1 KURUŞLUK YAZI – MUSTAFA BATAK

Yaklaşık bir yıl önce elektriğe yapılan %30’luk zam insanların belini büktü diyebiliriz. Geçen sürede, günümüz koşullarında olmazsa olmaz haline gelen elektrik enerjisi, giderek artan hayat pahalılığıyla beraber insanları oldukça etkiledi.

Bu etkileşim yerini son dönemde bir diğer olmazsa olmazımız tüp (doğal gaz) ve petrol gibi ihtiyaçlara yapılan indirimlerle nispi anlamda rahatlamaya bıraktı diye biliriz.  Bir rahatlama da eletrikte oldu-oluyor-olacak derken, rahatlama yerine adeta şaşkınlık yaşandı…

Çünkü, tüp ve petrolün ardından elektrikte de indirime gidildi. Ancak yapılan indirim sadece %1’ (yazıyla da yazmak gerekirse yüzde bir) oldu…

Bu rakamın kendisi için dahi ayrı bir yazı kaleme alınır ve neler söylenir neler…

Ancak biz yine de o söyleyeceklerimizi daha sonraya bırakıp verili durumdan devam edelim. Öncelikle bu indirimin bazı detaylara sahip olduğunu söylemekte fayda var. Ancak şimdi bu detaylara bakmak yerine petrol ve tüp fiyatlarında yapılan indirime göz atalım…

Avrupa’nın birçok ülkesinde uzun bir süredir petrol fiyatları oldukça aşağıya çekilmiş durumda.Yani Avrupa’lı bir süredir bizim bugünlerde faydalanabildiğimiz indirimden faydalanıyor zaten…

Bu noktada akla birçok soru geliyor…

Avrupa da ve dünyada petrol fiyatları uzun bir süredir  aşağıya çekilmişken –ki benzer şeylerin doğal gaz için de geçerli olduğunu söyleye biliriz-  bizler neden bu indirimden bugünlerde faydalanıyoruz?

Bu durum kocaman bir soru işareti…

***

Şimdi gelelim sözünü ettiğimiz detaylara…

Evet bu indirimin görünen yüzü sadece %1 olduğunu söylüyor. Fakat, ‘‘günlük kullanımın artması ve bu artışın gözle görünür oranda ay sonu faturaya yansıması halinde’’ bu rakam daha da arta bilir.

Yani, bir alışveriş merkezi çalıştırıyor ve aylık bilmemkaç kilowatt saat eletrik harcıyorsanız indiriminiz artıyor. Daha büyük bir işletme, örneğin hotel sahibiyseniz bu indirim daha artalabiliyor…

Ancak, herhangi bir vatandaşsanız ve eletriği olageldiği şekilde kullanıyorsanız size yapılan indirim sadece %1’dir.

Anlaşıldığı üzere çalışan ve hayata tutunmaya çalışan insanlara çizilen tablo bu şekilde.

Bu noktada kimse, ‘’zaten Kıbrıslı Türklerin ekonomik anlamda sıkıntı yaşamadığını ve istenen miktarların ödenebilecek durumuda olduğunu’’ söylemesin…

Çünkü sıkıntı yaşayan sayısı giderek artmakta…

Bugün aynı insanlar bunu yüksek sesle dile getirmiyor olabilirler, fakat bu olgu gerçektir ve yarın bir tokat gibi yüzünüze vurulacaktır.

Ayrıca göçmenleri de buraya ekleyecek olursak, oluşan tablo akıl almaz bir hal alıyor. Yapılan indirimin kelimenin tam tam anlamıyla göz boyamak için yapıldığı aşikar.

Be the first to comment

Leave a Reply