Genel Sekreter Rahvancıoğlu: “Özel Okulları Teşviğe Boğan Devlet, Tüyü Bitmemiş Sabilerin mi Parasına Muhtaç?”

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, okulların açılmasıyla birlikte gündeme gelen okul kıyafet ücretleriyle ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Rahvancıoğlu, eğitimin hem bir hak hem de zorunluluk olduğunu vurgulayarak, zorunlu kılınan eğitim süreçlerinde çocukların harcamalarını üstlenmemenin çocukların ensesinden para kazanmak anlamına geldiğini belirtti.

Rahvancıoğlu, okul kayıt-kırtasiye ücretleri dışında eğitimde devlet eli ile yürütülen bir diğer soygunculuğun  kıyafet paraları olduğunun altını çizerek, “Devlet özel okullara milyarlarca liralık teşvikler, vergi indirimleri, arazi hibeleri, elektrik indirimleri ve parasal katkılar yaparken; sadece tüyü bitmemiş sabilerin mi parasına muhtaç?” sorusunu sordu. 

https://www.facebook.com/Rahvancioglu/posts/10156856341362762

BİR DEVLET ÇOCUKLARI YÜTER Mİ?

Eğitim hem bir haktır hem de bir zorunluluktur. Belli bir yaşa kadar, çocukların eğitim almasını zorunlu kılmışsanız; o çocukların eğitim için girecekleri her türlü harcamayı da karşılamanız gerekir. Eğitimi zorunlu kıldığınız halde, çocukların harcamalarını üstlenmezseniz; çocukların ensesinden para kazanan en adi dolandırıcıdan farkınız kalmaz!
Okul kayıt-kırtasiye ücretleri dışında eğitimde devlet eli ile yürütülen bir diğer soygunculuk ise kıyafet paralarıdır ne yazık ki! Bu ülkede sadece eğitim almak değil, eğitimi belli bir kıyafet ile almak da zorunlu olduğu halde; kıyafet ücretleri de çocukların boğazından kesiliyor! Oysa belli bir kıyafeti zorunlu kılan her kurum; o kıyafeti sağlamakla da mükelleftir. Askeri kamuflajı ordu temin eder; pilotun-hostesin-hemşirenin-doktorun önlüğünü işyeri sağlar; güvenlik görevlilerin, polisin-gece bekçisinin-itfaiyecinin üniformasını kurumu verir; işçinin kaskını, yeleğini patronu verirken; bu devletin gücü sadece çocuklara mı yetiyor?
Devlet özel okullara milyarlarca liralık teşvikler, vergi indirimleri, arazi hibeleri, elektrik indirimleri ve parasal katkılar yaparken; sadece tüyü bitmemiş sabilerin mi parasına muhtaç?
Diyelim ki devletin parası yok! Zenginler için var olduğunu biliyoruz ama diyelim ki yok! Ama kıyafetlerin de tek tip olması isteniyor ki okullarda çocuklar sınıf farkını hissetmesin! Peki niye her okulun kıyafeti farklı, niye her okul kendi kıyafetinin her parçasına ayrı ayrı adını yazdırıyor? Tüm ilkokulların, tüm orta okulların kıyafetleri aynı olsa, her okul öğrencisine sadece kendi armasını verse ve bu kıyafetler piyasadan serbestçe, her bütçeye göre bulunabilse kötü mü olur? Niye böyle olmuyor?
Niye hem hem eğitim zorunlu, hem kıyafet mecburi hem de kıyafet sadece ilgili okuldan temin edilebiliyor? Niye okullar 2-3 yılda bir kıyafetleri değiştirip, ailelerin en temel kıyafet dayanışmasına bile engel oluyor?
Niye okullar yüzlerce öğrenci için toplu yapılan kıyafet alımlarında, piyasa fiyatının değil altına inmek, yanına bile yaklaşamıyor?
Eğitim zorunlu! Kıyafet zorunlu! Kıyafeti okuldan almak zorunlu! Eğitimde böyle bir tekelcilik, böyle bir sömürü, böyle bir insafsızlık; nerede, hangi tarihte görülmüş?
Ve son bir soru; çocukların cebinden, şekerinden, oyuncağından, yemeğinden, geleceğinden zorla topladığınız paralarla, mı kalkınacak bu devlet?