Bağımsızlık Yolu: “Emekçilerin Kıbrıs’ı Bir Vatan Toprağı Olarak Sahiplenmeleri, “Buralı” Olmaları İçin Yeterlidir”

Bağımsızlık Yolu, Hüseyin Özgürgün’ün “Kıbrıs’ta Kıbrıslı yoktur, Türkler ve Yunanlar vardır” şeklinde yapmış olduğu açıklamaya ilişkin bir basın açıklaması yaptı

Bağımsızlık Yolu tarafından yapılan açıklamada, Özgürgün’ün “Kıbrıs’ta Kıbrıslı yoktur, Türkler ve Yunanlar vardır” sözünün, sağ zihniyetin yıllardan beridir yaratmaya çalıştığı “Kıbrıslılık-Türkiyelilik” ayrımının bir diğer yansıması olduğunun ve Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan emekçilerin birleşmesini engellemeyi amaçladığının  altı çizildi.

Ayrıca Bağımsızlık Yolu’nun açıklamasında, “Kıbrıs’ın kuzeyindeki emekçilerin, nerde doğmuş ve nerden göç etmiş olurlarsa olsunlar, Kıbrıs’ı bir vatan toprağı olarak sahiplenmeleri “buralı” olmaları için yeterlidir. O yüzden biz, eğer Özgürgün’ün bu kimlik temelli ayrımcılık girişimine yine kimlik temelli bir cevap verirsek, sağ zihniyetin tuzağına düşmüş oluruz. Bu tuzağa düşmek yerine, emek temelli bir çizgide duruyoruz” dendi.

Bağımsızlık Yolu’nun basın açıklamasının tam metni şöyle:

Özgürgün’ün “Kıbrıs’ta Kıbrıslı yoktur, Türkler ve Yunanlar vardır” sözü, sağ zihniyetin yıllardan beridir yaratmaya çalıştığı “Kıbrıslılık-Türkiyelilik” ayrımının bir diğer yansımasıdır. Bu suni bir ayrımdır ve sağ zihniyetin bu ayrımı kaşımaya çalışmasının temelinde ise, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan emekçilerin birleşmesini engelleme amacı yatmaktadır. Kıbrıs’ın kuzeyindeki emekçilerin, nerde doğmuş ve nerden göç etmiş olurlarsa olsunlar, Kıbrıs’ı bir vatan toprağı olarak sahiplenmeleri “buralı” olmaları için yeterlidir. O yüzden biz, eğer Özgürgün’ün bu kimlik temelli ayrımcılık girişimine yine kimlik temelli bir cevap verirsek, sağ zihniyetin tuzağına düşmüş oluruz. Bu tuzağa düşmek yerine, emek temelli bir çizgide duruyoruz ve Özgürgün’e şu soruları yöneltiyoruz :

1 – İnşaatlarda ölen ya da yaralanan Türkiyeli göçmenlere karşı Özgürgün’ün kılı neden kıpırdamamaktadır, neden hiçbir önlem alınmamaktadır ?

2 – Kurye olarak motorların üstünde, sırf patronları daha çok kâr etsin diye yollarda canını veren ya da kaza yapan Türkiyeli göçmen emekçilere vatan millet edebiyatı dışında söyleyeceği bir şey yok mudur ?

3 – Ülkemizdeki Türkiye göçmenlerinin çoğu, sermaye sahipleri tarafından ucuz işgücü olarak görülmekte, en düşük ücretlere ve en güvencesiz koşullarda sömürülmektedirler. Önemli bir kısmı ise, kayıtdışı olarak vahşi bir sömürü düzeni altında çalıştırılmaktadır. Özgürgün hükümeti sermaye sahiplerinin yanında saf tutup bu sömürüyü desteklerken, Türklük adı altında bu emekçilerin gerçek sorunlarını neden gizlemeye çalışıyor ?

4 – Bugün ister Türkiye göçmeni olsun ister Kıbrıs kökenli olsun özel sektör emekçilerinin hepsi, sendikasız ve güvencesiz çalışma koşulları altında ezilmektedirler. Özgürgün, bu emekçilerin kendi ortak çıkarlarının farkına varıp bir araya gelmelerinden mi korkmaktadır ki, Kıbrıslı-Türkiyeli ayrımcılığını kaşımaya çalışmaktadır ?

Kıbrıslı Türk halkının gerçek sorunları yoksullaşma ve yoksunlaşmadır; barınma, eğitim ve sağlık gibi temel insan haklarından gittikçe mahrum kalması ve bu hakların gittikçe daha çok paralı hale gelmesidir; hükümetlerin emekçi halkın yanında değil, sermaye sahiplerinin yanında olmasıdır… Kısacası Kıbrıslı Türk halkının sorunu emek sermaye çelişkisidir ve nerde doğmuş ya da nerden göç etmiş olursa olsun, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan her emekçinin bu açıdan çıkarı ortaktır. Özgürgün, sermayenin sözcülüğünü yaptığı için emekçilerin kendisine düşman olacağını bildiğinden, bunu engellemek adına konuyu saptırıp, suni bir “Türklük-Kıbrıslılık” gündemi yaratmaya çalışmaktadır. Kıbrıslı Türk halkı olarak bu provokasyona cevabımız da kimlik temelli değil emek temelli olmalıdır.

O yüzden bir kere daha haykırıyoruz : ÖZEL SEKTÖRDE SENDİKASIZ ÇALIŞTIRILMAK YASAKLANSIN !

Bağımsızlık Yolu (a)

Bağımsızlık Yolu Omorfo Birimi Sorumlusu

Celal Özkızan