Arabahmet Verilirken Belediye Meclisi’ne Soran Olmadı (Özmen Birinci ile Özel Röportaj)

DSC_0154Arabahmet Kültürevi’nin GAÜ’ye devrinin her aşamasında LTB Meclisi’nin es geçildiğini ifade eden Özmen Birinci: “Belediye’nin büyük ortak olmuş olduğu Arabahmet şirketinde satılacak olan bir iğnenin dahi belediye meclisinin gündemine gelmesi zaruridir. Çünkü burada belediyenin gelirleri söz konusudur ve eğer Belediye’yi Arabahmet  Bölgesi Geliştirme Şirketi’nde temsil etme hakkı başkanın iki dudağı arasındaysa bunun adı demokrasi değil diktatörlük olur” dedi.

 

 

Röportaj: Hasan Yıkıcı (ADL Özel)

 

TDP’den Lefkoşa Belediyesi Meclis üyesi Özmen Birinci ile Arabahmet Kültürevi’nin GAÜ’ye devrini konuştuk. Birinci Bugüne kadar çeşitli eleştirilere ve eylemlere neden olan LTB’nin Arabahmet kararının içeriden nasıl geliştiğine anlattı.

 

LTB Meclisi’nden görüş alınmadı

LTB Meclis üyesi Özmen Birinci Arabahmet’in GAÜ’ye devrine olumsuz yaklaştığını ifade etmektti. Süreç boyunca LTB Başkanı’nın ve yönetimin Belediye Meclisi’ni es geçtiğini belirten Birinci, GAÜ ile yapılan şartnamede kendilerinden görüş alınmadığını, şartnamenin de kendilerinin yoğun ısrarları neticesinde son dakika kendilerine gösterildiğini belirtti: “Yoğun ısrarlarımız neticesinde bize son dakika verildi ihale şartnamesi. Son dakika verilmesinden dolayı incelesek bile üzerinde değişim talep edemeyecek durumdaydı. Kaldı ki ihaleye zaten çıkılmıştı. Çıkılmış olan ihalenin şartnamesini yolladılar yani. LTB Meclisi’ni adeta by pass ettiler.”

 

Gündeme dahi gelmedi

Birinci Arabahmet’in GAÜ’ye devredilmesinin LTB Meclisi’nin gündemine dahi gelmediğini ifade ederek, kararın Arabahmet Bölgesini Geliştirme şirketi tarafından verildiğini kaydetti: “Bence Belediye’nin büyük ortak olmuş olduğu Arabahmet şirketinde satılacak olan bir iğnenin dahi belediye meclisinin gündemine gelmesi zaruridir. Çünkü burada belediyenin gelirleri söz konusudur ve eğer Belediye’yi Arabahmet Şirketinde temsil etme hakkı başkanın iki dudağı arasındaysa bunun adı demokrasi değil diktatörlük olur.”

 

“İhale teklifleri de Meclis gündemine gelmedi”

 

“Ben yaparım olur’ dediler ve bize bunu dayattılar”

 

“Her şeyi basından öğrendik”

 

İşte röportaj tam metni:

 

 

 

 

Arabahmet Kültürevi’nin GAÜ’ye kiralanmasına nasıl yaklaşıyorsunuz?

Olumsuz yaklaşıyoruz. Biz herhangi bir kültür aktivitesinin, yazanı oynayanı destekleyeni kim olduğu farketmeksizin en özgür bir şekilde sergilenebilmesini savunuyoruz. Fikir kafada gezdiği sürece değil dilden söylenildiği ve dilden sokakta eyleme dökülebildiği ölçüde özgürdür. Düşünce özgürlüğünün Ana Yasa ile güvene altına alındığı bir ülkede düşünce özgürlüklerimizi sergileyeceğimiz mekanları özelleştirerek zapturap altına almaya çalışan zihniyeti kınıyoruz.

 

İhaleye çıkılması LTB Meclisinde konuşuldu mu? Tavrınız ne oldu?

