Tuhaf Bir Pandemi Hikayesi – Sezgin Keser

Kulüp Müdavimi

Bütün hafta saatlerce çalışmışsın, hafta sonu gelmiş, keyif yapmak niyetindesin. Arıyorsun ahbabını, sevimli memleketinin ışıklı yerler olarak bilinen mekanlarında alem yapmaya karar veriyorsunuz. O mekana mı bu mekana mı gidelim, yeni kızlar gelmiş, saatlik mi gecelik mi derken akşam olmuş ve seçtiğiniz mekandan içeri giriyorsunuz. Oturuyorsunuz bir masaya, içkileri sipariş ediyorsunuz, sahneye kızların çıkmasını bekliyorsunuz. Birden sahneye elinde iskelet kafasıyla biri çıkıyor, başlıyor konuşmaya. “Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” diyor. Bir şaşkınlık içerisinde ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorsunuz. Sizi ilgilendiren sahnede kızların olup olmamasıyken, bir tiyatro oyununun sahnelendiğini anlıyor, kadın tiyatro oyuncularını görünce ağzınız sulanıyor, fanteziler kurup saatlik mi gecelik mi ikileminde gidip geliyorsunuz…

Mağdur Tiyatrocu

Aylar önce yeni sezon heyecanıyla amatör tiyatrocular olarak buluşmuşsunuz. Oyun araştırmaları yapılmış, farklı seçenekler arasından bir oyun seçilmiş, oyunun metni ekibin oynayacağı şekilde düzenlenmiştir. Provalar başlamış, dekorlar, kostümler, aksesuarlar hazırlanmış, oyunun sahneleneceği an yaklaşıyor, yani heyecan dorukta! Birden bütün dünyayı kasıp kavuran bir pandemi patlak veriyor. Karantina dönemi başlıyor, her yer kapatılmış, haliyle aylardır hazırlık yaptığınız tiyatro oyunu da iptal. Evlere kapanmak tiyatro yapmak için engel değil deyip, ekip olarak ev yapımı skeçlere başlıyorsunuz. Herkes kendi rolünü oynayıp telefona çekiyor, işin içine video montaj gibi teknik unsurlar da giriyor ve seyircisiz, birebir temassız da olsa tiyatroyu, sanatı bir şekilde bu zor koşullarda devam ettiriyorsunuz. Bir süre sonra karantina kaldırılıyor, iş yerleri, eğlence mekanları, dernekler vs açılıyor ve sosyal mesafeli, maskeli, dezenfektanlı bir şekilde hayata devam ediyorsunuz. Ekip tekrardan toparlanıyor karantinadan ötürü iptal edilen oyunun çalışmaları başlıyor ve pandemi koşullarına uygun bir şekilde oyunu sahnelemeye hazırlanırken tiyatrolar vaka artışlarına bağlı olarak kapatılıyor. Basiretsiz hükümet tiyatro salonlarını pandemi koşullarına uygun bir hale getireceğine, açık hava tiyatroları kuracağına sanatın, tiyatronun kapısına kilidi vuruyor…

Yollar Kesişiyor

Tiyatrolar kapatılmış, aylardır emek verip oyunlarına hazırlanan tiyatrocular, oyunlarını sahnelemek için bir çare bulmaya çalışıyorlar. Birden akıllarına hükümet kararıyla, hem kendi cepleri hem de pezevenglerin cepleri dolsun diye açık bıraktıkları, kadını bir meta olarak görüp ona istediği zaman istediğini yapma yetkisinin kendisinde olduğunu sanan ve seks köleliğinin “temel bir ihtiyaç”ı karşıladığını savunan erkek egemen zihniyetin yuvası gece kulüplerinde oynamak geliyor. Çaresizlik işte, hamleti sanatseverlere, sanat ve kültür evlerinde oynamak varken sapık zihniyetli kulüp müdavimlerine pezevenklerin evinde oynamak düşüyor.

Bu hikayenin içinde bir sürü gerçeklik varken halen tiyatrocuyla kulüp müdaviminin yolları gece kulüplerinde kesişmiş değil. Ama pezevenk devletimizi idare eden sermaye yanlısı hükümetimizin aldığı kararlar bu absürt hikayenin gerçekleşmesinin koşullarını da yaratmıştır. Bu koşulları değiştirip gece kulüplerinin kapatılması ve sanatın özgürleşmesi için sadece pandemi sürecinde değil her dönem mücadelemizi sürdüreceğiz.

** “Baraka Tiyatro Ekibi’nin sahnelediği, yazının konusu ile bağlantılı olan #SanatKulüpte oyununu, derneğin sosyal medya hesaplarından izleyebilirsiniz.”

                                          Sezgin Keser

                      Baraka Kültür Merkezi Aktivisti