PCR Davası: Doğru Olarak Bilinen Yanlışlar

Funda Gülseven isimli yurttaş sosyal medya hesabından PCR testi davasıyla ilgili doğru olarak bilinen yanlışları sıraladı.

Paylaşım şöyle:

Doğru sanılan yanlışlar

1) PCR testi ile ilgili başlayan yargı süreci normal mahkemelerde sürüyor.

Hayır: İdarenin (yürütmenin) almış olduğu ve uygulamakta olduğu bir karara karşı Yüksek İdare Mahkemesi’nde başlayan bir yargı sürecidir.

2) PCR testi ile ilgili başlayan davayı bazı doktorlar açtı.

Hayır: Söz konusu davayı bir avukat açtı, diğer bir avukat da söz konusu avukatın avukatlığını üstlendi.

3) PCR testi ile ilgili başlayan davaya davacı lehine müdahil olan sağlıkçılar testlerle ilgili klinik mikrobiyoloji, seroloji, DNA, genetik gibi uzmanlık alanlarından hekim ve uzmanlardır.

Hayır: Biri diş hekimi, biri çocuk doktoru, biri nöroloji uzmanı olan 3 hekimimiz mahkemeye tanık ve/veya gözlemci olarak gitmiştir..

4) Başlayan yargı sürecinin, yani davanın konusu test uygulamasının tümüyle kalkmasıdır.

Hayır: Dava konusu işe gitmek için 15 günde bir test yapılması zorunluluğu ile ilgilidir ve bunun için yasal bir zorunluluk olmadığı iddiasıyla dava açılmıştır.

5) Davada testlerle birlikte virüsün/pandeminin varlığı, tedaviler, aşılar, karantina uygulamaları, vs. da yargılanacak ve karara bağlanacaktır.

Hayır: Dava konusu sadece işe gitmek için 15 günde bir test yapılması zorunluluğudur. Ve yargı süreci sonunda alınacak karar ya bu zorunluluğun kalkması, ya da devam etmesi yönünde olacaktır.

6) Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği de dava edilmiştir.

Hayır: YİM’de açılan dava idari bir davadır. Bu sebeple davalı olarak 15 günde bir test zorunluğu kararını alıp uygulayan Bakanlar Kurulu, Sağlık Bakanlığı ve Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi yer almaktadır.

7) Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği bu davayı açan doktorlara dava açmıştır.

Hayır: Bu davada davacı konumunda bir doktor zaten yoktur. Ve KTTB’nin mahkemede başlattığı bir yargı süreci de yoktur.

8) Kıbrıs Türk Tabipleri Birliğinin başlattığı yasal süreç PCR testleri ile ilgili başlayan yargı sürecine karşılıktır.

Hayır: KTTB’nin başlattığı sürecin 15 günde bir test yapılması zorunluluğu ile ilgili davayla bir bağı yoktur. Halkın tedbirlerden uzaklaşmasına ve toplum sağlığının riske atılmasına yol açabilecek söylemlerde bulunduğu ve bu yolla meslek yasasına ve meslek etiğine aykırı davrandığı düşünülen meslek mensupları ile ilgili başlatılan meslek içi bir araştırma ve soruşturma sürecidir..

9) Kıbrıs Türk Tabipleri Birliğinin başlattığı yasal süreç mahkemede yürütülecektir.

Hayır: KTTB’nin kuruluşunu ve işleyişini düzenleyen kendi yasası çerçevesinde ve kendi bünyesi içinde yazılı savunma alınacak ve diğer kurum/kuruluşlarda olduğu gibi kendi içinde bir disiplin soruşturması süreci yaşanacaktır.

10) Kıbrıs Türk Tabipleri Birliğinin başlattığı yasal süreç hekimleri cezalandırmaya yöneliktir ve cezalara yönelik itiraz ve yargı yolu kapalıdır.

Hayır: Söz konusu süreçte hekimlerin bilimsel dayanaklarla kendilerini savunmaları ve Birlik içerisindeki ilgili kurulu bilimsel gerçeklerle ikna etmeleri durumunda hiçbir disiplin cezası söz konusu olmayacaktır. Hatalı oldukları kanaatine varılırsa ise Kamu Görevlileri Yasasında da benzeri olduğu üzere uyarma, kınama, para, geçici veya devamlı olarak görevden uzaklaştırma gibi cezalardan biri söz konusu olacaktır. Herhangi bir doktorun herhangi bir disiplin cezasına çarptırılması durumunda buna itiraz etme hakkı vardır. Ve bu kararlardan birinin alınması durumunda yargı yolu da açık olacaktır.