 

Hayır konuşulmadı. İhaleye çıkılacağı LTB Meclis gündemine gelmedi. Gündeme gelen şey Arabahmet bölgesinde Belediyenin tasarrufunda bulunan binaların Arabahmet Bölgesi Geliştirme  Şirketi’ne devredilmesi ile ilgi bir konuydu. Bizim tavrımız da olumsuz oldu. Olumsuz tavırda bulunmamızın esas nedeni şu idi: Geçmiş yönetim döneminde Belediye zarara uğratıldığında  bunun ayaklarının biri de Arabahmet’ti. Belediye’de işe alınmayanlar Arabahmet Bölgesi Geliştirme  Şirketi işe alındı ve bu şekilde şirket zarar ettirildi. Şu an dahi şirketin oldukça yüksek borcu vardır. Ve hissedarları bundan ötürü tedirginlik içerisindeler. Bir önceki sözleşme ile Belediye’nin devrettiği binalar ve şirket kötü yönetimle birlikte hem şirketi hem Belediye’yi zarara sürüklemiştir ve on yıllar boyunca temizlemek zorunda kalacağımız bir iş yükünü bize bırakmıştır. Aynı sözleşme ile tekrardan bu şirkete devredilmesi olası gelecekte yeniden zararlara yol açmayı engellemeyecek. Cemal Bulutoğulları bir önceki sözleşmeyle batırdı. Biz nerden bilelim başa Cemal gibi birinin tekrar gelmeyeceğini. Bu sözleşme bir sonra gelecek olan vasıfsız belediye başkanına şirketi daha da kötü konumlara götürme yetkisini açık bırakır.

 

Sözleşmenin uzun uzadıya incelenmesi düzenlenmesi ve şirketin batmayacak hale getirilmesi gerekir. Ancak bu şirketin de elindeki mal varlıklarını kimlere, nasıl kiralayacağına kendi kendine karar verme yetkisinin de elinden alınmasını istiyoruz.

 

Arabahmet Şirketi’nin devam etmesini ancak yapacağı kira sözleşmelerinin LTB Meclisinin gündemine gelmesini savunduk. Hali hazırda şirket kendi kendine kara verip dilediği binayı dilediği kişiye peşkeş çekebiliyor.

 

İhaleye çıkıldığında, şartnameye konacak maddelerle ilgili LTB Meclisinden görüş alındı mı? İhale şartnamesini Belediye Meclisi olarak önceden gördünüz mü?

Hukuki olarak belediye meclisinin bu ihale şartnamesiyle ilgili söz söyleme yetkisi yoktur. Yoğun ısrarlarımız neticesinde bize son dakika verildi ihale şartnamesi. Son dakika verilmesinden dolayı incelesek bile üzerinde değişim talep edemeyecek durumdaydı. Kaldık ki ihaleye zaten çıkılmıştı. Çıkılmış olan ihalenin şartnamesini yolladılar yani. LTB Meclisi’ni adeta by pass ettiler yani.

 

Yasaya göre ihaleye LTB Meclisi çıkar ve LTB Meclis onayından geçer. Böyle bir süreç yaşanmadı mı?

Bu yoruma açıktır aslında. Belediye yönetimi bunu ‘şirket kendi başına ihaleye çıkar’ diye yorumladı ve böyle oldu.

Fakat bence Belediye’nin büyük ortak olmuş olduğu Arabahmet şirketinde satılacak olan bir iğnenin dahi Belediye meclisinin gündemine gelmesi zaruridir. Çünkü burada belediyenin gelirleri söz konusudur ve eğer Belediye’yi Arabahmet Şirketinde temsil etme hakkı başkanın iki dudağı arasındaysa bunun adı demokrasi değil diktatörlük olur.

 

İhaleye sunulan teklifleri Belediye Meclisi inceledi mi? Sunulan tekliflerden hangisinin onaylanacağına Belediye Meclisi mi karar verdi?

Hayır. Bu da gündeme  gelmedi. Atılan teklifleri zaten açıklanırken de gelmediydi. Şirket direktörler grubu kendi oturup kendi karalarını aldı. Belediye adına bir tek başkan orada bulundu. Geriye kalan bir çok konuda Meclis üyelerinin görevi olsun olmasın onlardan yardım isteyen zihniyet ne yazık ki Arabahmet için ‘ben yaparım olur’ dedi ve bize bunu dayattılar.

 

DSC_0160
TDP’den LTB Meclis üyesi Özmen Birinci geçtiğimiz gün Baraka’nın LTB önünde gerçekleştrdiği eyleme de katılarak destek vermişti.

 

İhale sonucunda Arabahmet Kültürevi’nin kime verileceğini siz Belediye Meclisi toplantısında mı öğrendiniz? Süreç hakkında Belediye Meclisi’ne sonradan da olsa resmi bir bilgi verildi mi? Verilmediyse, siz sonucu nereden öğrendiniz?

 

Hayır. Biz her şeyi basından öğrendik. Onaylamasıyla ilgili de meclise gelmedi. Bunu da basından öğrendik.

 

Arabahmet Bölgesi Geliştirme  Şirketi ihaleye çıktığına ve kararı verdiğine göre burada LTB Meclisi’nin fonksiyonu nedir? Neden LTB Meclisi’nde karar verilmedi.

 

LTB meclisine sadece ve sadece Belediye’nin orada bulunan mülklerinin Arabahmet Bölgesi Geliştirme Şirketi’ne devretmesiyle ilgili bilgi geldi. Belediyenin yasal yükümlülüğü sadece ve sadece oradaki belediyenin kullanımında olan malların 4 yıllığına Arabahmet Bölgesi Geliştirme Şirketine vermektir. Bu malların neden kendimiz kiralayamıyoruz da araya şirket giriyor diye sorduğumuzda bize verilen cevap BM ve UNDP gibi kurumlardan KKTC’nin tanınmamasından dolayı şirket vasıtasıyla daha kolay fon alındığı oldu. LTB ile övünülen husus LTB’nin uluslararası tanınırlığı olmasıdır halbuki. Hatırlatmak durumunda kalırım ki Akıncı dönemin de yapılan projelerin finansmanı bu kuruluşlar tarafından sağlanırdı. O zaman belediye tanınırdı da şimdi mi tanınmaz?

 

Arabahmet’in şirkete devredilmesinin ardından binanın ve bölgenin tüm kaderini değiştirecek bir karar alınırken belediye meclisinin by pass edilmesine nasıl bakıyorsunuz? Neticede belediye mallarını yönetmek için bu belde halkının seçtiği insanlar sizsiniz, şirket yönetimi değil…

 

Trajikomik bir durumdur. Trajik bir durumdur çünkü Lefkoşa’yı kurtarmak adına seçilmiş olan bizler Lefkoşa’yı kurtaracak araçlardan yoksun bırakılıyoruz. Komik bir durumdur çünkü hala belediyede çalışmamak için iş başı yapan çalışanlar var diyen Başkan belediyeyi kurtarmamak adına her gün belediye sarayına geldiğinden habersiz.

 

Bu neoliberal dünyada dayatılmış olan toplumun elindeki varlıkların azaltılması gerektiği kadar azaltılması gerektiğinin bir sonucudur. Ve bir sol bir parti tarafından ne kadar da sahiplenildiğini görmek bizleri üzüyor. Hem KKTC’nin tanınmamışlığından dem vurmak hem de halka ait kurumları peşkeş çekmek birbiriyle örtüşen düşünceler değildir. Arabahmet bölgesi içinde bulunan tiyatro her ne kadar kar amacı gütmeden çalıştırılması prensibi ortada olsa da kar amacı güdecek olan bir süper market bile olsaydı dahi biz bunun Belediye’nin elinden çıkıp da özel sektör tarafından işletilmesini kabul etmezdik.

 

Sizce Arabahmet Kültürevi toplumsal bir seferberlikle iyileştirilip Belediyenin sırtından yük olması ortadan kaldırılıp ardından da LTB Kültür sanat komitesi sorumluluğunda olması hem toplumsal olarak hem de kurumların kamusal değeri anlamında yerinde bir öneri değil midir?

 

Canı gönülden destekleyeceğimiz bir proje olur. Belediye tiyatrosu bizim yüz akımızdır.

Neden yüz akımızdır? Çünkü en karanlık anlarda dahi belediye tiyatrosu parlamasını sürdürmüş en somurtkan hallerimizde yüzümüze tebessüm yerleştirmiştir. Kültür sanat biriminin hali hazırda belediye tiyatrosunun binası bitmemişken ve sorunlar yumağı halindeyken Arabahmet Tiyatrosu’nun kültür birimi tarafından işletilmesi çok daha doğru ve amacına hizmet eden niteliktedir.

 

Arabahmet Kültürevi üzerinden başlayıp ülkedeki genel özelleştirme politikaları üzerine kafa yormalıyız. Umarım bu sorun bir kıvılcım yakar ve ülkede kendini aydın hisseden düşünce özgürlüğünü savunan insanlar bu kıvılcım etrafında toparlanarak ülkenin değerlerini peşkeş  çekmeye çalışanlara karşı bir ateş yakabilir.  Önümüzde bekleyen tüm sorunlar için tek bir güç halinde mücadele sergilemeliyiz.

 

Be the first to comment

Leave a Reply