19 Örgütten Ortak Tepki: Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!

Kıbrıs’ın kuzeyinde artan iş cinayetleri, iş kazaları, güvencesiz çalıştırılma, özel sektörde çalışan emekçilerin sömürüsü gün geçtikçe artıyor. Bağımsızlık Yolu’nun da aralarında bulunduğu 19 örgüt artan sömürüye dikkat çekmek ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı halka hesap vermek amacıyla açıklama yaptı.

Açıklamada “Ülkemizde artık neredeyse her ay bir veya iki iş cinayeti yaşanmakta, meydana gelen onlarca iş kazasında birçok emekçi yaralanmaktadır. Geçtiğimiz hafta biri Mağusa’da diğeri de Balıkesir köyünde yaşanan iki iş cinayetinde iki emekçimiz hayatını kaybetmiştir. 2015 yılı içerisinde iş cinayetlerinden hayatını kaybeden emekçilerin sayısı Haziran ayı itibariyle 7’ye yükselmişti. 2014 yılında iş cinayetlerinden hayatını kaybedenlerin sayısı 6 iken, 2015 yılında bu iş cinayetlerinden ölenlerin sayısı 7’ye ulaşmış durumda. Son beş yıl içerisinde iş cinayetlerinden ölenlerin sayısı ise geçen hafta yaşanan ölümlerle 30’a ulaştı.” dendi.

Bu ürkütücü tablo karşısında hiç bir hesap dahi vermeyen hükümetler, yaşanan ölümlerden dolayı istifa etmek bir yana, özür dilemeye bile yeltenmediklerinin altı çizildi. Hükümetlerin patronlara karşı herhangi bir uygulama ya da denetleme yapmazken emekçilerin işyerlerinde sendikalaşma ve örgütlenme girişimine karşı patronların yasa dışı şekilde bastırmasına da göz yumduğu vurgulandı.

Açıklamanın devamında iş cinayetlerin önüne geçilmesi için “1-Uluslararası normlarda, yasalarımızla da belirlenmiş olan işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin, ILO düzenlemelerinin uygulanması! Kısacası yasaların uygulanması! 2-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın şov yapmak yerine ciddi bir şekilde Bakanlık bünyesinde işçi sağlığı ve güvenliği ihlallerini denetleyecek kapasiteye ulaşarak, temel görevlerinden biri olan söz konusu denetimleri yerine getirmesi. 3-Hükümetin her hangi bir iş yeri açma izni için işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin uygulanmasını şart haline getirmesi. 4- İş yerlerinde sendikalaşmayı engelleyen işverenlere ağır yaptırım uygulanması. Sendikalaşmanın önünün açılması! Bunun patronlara ekstra primler ve teşvikler ödenerek değil, en temel insan haklarından biri olan örgütlenme hakkını engelleyenlere ağır yaptırımlar uygulayarak gerçekleştirilmesi. 5-Derhal iş mahkemelerinin kurulması! Gerek sendikalaşmaya karşı çıkan iş verenlerin gerekse de işçi güvenliği ve sağlığı kriterlerini uygulamayan işverenlerin hem şu anki yasal mevzuat işletilerek yargılanması hem de kurulacak olan iş mahkemelerinde yargılanması!” maddeleri sıralandı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

İŞ CİNAYETLERİNE KARŞI ÖZELDE SENDİKALAŞMA İÇİN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI!

Ülkemizde artık neredeyse her ay bir veya iki iş cinayeti yaşanmakta, meydana gelen onlarca iş kazasında birçok emekçi yaralanmaktadır. Geçtiğimiz hafta biri Mağusa’da diğeri de Balıkesir köyünde yaşanan iki iş cinayetinde iki emekçimiz hayatını kaybetmiştir. 2015 yılı içerisinde iş cinayetlerinden hayatını kaybeden emekçilerin sayısı Haziran ayı itibariyle 7’ye yükselmişti. 2014 yılında iş cinayetlerinden hayatını kaybedenlerin sayısı 6 iken, 2015 yılında bu iş cinayetlerinden ölenlerin sayısı 7’ye ulaşmış durumda. Son beş yıl içerisinde iş cinayetlerinden ölenlerin sayısı ise geçen hafta yaşanan ölümlerle 30’a ulaştı.

