25 Kasım: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü – Nehir Özkızan

25 Kasım’da sokakta mıydınız? Yoksa şiddete ortak olanların tarafında mıydınız?

***

1960 yılının 25 Kasım’ında Patria, Minerva ve Maria adlı üç kardeşin (Mirabel kardeşler) cesetleri bir uçurum dibinde bulunur. Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğü karşısında mücadele veren bu üç kardeş tecavüze uğramış ve vahşice öldürülmüştür. Bu cinayete “araba kazası” süsü verilmeye çalışılmışsa da aslında olan, Mirabel kardeşlerin ülkelerinde siyasi özgürlük için mücadeleleri sonucu defalarca hapsedilmesi ve bir gün, cezaevindeki eşlerini ziyaret ettikten sonra diktatörlüğün askerleri tarafından katledilmeleridir. 17 Aralık 1999’dan beridir 25 Kasım tüm dünyada kadına yönelik şiddetle mücadele günü olarak kabul görmektedir.

***

Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün katlanarak artıyor. Bu üzücü artışa paralel olarak ise ne yazık ki devlet şiddeti ve cinayeti önlemek adına hiçbir sosyal politika oluşturmuyor, suskunluğunu koruyor. Dahası, elini hiçbir şekilde taşın altına ve gücünü de ezilenden yana koymayan siyasiler, 25 Kasım yürüyüşü için sponsorlu bir şekilde reklam kampanyaları düzenliyor.

Şiddete maruz kalıp öldürülme tehlikesi ile karşı karşıya kalan kadınların yaşam haklarını gerek hukuksal alanda gerekse de psikolojik anlamda koruyabileceği Kadın Sığınma Evi talebi göz ardı ediliyor. Ötesi, sosyal hizmetler dairesine ayrılan bütçenin miktarı din işleri dairesine ayrılan bütçenin yanında çok düşük kalıyor. Bir diğer yandan ülkemizde seks köleliği üstünden para kazanılıyor ve devlet buna da ortak oluyor.

Haliyle devlet, şiddeti önlemek ve cinayetle mücadele etmek bir yana, kadına yönelik şiddetin önünü açarak kadın cinayetlerini meşrulaştırıyor.

***

25 Kasım sadece kadına yönelik şiddetle mücadele günü değildir. Kapitalist ve ataerkil sistemin savunuculuğunu yapan devlete de bir başkaldırıdır. Devlet, kadınları erkeklerin şiddetinden koruyamıyor.

Bu nedenle bizler, 25 Kasım’da Girne, Lefkoşa, Mağusa ve Omorfo olmak üzere 4 bölgede ve 7 noktada her bir kadının yaşam hakkı için sokaktaydık. Gülbahar, Sevinç, Rumaniiat, Burcu, Gamze ve daha onlarca isme tek bir ismin daha eklenmesine tahammülümüz yok!

Bu da devlete çağrımız olsun: Şiddete maruz kalan ve cinayete kurban giden her kadının hesabını vermek ve bunun tekrarlanmamasını sağlamakla yükümlüsünüz.

Nehir Özkızan

Bağımsızlık Yolu Üyesi