“İfade Özgürlüğünü Bu Şekilde mi Korumayı Planlıyorsunuz?”

Basın Emekçileri Sendikası, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Çağ-Sen, Birleşik Kıbrıs Partisi, Toplumcu Kurtuluş Partisi – Yeni Güçler, Bağımsızlık Yolu, Sol Hareket, Yeni Kıbrıs Partisi ortak bir basın açıklaması yayımlayarak, şu anda bahsi geçen videonun engellenmesi için tüm siteye erişim engeli verilmesi tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu belirtti.

Açıklama şöyle:

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından YouTube’da yapılan bir yayın nedeniyle Bilişim Suçları Yasası temel alınarak Savcılığın talebi doğrultusunda ilgili yayına mahkemenin erişim engeli kararı verdiğini öğrenmiş bulunmaktayız.

Sayın Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nün bugün bu kararı destekleyen ve yapılan yayının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği yönündeki açıklamasını bu yasanın bazı düzenlemelerine ilk günden bugüne karşı duran ve bundan dolayı da yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüren bizler, talihsiz açıklamalar olarak değerlendiriyoruz.

Kıbrıs’ın kuzeyinde demokrasi, temel insan hakları, basın özgürlüğü gibi değerlerin karşısında bugün en büyük tehdit olarak duran Bilişim Suçları Yasası’nı kullanarak devlet yetkililerinin hangi koltukta oturuyor olurlarsa olsunlar, sadece beğenmediklerinden dolayı, siyasi düşüncelerine veya demokratik hukuk devletinin çizdiği sınırlar içerisinde siyasetçileri gerektiğinde en ağır şekilde eleştirme hakkına karşı adeta susturma ve engelleme hareketine girişmelerinin ulaşmak istediğimiz insan hakları ve özgürlükleri düzeyi ile hiçbir alakası yoktur.

Bu talihsiz beyanların ve erişim engeli kararı isteyecek kadar yasakçı bir anlayışsızlıkla sosyal medyaya müdahale edilmesi talebinin bizi daha kötü sonuçlara götürebileceği, muğlak ifadelerin yer aldığı Yasa’nın ilk önce Cumhurbaşkanı tarafından kullanılmış olması, yarın her farklı ve muhalif ifadenin yargılanmasını ve yasaklanmasının önünü açabilecek ölçüde yine talihsiz bir örnek olabileceği aşikardır.

Mahkemeye başvurulan iki müracaattan birisinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesi de bize, hem idarecilerin bu düzenlemeyi ifade özgürlüğü kapsamındaki eleştirileri dahi Mahkemeye götürebileceğini göstermekte, hem de bir yayının ifade özgürlüğü kapsamında olup olmadığının muhakemesini ancak Mahkemelerin yapabileceğinin önemini hatırlatmaktadır. Mahkeme kararı olmaksızın erişim engeli konulmasıyla ilgili Yasa’daki düzenleme bu sebeple kesinlikle sakıncalıdır.

Siyasetçilerin ve hele de en üst makamda bulunan kişilerin en ağır eleştiri ve ifadelere de katlanmak ve hoşgörü göstermek zorunda olduklarını, bu örneklerin batı demokrasisinde sıkça yaşanan birçok örneği bulunduğunu ve hatta AİHM tarafından da orantılılık ilkesi çerçevesinde benzer ifadelerin birçoğunun ifade özgürlüğü kapsamında karara bağlandığını bir arada değerlendirdiğimizde, bazı küfürlü ifadeler sebebiyle, Cumhurbaşkanına siyasi eleştiri yapılan söz konusu videonun tümüne erişimin engellenmesinin istenmesini orantısız bir talep olarak nitelemekteyiz.

Yasanın Komiteden çıkıp Meclis’e geldiği süreçte, yasa üzerinde uzun yıllar çok iyi bir şekilde çalışıldığı üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalışan milletvekillerine de bir çift sözümüz var:

Yasayı doğru değerlendirmediğimiz için karşı olduğumuz iddialarının, ortaya çıkan durumla beraber anlamını yitirdiği de kolaylıkla gözlemlenebilir. Eleştirilerimizin hiçbirini dikkate almadan yasayı hızlıca Meclis’ten geçirdiniz ancak şu anda ortaya çıkan durumla birlikte, ne yapılması gerektiğini de bilmiyorsunuz. Kamuoyu, 10 yılda yapılan yasanın doğru düzgün tartışılmadan yasalaştığını da bu örnekle beraber görmüştür. Yasa ve yasanın işleyişi, daha ilk davadan birçok komplikasyonla karşı karşıya kaldı. Şu anda, bahsi geçen videonun engellenmesi için, tüm siteye erişim engeli verilmesi tehlikesiyle karşı karşıyayız. İfade özgürlüğünü bu şekilde mi korumayı planlıyorsunuz?

Son olarak, Cumhurbaşkanı’nın Savcılık kanalıyla mahkemenin, çağdışı düzenlemeler içeren ve adeta bir sansür mekanizmasına dönüşecek Bilişim Suçları Yasası’nı uygulamasını esefle kınadığımızı, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan ve bu ülkede özgürlüklerimize sahip çıkma kavgasını her daim savunan örgütler olarak Yasa’ya karşı mücadelemizi sonuna kadar yılmadan sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna duyururuz.

Saygılarımızla

Basın Emekçileri Sendikası, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Çağ-Sen, Birleşik Kıbrıs Partisi, Toplumcu Kurtuluş Partisi – Yeni Güçler, Bağımsızlık Yolu,  Sol Hareket, Yeni Kıbrıs Partisi