POLİS TEŞKİLATINI KUTLUYORUZ, AFERİN! – İsmail Özuçar

kabareGeçtiğimiz günlerde duymuş ya da okumuşsunuzdur.

İsmi önemli değil, iki tane gece kulübünde kahraman polis teşkilatımız baskın yapmış ve “sadece” bu iki gece kulübünde fuhuş yapıldığını ortaya çıkarmış.

Peki aranızda bu haberi duyduğunda şaşıran oldu mu? Yani “Nee? Fuhuş mu? Buna da mı izin verecekti devlet?” diyen oldu mu?

Mutlaka ki kumarhanelerle memleketinin bir çöplük haline getirilmesinden, kulüplerde kadınların bedeninin satılmasından rahatsızdır memleketimin insanı ama demek istediğim şu; herkes gece kulüplerinde konsomatris adı altında kadınlara sex işçiliği yaptırıldığını bilmiyor mu? Polis teşkilatı bunu şimdi mi duydu? Yoldan geçen birine sorsaydı söylerlerdi. Tabi ki şimdi duymadı.

Peki, bu yargıya nasıl mı vardık? Şöyle ki; Polis teşkilatı değil midir bu kadınlar adaya girerken pasaportlarına el koyan ya da  bu ülkenin sağlık bakanlığı değil midir ki bu kadınların cinsel hastalıklarla ilgili kontrollerini yapan?

Daha geçen aylarda bu ülkenin eski Sağlık Bakanı değil miydi “Kapatalım da bizi mi halletsinler” diyerek bir anekdotunu anlattığını iddia eden.

Sağır Sultan duydu, biliyor, bu ülkede gece kulüplerinde fuhuş yaptırıldığını bir polis teşkilatı bilmiyor!!! Yoksa biliyor mu? Yani baskın yaptığına göre biliyor. E peki bu baskınlar niye ara sıra oluyor? Ya da neden bu kulüplerin sahibi yerine işletmecisi ya da insan ticareti yoluyla borçlandırılarak adaya getirilen kadınlar tutuklanıyor?

Bir de polis teşkilatı “Şu gece kulübünde şu kadar miktar paraya fuhuş yaptırılıyor, şu gece kulübündeyse şu miktara” diye açıklamada bulunuyor basına. Reklam gibi. Sanki çok gerekliymiş gibi.

Doğru soruları sorduğumuzda akla şu cevaplar geliyor. Madem ki devletin bakanı gece kulüplerindeki fuhuşu biliyor, devletin polisi de bunu biliyor. Neden bunca zamandır bu yerlerin varlığına göz yumuyorsunuz? Ya da neden şimdi aniden çıkıp baskın yaptık diyorsunuz? Niyet gerçekten oradaki fuhuşu engellemek, zorla bedenini satmak zorunda bırakılan kadını kurtarmak ya da bu ülkeyi kulüpten, kara paradan, kumarhaneden temizlemek değil.

Herkesin her şeyden haberi olduğuna göre belki de bu baskının alt metninde bir her şeyden haberi olanların arasında bir anlaşmazlık olmuştur. Belki de birileri kadın memleketimin üzerinde dönen bu çirkefin getirdiği kara paradan biraz daha az yiyebilmiştir. Ya da belki de polis teşkilatı rutin, ara sıra göz boyamalık bir şov gerçekleştirmiştir. Tıpkı aylar öncesinde “huzur operasyonu” adı altında gerçekleştirdiği gibi bir şov!

Aynı dönemlerde Marianna Cojocaru’nun bir gece kulübünde ölü bulunduğunu da unutmadık. Polis hala bunun bir cinayet mi yoksa bir intihar mı olduğunu araştırıyor. Yani polis teşkilatı aslında “huzur operasyonu” yaparken, Marianna ve onun gibilerin ruhuna bile huzur vermiyor katilleri mahkeme önüne çıkararak! Devlet kendi mahkemesine çıkar mı. Hem pezevenk hem de katil devlet!

Polis teşkilatına aferin! Emir aldıklarınıza da! Ama gün gelecek devran dönecek hepiniz hem öldürdüğünüz kadınların hesabını verecek hem de memleketime döktüğünüz bok havuzunun içinde öleceksiniz!

İsmail Özuçar

Baraka Kültür Merkezi Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply