EN AKILLI, EN İYİ ADAYLARA MI İHTİYACIMIZ VAR? – Mustafa Keleşzade

dnenadamheykelii

Bu seçim döneminde yine bazı çevreler çağrılarını en akıllı, en iyi adayları bulma üzerine kurmaktalar. Bu çağrıların merkezinde de özellikle toparlanıyoruz grubu var. Diyorlar ki, memleketi kurtarmak için, bağlı bulundukları siyasi parti ideolojileri ve duruşları fark etmeksizin en akıllı ve en iyi adaylar seçilmeli. İçten ve samimi bir çağrı dahi olsa, bu çağrıyı yapanların farkında olmadıkları bir şey var.

 

Bugüne kadar da hep aynı şey yapılmamış mıydı? Farklı partilerin en akıllı ve en iyi adayları sokulmamış mıydı meclise? İşinde en iyisi olan, işletmesini en iyi yöneten, en iyi doktor, en iyi ekonomist, en iyi  konuşan, en temiz görünen adaylar seçilmemiş miydi bugüne kadar? Hatta parti tercihlerinde dahi en akıllı insanlardan oluşan, en iyi partilere verilmemiş miydi oylar? Bugüne kadar yapılan hep en akıllıyı, en iyiyi seçemek oldu. Peki bunun sonucu ne oldu?

 

En iyiler, en iyi bildikleri şekilde yönettiler memleketi. Onların iş hayatındaki başarıları, çevrelerinde sevilmeleri, partilerinin yükselişi hep sistem içinde en iyi olmalarındandı. Yani kuralları belli olan bu oyunu en iyi oynamalarından. Kıbrıs’ın kuzeyinin yöneticileri olarak da yıllarca en iyi bildikleri şekilde oynadıları bu oyunu.

 

kktc’nin kuruluşu önlerine sunulan en iyi alternatif olduğundan kktc’yi kurdular. Turgut Özal gelip siz üretmeyin ben size yollarım dediğinde, en akıllıcası bunu kabul etmek olduğundan kabul edip üretimi yok ettiler. Kıbrıs’ın kuzeyinde asimilasyon politikaları uygulanmaya başladığında en akıllıcası Türkiye’ye diklenmemek olduğundan bu politikalara boyun eğdiler. Sosyal Güvenlik Yasası, Göç Yasası gibi ekonomik yok oluş yasaları dayatıldığında, hali hazırda bağımlı bir yapı oluştuğundan, küresel piyasanın “ekonomik aklı” da bunun en iyisi olduğunu buyurduğundan kabullenip bu yasaları uygulamaya koydular. Ganimetçiliklerinin, yolsuzluklarının ve rüşvetciliklerinin kaynağı da en akıllısı olmalarıdan başka bişey değil. En akıllıdan kendisi için en iyisini tercih etmemesi mi beklenir?

 

Bunca yıl en iyi ve en akıllılar arasında tercih yaptık. Kimimiz gitti kendince en iyi partinin en iyilerini seçti, kimimiz ise farklı sepetlerden birleştirip kendince en iyileri bir araya getirdi. Fakat seçtiklerimiz hep sistemin en akıllıları ve en iyileriydi. Artık görmeli ki, en iyiler ve en akıllılar sadece mevcut gidişatı muhafaza etmekte iyiler. Onlar uzlaşıdan ve istikrardan bahsettikçe zenginleşip, güçlenmekteler, bizleri ise adım adım yok oluşa sürüklemekteler.

 

Bir araba uçurumdan aşağıya sürüklenirken arabadakiler iyi bir şoföre ya da arabadan atlayıp kaçacak akıllı bir şöföre ihtiyaç duymaz.  Onlarla birlikte arabayı durdurmaya çalışacak kadar deli olandır ihtiyaç. Kıbrıslı Türk halkı çoktan yok oluşa varacak uçurumdan aşağıya düşmeye başladı. En iyi yöneticiler ancak daha hızlı dibe ilerlemeyi sağlayacak, akıllısı ise dibe vurmadan en çok cebini doldurmaya bakacak. Bizlerin ihtiyacı ise en delileri ve kötüleri; Ankara için en kötüsü olabilecek kadar kötüler ve bizlerle yok oluşa karşı direnebilecek kadar bireysel çıkarlarını bir kenara bırakabilecek deliler. Bizlere sonsuz bir uzlaşı değil, sonuna kadar direniş vaad edebilenler ancak halkımızla birlikte gidişatı değiştirebilirler.

 

Mustafa Keleşzade

Baraka Kültür Merkezi Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply