Faşistler Tahliye Edildikten Sonra Hükümet Uyandı: “Şartlı Tahliye Sıkıntılı”

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, bugün telefon ile katıldığı bir televizyon programında şartlı tahliye ile ilgili soruları yanıtladı.

Bakan, hem Şartlı Tahliye Kurulu hem de üyelerinin dünyadaki diğer örneklere benzer şekilde değiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Baybars, bakanlığın bu doğrultuda yeni bir uygulama için Barolar Birliği, İnsan Hakları Vakfı, polis örgütü ve savcılıktan görüş aldığını söyledi. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde Ceza Hukuku alanında uzman bir kişinin görüşünün alınmasının ardından bu yıl sonuna kadar şartlı tahliye ya da denetim serbestliği için yasa tasarısını gündeme getirmeyi planladığını da sözlerine ekledi.

Şartlı Tahliye Kurulu’nun yapısı ve aldığı kararlar, daha önce Afrika Gazetesi’ne yönelik saldırıda bulunan faşistlerin tahliyesinin ardından gündeme gelmişti. Ceza süresi dolmadan faşistlerin tahliye edilmesi siyasi iradenin yargı bağımsızlığına müdahalesi olarak ve kurulun “keyfi” kararlar aldığı şeklinde yorumlanmıştı. Keyfi kararlar almakla eleştirilen Şartlı Tahliye Kurulu, İçişleri Müsteşarlığı başkanlığında, Cezaevi Danışma Kurulu Başkanı veya Cezaevi Danışma Kurulu’nun görevlendireceği bir Üye, Başsavcı’nın görevlendireceği bir Savcı, Polis Genel Müdürü’nün I. veya II. Yardımcısı, Merkezi Cezaevi Müdürü veya Muavini, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi veya Yardımcısı, Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü veya Muavini olmak üzere 7 kişiden oluşmakta. Bu durum kurulun 7 üyesinin 4’ünün siyasi iradeyi temsil ettiğini gösteriyor.

Söz konusu tartışmalı tahliye kararın alınmasında hükümet kanadının nasıl bir duruş sergilediği ise henüz bilinmiyor.