Birtakım Antidemokratik Şeyler – Seval Avkan

Pazar günü  Kıbrıs’ın kuzeyinde Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşecek. Toplamda 11 adayın yarıştığı bu seçim süreci ya 11 Ekim tarihinde  sonlanacak ya da öngörüldüğü üzere ikinci turda devam edecek. Bilindiği üzere, Eylül ayı içerisinde  TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamada ‘’Kıbrıslı Türk halkının iradesinin’’ sandığa yansıyacağını belirtirken, Cumhurbaşkanı adaylarının federasyon tezini ‘’seçim malzemesi’’ yapmasına yönelik eleştirilerde bulunmuş, müzakerelerde federasyon tezinin yerinin olmayacağını söylemiş ve buna ek olarak ‘iki devletlilik’ ve ‘konfederasyon’  başta olmak üzere diğer seçeneklerin müzakerelerde değerlendirileceğini ifade etmişti.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yer aldığı bir programda 11 Ekim’de gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik açık bir şekilde müdahale edildiğini dile getirmiş, Türkiye’den araştırma şirketlerinin anket yapma amaçlı insanların taciz edilircesine aranıp yönlendirildiğini ifade etmiş ve TC’den gelen AKP-MHP milletvekillerinin köyleri gezerek açık bir şekilde ‘‘Akıncı’ya oy vermeyeceksiniz’’ dediklerini belirtmiştir.

5 Ekim tarihinde Özgür Gazete  kamuoyuna gerçeği fotoğraflarla destekleyerek gözler önüne sermiştir:  Tatar ve AKP hükümeti bu seçim sürecinde işbirliği içerisinde bulunmuştur. Dün çıkan haberlerde, geçtiğimiz hafta TC Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’ın daveti üzerine Ankara’ya  giden Başbakan Ersin Tatar’ın  TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için Türkiye’ye gideceği bilgisine yer verilmiştir. Bu görüşme sonrası hükümet ortağının haberi bile olmadan ve Cumhurbaşkanlığı yetkisi altında olan Kapalı Maraş’ın sahil şeridinin 8 Ekim Perşembe günü  halka açılacağı bilgisi kamouyuna duyurulmuştur.

AKP hükümetinin Kıbrıs’ın kuzeyinde gerçekleşecek olan seçimde desteklediği Cumhurbaşkanı adayı aşikârdır. Kıbrıslı Türk halkının barış, çözüm ve federasyon talebine karşı sergilenen bu tutumlar asla kabul edilemezdir. AKP hükümetinin bu seçime yönelik yaptığı çalışmalar ve müdahaleler çok açık bir şekilde kendileri ile zıt görüşe sahip olan kişi veya kişileri hasım ilan edeceğine dair destekleyici nitelik göstermektedir. AKP hükümetinin uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak Kapalı Maraş’ı açmaya yönelik attığı adımlarla Kıbrıslı Türk halkının uluslararası haklarından mahrum kalıp daha fazla kendine bağlı bir yapıya bürünmesini istemektedir.

Kıbrıslı Türk halkının kimliği, iradesi ve demokrasisi gasp edilmiştir. Pazar günü yapılacak olan seçimle Kıbrıslı Türk halkı iradesini koruyacak ve geleceğine sahip çıkacaktır. Sonuç ne olursa olsun demokrasisini korumaya devam edecektir.

***

Yazımı Nâzım’ın umut içeren dizeleri ile sonlandırmak istedim;

En güzel deniz:

henüz gidilmemiş olandır.

En güzel çocuk:

henüz büyümedi.

En güzel günlerimiz :

henüz yaşamadıklarımız.

Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:

henüz söylememiş olduğum sözdür.

Seval Avkan

Bağımsızlık Yolu Üyesi