Bu ürkütücü tablo yaşamakta olduğumuz sistemin acımasızlığını gözler önüne sererken, yaşanan ölümlerden dolayı istifa etmek bir yana, kamuoyundan özür dilemeye bile yeltenmeyen yetkililerin ve siyasilerin gerçek karakterlerini göstermektedir.

Son beş yılda ortaya çıkan bu tablodan hem gelmiş geçmiş hükümetler hem de insan yaşamını hiçe sayan, tek kaygıları daha fazla kar elde etmek ve o karı da emekçi hayatı üzerinden sağlayan patronlar sorumludur!

İş verenler üzerinde herhangi bir denetleme yapmayan, işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin uygulanması için neredeyse hiçbir gerçekçi emek sarf etmeyen, iş yerlerinde sendikalaşma ve örgütlenme girişimlerinin patronlar tarafından yasa dışı bir şekilde bastırılmasına göz yuman hükümet, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve sözde emekten yana siyasiler bugün bu tablo karşısında halka hesap vermelidir.

İş cinayetlerinin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler çok açıktır!

  • Uluslararası normlarda, yasalarımızla da belirlenmiş olan işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin, ILO düzenlemelerinin uygulanması! Kısacası yasaların uygulanması!
  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın şov yapmak yerine ciddi bir şekilde Bakanlık bünyesinde işçi sağlığı ve güvenliği ihlallerini denetleyecek kapasiteye ulaşarak, temel görevlerinden biri olan söz konusu denetimleri yerine getirmesi.
  • Hükümetin her hangi bir iş yeri açma izni için işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin uygulanmasını şart haline getirmesi.
  • İş yerlerinde sendikalaşmayı engelleyen işverenlere ağır yaptırım uygulanması. Sendikalaşmanın önünün açılması! Bunun patronlara ekstra primler ve teşvikler ödenerek değil, en temel insan haklarından biri olan örgütlenme hakkını engelleyenlere ağır yaptırımlar uygulayarak gerçekleştirilmesi.
  • Derhal iş mahkemelerinin kurulması! Gerek sendikalaşmaya karşı çıkan iş verenlerin gerekse de işçi güvenliği ve sağlığı kriterlerini uygulamayan işverenlerin hem şu anki yasal mevzuat işletilerek yargılanması hem de kurulacak olan iş mahkemelerinde yargılanması!

Biz aşağıda imzası olan sendika ve örgütler olarak derhal ve hızlı bir şekilde bu taleplerin yerine getirilmesini istiyoruz! İş yerlerinde iş cinayetlerinin önlenmesinin iki temel zemini vardır. Bunlardan biri işçi sağlığı ve güvenliği kriterlerinin uygulanması, denetlenmesi ve yerine getirmeyenlerin iş mahkemelerinde cezalandırılması. Bir diğeri ise hem iş ve çalışma huzurunun sağlanması, emekçilerin gasp edilen haklarının geri alınması hem de işçi cinayetlerinin önüne geçmek için özel sektörde sendikalaşmanın sağlanmasıdır. Çalışma Bakanı bu yönde çalışmalar yaptığını ifade etse de bizler için söz konusu girişimler tatmin edici olmak şöyle dursun, en temel haklardan biri olan örgütlenme ve sendikalaşma hakkını sulandırmaktadır. Bizler patronlara prim artışlar ve teşviklerle ne sendikalaşmanın önünün açılacağını ne de iş cinayetlerinin engelleneceğini düşünmekteyiz! Bunun yolu emekçilerin örgütlenme ve sendikalaşma hakkını garantiye alacak, koruyacak ve ileriye götürecek yasal değişikliklerle açılacaktır.

Bizler sendikalar, partiler ve demokratik kitle örgütleri olarak emeğin hakkını gasp edenlere karşı safları sıklaştırarak mücadelemizi yükselteceğiz. Yukarıda saydığımız taleplerin gerçekleşmesi için uğraşacak ve takipçisi olacağız.

Çalışırken ölmek istemiyoruz!

Özel sektöre sendika!

İmzalayanlar:

DEV-İŞ (Devrimci Genel-İş, Emek-İş, Petrol-İş), TÜRK-SEN, BES, GÜÇ-SEN, KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-SEN, BASIN-SEN, KTAMS, KOOP-SEN,  Feminist Atölye (FEMA), Mağusa Gençlik Merkezi (MAGEM), Mülteci Hakları Derneği (MHD), Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Bağımsızlık Yolu, Devrimci Komünist Birlik (DKB), Baraka Kültür Merkezi