Bağımsızlık Yolu’ndan Kıbrıs Cumhuriyeti Makamlarına: “Yere Batsın Milliyetçiliğiniz, Çocukları Ağlatan Kirli Siyasetiniz”

(English text follows)

Bağımsızlık Yolu, bugün saat 15.30’da ara bölgede, Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarının, Uluslararası Genel Ortaöğretim Eğitim Sertifikası (IGCSE) programı Türkçe dalında dünya birincisi olan Berilsu Meral’in ödülünü almasını ‘Türkiye kökenli’ olduğu gerekçesiyle engellemesi nedeniyle basın açıklaması yaparak Kıbrıs Cumhuriyeti’ni protesto etti.

Türkçe ve İngilizce okunan açıklamanın Türkçesini Bağımsızlık Yolu Örgütlenme Sekreteri Mustafa Keleşzade okurken, İngilizcesini Bağımsızlık Yolu Dış İlişkiler Sekreter Yardımcısı Cemre İpçiler okudu.

Açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarına yönelik olarak “Yere batsın milliyetçiliğiniz , çocukları ağlatan kirli siyasetiniz” ifadelerine yer verildi.

Ayrıca 2 sene önce 23 Nisan törenlerine katılmak üzere Larnaka üzerinden Kıbrıs’a gelen Sırbistan heyetindeki çocukları adaya almayarak pek çok çocuğun göz yaşlarına sebep olan Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarının hala ırkçılık ve milliyetçilikten bir adım ileriye gidemediği vurgulanarak protesto edildi.

Öte yandan açıklamada, “Adada milliyetçiliği yükselten restleşmeler de, ada halklarının kendi geleceklerinde özneleşmeleri demek olan federasyondan uzaklaşmak da en çok Kıbrıslı Türk halkının parçası olan göçmenlere zarar verecektir.” denildi.

Açıklama şöyle:

Geçtiğimiz gün 15 yaşında bir gencimiz uluslararası bir sınavda kazandığı dünya birinciliğininin törenine katılmak için Kıbrıs’ın güneyine geçmek üzere geçiş noktasına gelmiş fakat kendisine “Türkiye kökenli” olduğundan geçemeyeceği söylenmiş ve gencimiz ağlayarak geri dönmek zorunda kalmıştır. Hem de gerekli izin başvuruları önceden yapılmış olmasına rağmen bir son dakika tavrıyla bu durum yaratılmıştır.

Böylesi bir tutum karşısında kararda payı olan tüm Kıbrıs Cumhuriyet yöneticilerine Bağımsızlık Yolu olarak söyleyebileceğimiz şey “yere batsın milliyetçiliğiniz , çocukları ağlatan kirli siyasetiniz”dir. Kıbrıs Cumhuriyeti yöneticileri bundan 2 yıl önce de, 23 Nisan törenlerine katılmak üzere Larnaka üzerinden Kıbrıs’a gelen Sırbistan heyetindeki çocukları adaya almayarak pek çok çocuğun göz yaşlarına sebep olmuştu. Bağımsızlık Yolu olarak, Kıbrıs’ın güneyinden Worker’s Democracy ile birlikte Kıbrıs Cumhuriyet İçişleri Bakanlığı önüne giderek bu tutumu protesto etmiştik.

Şimdi aradan geçen 2 yılın ardından ırkçılık ve milliyetçilikten bir adım ileriye gidemeyen Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki yöneticilerin şoven anlayışını bir kez daha buradan protesto ediyoruz.

Ayrıca belirtmek isteriz ki, başta Türkiye’den ve dünyanın farklı yerlerinden Kıbrıs’ın kuzeyine göç edip Kıbrıslı Türk halkının parçası olmuş, fakat Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği alamamış göçmen insanlarımız adanın bölünmüşlüğünden kaynaklı büyük bir mağduriyeti yaşamaktadırlar.

Bir ada yarısına sıkışıp kalan, kökenleri olan ve artık yaşamadıkları ülkedeki kişiler tarafından artık ‘Kıbrıslı’ olarak görünüp yabancı yerine konan, hayatlarını kurdukları Kıbrıs’ta ise göçmenler olarak kuzeydeki yönetimlerce bazen ‘oy deposu’, ‘bazen masadaki koz’ olarak görülen, emek sömürüsünün en katmerlisine mağruz bırakılan ve hem kuzey hem de güneyde ırkçılığa maruz kalan göçmenler adanın bölünmüşlüğünün mağdurlarıdırlar.

Bu nedenle de adada milliyetçiliği yükselten restleşmeler de, ada halklarının kendi geleceklerinde özneleşmeleri demek olan federasyondan uzaklaşmak da en çok Kıbrıslı Türk halkının parçası olan göçmenlere zarar verecektir.

Bağımsızlık Yolu

Two days ago, a young 15-year-old arrived at the check point with a view to cross over to the southern part of Cyprus to attend the award ceremony as she came first in an international exam.

However, she was told that she will not be able to do so because she originates from Turkey. The girl had to come back by crying. This issue occurred at the last-minute, although the necessary applications for her to be granted with permission to cross had already been made. In the face of such an attitude, as Bağımsızlık Yolu what we wish to say to those authorities of the Republic of Cyprus, who had a share in this decision: “May your nationalism and your dirty politics that make children cry die out!” Two years ago, the authorities of the Republic of Cyprus did not allow the children from the Serbian delegation who came to Cyprus via Larnaca to attend the 23rd of April celebrations, into the territory and caused many children’s tears.

As Bağımsızlık Yolu, we protested against this attitude in front of the the Ministry of the Interior of the Republic of Cyprus together with Workers Democracy from the southern part of Cyprus. We are protesting once again the chauvinist understanding of the authorities in the Republic of Cyprus who have been unable to move one step further from racism and nationalism after two years. We also want to indicate that, people who migrated to the northern part of Cyprus from Turkey as well as from different parts of the world who cannot obtain the citizenship of the Republic of Cyprus, are also part of the Turkish Cypriot people and they suffer the consequences of the division.

They are stuck at one half of the island; they are already marginalised both by the people of their country of origin because they are perceived as Cypriot and by the authorities in the northern part of Cyprus, by whom they are continuously reduced to sourced of votes during the elections or a leverage during the negotiations. On the other hand, many are subject to the most abusive forms of labour explotiation. Migrants are also subject to racism from the authorities in the northern and southern part.

Migrants are continuously victimised by the current statusquo. For this reason, raising nationalist tensions as well as moving away from the path of federation, that shall render peoples the subjects of their own futures, is most likely to harm migrants who are part of Turkish Cypriot people, the most.

Bağımsızlık Yolu

https://www.facebook.com/bagimsizlikyolu/videos/2597351810383419/?tn=K-R