Teknoloji Uykusu-Feray Yalçuk

Farkında mısınız?  Kendimizi “önemli”, “popüler”, “kültürlü”, “bilgili”, “sevilen”, “sayılan” kişi gibi hissetmemiz için her gün boyuna yeni sosyal medya siteleri geliştiriliyor. Öyle bir dünya yarattık ki kimse kimseyi sevmiyor ama herkes herkesle samimi. İpleri salınmış bir balon gibi nereye uçup ne zaman patlayacağı belli olmayan bir mutluluk ilizyonunun tam ortasındayız.

Bunun adına da “katılımcı kültür” deniliyor. Bu, birileri tarafından modelleştirilip bize de inşa ettirilen kültürün tek amacı; aktör yaratmak. Yani yaptığınız yemeğin fotoğrafını paylaşarak ahçı, aynı pozu yüzlerce kez çekerek fotoğraf sanatçısı veya moda mankeni ve hemen ardından savaşta öldürülen çocuk fotoğrafı paylaşımımızla duyarlı kişi oluyoruz. Birkaç dakika içerisinde pek çok kişi olabiliyoruz.

Bu kültürün bir diğer özelliği de “ideal”i empoze etmek. Hayatımızdaki olup bitenlerin sadece “güzel” anlarına denk getirilip patlatılan flaş, “ideal” aşkın, sevgilinin, annenin, babanın, ve her şeyin tek tip modelini ezberletiyor hepimize. İşin kötüsü buna inanıp aynı kareyi yakalamaya çalışırken gerçek hayatı kaçırıyor olmamız.

Kurşun kalemle, silip silip düzelttiğimiz “kusursuz” bir hayat çizmeye çalışıyoruz. En “güzel” halimizle fotoğraf çekiyoruz.

Sevgilimizle hep “romantik” anlarımızı paylaşıyoruz. Güya su içmeyi bırakmışız da artık sadece şarap içiyormuşuz gibi. Öyle ki o anı yaşamayı bile bir kenara bırakıyoruz.

Zorlu bir dönem ödevini teslim ederken mutlulukla gülümsüyoruz. Sanki bir gece önce ağlamayı beğenmeyen biz değilmişiz gibi.

Tüm bu “fetiş” düzen bizim ellerimizle inşa edildi ve bizim sayemizde büyüyor. Telefondan gelen sesler olmadan dostun gözlerine bakarak sohbet etmenin tadını hatırlamak gerek. Uzun zamandan sonra görüştüğün insana sarılırken selfie (öz çekim) çekmeyi düşünemeyecek kadar gerçek, yeniden özleyebilmek gerek.

O balon patlasa da yere bir güzel çakılsak. Belki yattığımız sahtelik uykusundan uyanır ve birbirimizi her nasılsak öyle severiz yahut sevmeyiz. Sevmek kadar sevmemek de insani ve gerekli.

Feray Yalçuk
Baraka Aktivisti