Özel Okullara Teşvik, Devlet Okullarına “Bütçe Yok”

Güzelyurt Kurtuluş İlkokulu yönetiminin öğrenci velilerine gönderdiği “bağış talebi”, gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin eğitim politikasının, özel üniversite ve özel okul sahiplerini zengin etmek üzerine kurulduğunu gösteriyor.

Kaynaklar Patronların Emrine…

Özel üniversiteler başta olmak üzere özel eğitim kurumlarına her türlü teşviğin, vergi ve yatırım indiriminin, gümrük muafiyetinin sağlandığı, ciddi mali kaynaklar aktarıldığı herkesin malumu. Devletin bütçesinin bir kısmı ve Türkiye’den kktc’ye gönderilen kredilerin büyük bir çoğunluğu, özel sektör patronlarını zengin etmek için kullanılıyor.

İşçiyi Sömürdükçe Teşvik Ediliyorlar

Kendilerine sunulan tüm bu imkanlara rağmen, özel üniversitelerin ve okulların sahiplerinin pek çoğunun çalışanlarının primlerini doğru düzgün yatırmadığı, yeri geldiğinde maaşlarını bile ödemediği, Çalışma Yasası’ndan doğan haklarını ihlâl ettiği, güvencesiz bir biçimde çalıştırdığı herkesin malumu. Bunlara rağmen üniversiteler ve özel okullar teşvik edilmeye ve kaynaklardan faydalandırılmaya devam ediyor.

Okul Yönetimleri Kaderiyle Baş Başa Bırakılıyor

Söz konusu devlet okulları olduğunda ise “Bütçede kaynak yok” veya “Türkiye para göndermedi” gibi bahanelerin arkasına sığınan bir Eğitim Bakanlığı var. Devlet, özel üniversite ve okul sahiplerini zengin etmekle meşgul olduğundan en temel ihtiyaçlarını (kağıt, kitap, kırtasiye, masa sandalye, bina, temizlik malzemeleri vs.) bile karşılayamayan devlet okullarının yönetimleri ve müdürlükleri ise, öğrenci velilerinden “bağış” adı altında para talep ediyor.

Özyiğit “Para Ödemeyin” Demişti

Bilindiği üzere Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit, katıldığı televizyon programlarında “devlet okullarında okuyan öğrenciler para ödemeyecekler. Para ödemeye zorlanan bir veli olursa haberimiz olsun” demişti. Devlet okullarına doğru düzgün kaynak ayırmayıp okul yönetimlerini öğrenci velilerinden bağış istemek zorunda bırakan ve bu durumu değiştirmek için hiçbir girişimde bulunmayan Eğitim Bakanı’nın dönüp bir de “devlet okullarına para ödemeyin” demesi “bırakın okullar dökülsün, çatıları aksın, okullarda kağıt, kırtasiye ve temizlik malzemeleri bile bulunmasın” anlamına gelmekte.

Okulların ilk döneminde yaşanan bu tür sorunlar, aynen kaldığı yerden ikinci dönemde de devam edeceğe benziyor. Güzelyurt Kurtuluş İlkokulu yönetiminin öğrenci velilerine gönderdiği “bağış talebi” bunun bir göstergesi. Eğitim Bakanlığı’nın devlet okullarını bir kenara atıp, okul yönetimlerini dar ve orta gelirli vatandaşların cebine atmak zorunda bırakması bir sorunken, okul yönetimlerinin topladıkları bu bağışların hangi kalemlere harcandığını, gerçekten ihtiyaç duyulan malzemelerin alımında kullanılıp kullanılmadığını şeffaf bir biçimde faturalarla açıklamaları  ise bakanlıkça  mağdur edilen okul idaresi ve velilerin karşılıklı güvenini tesis etmek için önemli.