Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Rahvancıoğlu: Tüm Özel Sektör Emekçilerinin, 15 Mart’ta İşten Atıldıklarını Biliyor muydunuz?

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Covid-19 nedeniyle Bakanlar Kurulu kararıyla faaliyetleri durdurulan özel sektörde çalışanların yine UBP-HP hükümeti tarafından 15 Mart – 4 Mayıs tarihleri arasında işten durdurularak sigortalar nezdinde kazandıkları tüm özlük haklarının gasp edildiğini açıkladı.

Bu tarihte bize, bu sürelere ilişkin sosyal güvenlik primlerini devletin üstleneceği ve işverenlerin bu sürelerden sorumlu olmayacağı söylenmişti. Bu gerçekten de işverenlerin üstlenmemesi gereken bir yüktü, ancak devlet çözümü; işverenlerin yükünü onların omuzlarından alıp doğrudan özel sektör emekçilerinin sırtına yüklemekte, herkesi habersiz işten atmakta buldu!

14 Mart’ta faaliyeti durdurulan ve 4 Mayıs’ta faaliyete başlayan işyerlerinde çalışan özel sektör emekçileri, Sosyal Sigortalar Dairesi’ndeki yatırım dökümlerini kontrol ederlerse; 15 Mart’ta 01.04.059 kodu ile işten durdurulduklarını ve 4 Mayıs’ta yeniden işe alındıklarını görecekler…

Tüm özel sektör emekçileri 15 Mart’ta Covid 19 nedeniyle faaliyete ara verme gerekçesine dayalı olarak işten durdurulurken; faaliyetine aynı şekilde ara verilen kamu çalışanlarına aynı muamele yapılmamıştır.
Yani 15 Mart’ta hepimizin işyeri faaliyetine ara verirken özel sektördeki tüm emekçiler otomatik olarak işten durduruldu. Ama kamudakiler aynı yasaya bağlı olmalarına rağmen durdurulmadılar!

Açıklama şöyle:

HEPİNİZ İŞTEN DURDURULDUNUZ, BU RAKAMLARA İYİ BAKIN: 01.04.059
Covid 19 nedeniyle Bakanlar Kurulu kararı ile faaliyetleri durdurulan işyerlerinde çalışan tüm özel sektör emekçilerinin, 15 Mart tarihinde işten atıldıklarını biliyor muydunuz?


13 Mart tarihinde elzem sektörler dışında kalan tüm işyerlerinin faaliyetlerinin Bakanlar Kurulu kararıyla durdurulduğunu hatırlıyoruz. Bu tarihte bize, bu sürelere ilişkin sosyal güvenlik primlerini devletin üstleneceği ve işverenlerin bu sürelerden sorumlu olmayacağı söylenmişti. Bu gerçekten de işverenlerin üstlenmemesi gereken bir yüktü, ancak devlet çözümü; işverenlerin yükünü onların omuzlarından alıp doğrudan özel sektör emekçilerinin sırtına yüklemekte, herkesi habersiz işten atmakta buldu!


14 Mart’ta faaliyeti durdurulan ve 4 Mayıs’ta faaliyete başlayan işyerlerinde çalışan özel sektör emekçileri, Sosyal Sigortalar Dairesi’ndeki yatırım dökümlerini kontrol ederlerse; 15 Mart’ta 01.04.059 kodu ile işten durdurulduklarını ve 4 Mayıs’ta yeniden işe alındıklarını görecekler… Böylece ne işverenler yatırım yapmak zorunda kalıyor, ne de hükümet… Faturayı özel sektör emekçileri kendi hayatlarından ödüyor. Bu hesaba göre tüm özel sektör emekçileri normalde emekli olmaları gereken tarihten tam 49 gün sonra emekli olacaklar.

Sigortalar nezdinde prim günleri esasına bağlı olarak kazanılan tüm haklardan (evlilik, işsizlik, doğum, gözlük vb) 49 gün kaybedildi ve sistemin gün hesabına göre yaptığı hesaplamalarda başka nelerin anomali olarak yansıyacağı ise belli değil… Belli olan tek şey; çalışma izinli olsun vatandaş olsun, faaliyetlerine ara verilen tüm özel sektör çalışanlarının, işten durdurulup yeniden işe alındıklarıdır! Bu sürelerin faaliyetleri daha uzun süre durdurulan otel, casino gibi işyerleri için daha uzun olduğunu söylememe sanırım gerek yok!


Hükümetin yaptığı hep beraber bara gittiğimiz bir günde, Ersin Bey’in “tüm içkiler garsondan” diye sipariş vermesinden, başkasının cebinden hovardalık yapmaktan farksızdır.

EN GÜZELİNİ EN SONDA
Ama bunun bir istisnası var: Biliyoruz ki 2007 yılından beridir, öğretmenler dahil tüm kamu çalışanlarının sosyal güvenlik primleri Sosyal Sigortalar Dairesine yatmaktadır. Yani yasal olarak sosyal güvenlik sistemi birleştirilmiştir ve özel sektör ile kamu bu bakımdan eşitlenmiştir.

Ve gene biliniyor ki öğretmenlerin iş yerlerine 11 Mart’ta, elzem olmayan hizmetlerdeki diğer kamu emekçilerinin iş yerlerinin faaliyetlerine de 14 Mart’ta tüm özel sektör ile birlikte ara verilmiştir. Ama süpriz! Tüm özel sektör emekçileri 15 Mart’ta Covid 19 nedeniyle faaliyete ara verme gerekçesine dayalı olarak işten durdurulurken; faaliyetine aynı şekilde ara verilen kamu çalışanlarına aynı muamele yapılmamıştır.


Yani 15 Mart’ta hepimizin işyeri faaliyetine ara verirken özel sektördeki tüm emekçiler otomatik olarak işten durduruldu. Ama kamudakiler aynı yasaya bağlı olmalarına rağmen durdurulmadılar!


Özel sektörde çalışan emekçi insanlara reva görülen bu köle muamelesi, artık hukuk, etik, insaf, tahammül sınırını aşmış durumdadır. Ne meclis içi düzen partileri ne de kamuda örgütlü sendikalar bu çifte standarta ses çıkarmamakta, özel sektör emekçilerini yolunacak kaz olarak gören anlayışa çanak tutmaktadırlar.

Özel sektör emekçilerinin ömründen çalınan bu 49 günün hesabını soracağımızı, Kıbrıslı Türk işçi sınıfını el çabukluğu ile çalınan bu hakkını size yedirmeyeceğimizi bilin…
Gücümüz, imkanımız ve enerjimiz ne kadarsa, onunla direneceğiz. Bu hırsızlığın hesabını soracağız…