Aile İçi Şiddetin Ekonomik Kriz Döneminde Arttığı Görüldü

 (Çeviri / ADL Analiz)

Kıbrıs’ın güneyinde yapılan yeni bir araştırmaya göre, ekonomik kriz öncesine ve sonrasına kıyasla ekonomik krizin yüksek olduğu dönemlerde aile içi şiddet vakalarında artış görüldü.

Çalışmaya göre, aylık ortalama aile içi şiddet olaylarına ilişkin kurulan temaslar ve yardım taleplerine ilişkin rakamlar ekonomik kriz sırasında (2011-2015) yükseliş gösterdi.

İngiltere’deki Sheffield Hallam Üniversitesi Adli Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr Marilena Kyriakidou’nun Araştırma Makalesi, Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Çözümlenmesi Derneği (Spavo) ile birlikte yürütüldü ve bu ayın Kişilerarası Şiddet Dergisi’nde yayımlandı.

Çalışma, Kıbrıs’ın güneyinde aile içi şiddet konusunda destek alanındaki tek sivil toplum örgütü olan Spavo üzerinden aile içi şiddetle bağlantılı temas kuran kişi sayısının, 1996 ve 2016 yılları arasındaki ulusal işsizlik verileriyle bağlantılı olarak nasıl dalgalanma gösterdiğini inceledi.

Temas rakamlarının hesaplanmasında Spavo’nun aile içi şiddet ihbarları için ulusal veri tabanından faydalanıldı. Yardım veya rehberlik almak için telefon ile iletişim, e-postalar ve aile içi şiddet olayını (yakın eş şiddeti, ailedeki çocuk istismarı) ortaya çıkaran yüz yüze ziyaretler dikkate alındı. Polis ve sosyal yardım ofisi gibi devlet kurumlarından gelen kayıtlar, erişimdeki zorluklardan dolayı çalışmaya dahil edilmedi.

Çalışmada, “Kıbrıs’ın ekonomik krize girmesiyle aile içi şiddet temaslarında önemli değişiklikler olduğu, yani işsizlik arttıkça, bu aile içi şiddetle ilgili temasların da arttığı” belirtti.

Toplamda, Nisan 1996 ile Aralık 2016 arasında 249 aylık bir süre analiz edildi. Bu süre zarfında işsizlik siciline toplam 5.103.120 kayıt yapıldı ve 21.774  aile içi şiddet teması kuruldu. Veriler ekonomik krizden 177 ay önce (1996 – 2010), ekonomik krizden 60 ay (2011 – 2015) ve ekonomik krizden 12 ay sonra (2016) toplandı. Yıllık ortalama krizden önce 71.85 aile içi şiddet teması yapılırken, işsizlik üç katına çıktığında finansal kriz sırasında neredeyse iki katına çıktı. Ekonomik krizden bir yıl sonra rakamlar giderek azalmaya başladı. 2000 yılında, yaklaşık 11.000 işsiz olarak kayıt yaptırdığında, ortalama olarak, 60.50 temas yapıldı. 2011-2015 yılları arasında ekonomik kriz boyunca ortalama 131,65 temas yapıldı. O yıl işsiz olarak kayıtlı 40.351 kişi vardı. İşsizlik 2014’te en yüksek seviyeye ulaştığında, 47,196 kişide, ortalama temas sayısı 136’ya ulaştı. Krizin ilan edildiği 2016 yılında, işsizlik rakamlarındaki düşüşün ardından azalan temas sayısı ise 96.42 olmuştur.

Çalışma ayrıca, Kıbrıs’taki durumun daha büyük toplumlardan farklı olmadığını ortaya koydu. Küçük ulusların, nüfusla karşılaştırıldığında nispeten büyük ve pahalı bir kamu sektörüne sahip olduklarını, dolayısıyla ekonomik krizler sırasında, kamu sektörü tarafından sunulan hizmetlere erişim ve hizmetlerin kalitesinin olumsuz yönde etkilenebileceği belirtildi.

Çalışma, aile içi şiddetle ilgili ulusal rakamları araştırırken, ABD, Çin, Meksika ve Birleşik Krallık’ta yapılan ve ekonomik krizin aile içi çatışmayı arttırdığı bulgusuna varılan benzer çalışmalardaki yaklaşımı takip etti.

Kıbrıs’ta işsizlik oranının yüksek işsizlik dönemlerinde aile içi şiddet rakamlarının yükselmesinin olası açıklamasından birinin bireyin ekonomik gücündeki değişiklik (işsizlik veya maaşlarından dolayı) olabileceği, “Bireylerin ekonomik gücündeki bu tür değişikliklerin, bireyin deneyimine veya aile içi şiddetin uygulanmasına ilişkin etkileri olabileceği” belirtildi.

Çalışmaya göre ekonomik sıkıntılar, öfke ve çaresizlik gibi olumsuz duyguları yoğunlaştırabilir ve “bunun sonucu olarak, hayatıyla ilgili kontrolü kaybettiğini hisseden bireyler arasındaki aile ilişkileri etkilenip değişebilir, ve aile içi şiddet rakamlarının artmasına sebep olmuş olabilir.”

Çeviri: Toprak Günebakan / BY Dış İlişkiler Komitesi

Kaynak