AY İKSERİNO’DAN BİRKAÇ AYRINTI – Ali Şahin

Uzun süredir gündemde olan ve Kıbrıslı Elenlerin Mağusa’daki Ay İkserino (Nestoryan) Kilisesi’nde 58 yıl sonra yeniden Paska kutlaması 18 Nisan Cuma günü gerçekleşti.

Etkinlik hem güneyden gelen Kıbrıslı Elenlerin hem de Kıbrıs’ta barışı savunan Kıbrıslı Türklerin desteğiyle yoğun katılımlı bir şekilde gerçekleşmiş oldu.

Genç Mücahitlerden Mücahit Komutanlar Derneği’ne kadar birçok faşist çevre etkinliğin gerçekleşmesini istemiyor ve etkinliğin engellenmesi için çeşitli girişimlerde bulunuyorlardı.

Kıbrıs halklarının yeniden kardeşleşmesi anlamında gayet olumlu bir adım olan bu etkinlik bilindik faşist söylemlerle kötülenmeye, ayinin Kıbrıslı Türkler için özellikle de Mağusalılar için bir aşağılanma olduğu şeklinde bir algı yaratılmaya çalışılıyordu.

Bu girişimler bir karşılık bulmayınca provokasyon girişimleri başladı.

Ayinin gerçekleştirileceği Ay İkserino Kilisesi’nin etrafındaki evlere faşistler tarafından TC ve kktc bayrakları asıldı.

Ulusal bayramlar ve kaymakamlıktan izin alınan günler dışında kimsenin kafasına göre bayrak asamayacağını söyleyen bir yasa olmasına karşın polis bu tehditkar eylemi engellemek için bir girişimde bulunmadı.

İşte tüm bu faşist girişimlerin karşısında başta Mağusa İnisiyatifi olmak üzere etkinliğin gerçekleşmesi için çaba harcayan pek çok kurum ve kişi ise, Mağusalıları Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elenlerin barışına katkı yapacak bu etkinliğe katılmaya ve bu çabaya sahip çıkmaya çağırıyordu.

Tam da bu mantıkla Mağusalı Barakacılar olarak DAÜ’de okuyan birkaç öğrenci ile birlikte bu etkinliğe katıldık.

Amacımız oraya gelen birçok barışsever gibi nefret politikaları üzerinden beslenen faşistlerin “defolun” tepkisine karşılık “bu şehir, tüm Kıbrıs gibi ortak yurdumuzdur,  “Mağusa’ya hoş geldiniz””  deme çabasına katkı yapmaktı ve bu şekilde de oldu.

Faşistler son ana kadar etkinliği engellemek için uğraştılar.

Mağusa Kalesi’nin bir girişine de pankart açıldı ve etkinliğin olacağı Kilise bölgesine gelerek ortamı provoke etmeye çalıştılar.

Fakat meşruluk seviyeleri onların bölgedeki süresini çok uzun tutmadı.

Dolayısıyla etkinlik arzu edildiği şekilde sürüyordu.

Ancak etkinlik başladıktan yaklaşık 1-1.5 saat sonra beklemediğimiz bir şey oldu.

Yavaş yavaş ayrılmayı düşündüğümüz bir anda polis yanımıza gelip kimliklerimizi görmek istediğini söyledi.

Sebebini sorduğumuzda ise “polis olduklarını ve buna hakkı olduklarını” belirttiler.

Israrla sebebini sormamıza rağmen polis olup kimlik sormaya hakları olduğunu söylemek dışında doğru düzgün bir cevap alamadık.

Orada ne yaptığımızı sormalarının üzerine ise etkinliğe destek vermek için geldiğimizi söyledik.

Kısa süren bu emrivaki konuşmasının ardından ise ne için olduğu konusunda bir açıklama yapılmadan bölgeden uzaklaşmamız gerektiği söylenerek oradan uzaklaştırıldık.

Etrafımızı saran ilk polis grubu tek tek kimliklerimizi kontrol etmesine rağmen Kilisenin bulunduğu sokaktan ayrılırken yeniden polis tarafından durdurularak tekrar kimliklerimiz alındı ve hakkımızdaki bilgiler not edildi.

Defalarca, gerçekleşmesini desteklediğimiz bir etkinlikten neden uzaklaştırıldığımızı sormamıza rağmen bir cevap alamadık.

Yaşanan şey ironik bir şekilde, halklar arası barışa katkı yapması istenen ve halka açık çağrı yapılan bir etkinlikten barış yanlılarının uzaklaştırılmasıydı.

Sonuç olarak, yukarıda da belirttiğim gibi Mağusa İnisiyatifi’nin faşistlere karşı etkinliğe sahip çıkılması yönündeki açık çağrısı üzerine oraya giden bir grup barış yanlısı bu şekilde fişleniyordu.

Sanırım faşistlere gösterilmesi gereken tavır bizlere gösteriliyordu.

Ve nedeni bile açıklanmadan.

Ali Şahin

Baraka Aktivisti

 

Be the first to comment

Leave a Reply