17 Nisan 2015 Cuma gününden itibaren; her cuma www.ankaradegillefkosa.org adresinde yasal haklarımıza dair bilgiler içeren yazı dizimizi bu amaçla başlatıyoruz.

Sendika Kampanya Görsel 2

 

Be the first to comment

Leave a Reply