4 Sendika Sermayeyle Emekçiyi Uzlaştıracakmış: Karma İstişare Komitesi Kuruldu!

“İş örgütleri”, özel sektörde bırakın sendikalaşmayı, yasal olan, Çalışma Yasası’ndaki en temel, en insani hakları bile (maaş gibi, sigorta gibi) gaspederken, ve kafalarından özel sektör çalışanlarını iliğine kadar sömürmek dışında bir düşünce geçmezken, özel sektör çalışanlarının hakları için kurulan Emek Platformu’na katılmayan bu sendikalar, bu “iş örgütleri” ile bir araya gelip “ilişkileri geliştirecek”. Kolay gelsin

Özel sektör emekçilerinin iliğini emen, asgari ücretin yükselmesine karşı çıkan, iş cinayetleri ile kanını içen, sendikalaşmaya karşı çıkan patronlarla, sendikalar el ele, ne güzel bir tablo…

Özel sektör emekçisi olmayan bir masada, işçileri iliğine kadar sömürenlerle beraber oturmanın, gece kulübünde çalıştırılan kadınların geleceğiyle ilgili pezevenklerle aynı masaya oturmaktan bir farkı yok. Yazıklar olsun. Çok üzgün, şaşkın ve bir o kadar da öfkeliyim. Patronlar Komitede, Mehmet ve Şerif Nerede?

Kıbrıs Türk iş dünyası örgütleri ile çalışanların örgütlerini bir araya(!) getiren “Kıbrıs Türk Karma İstişare Komitesi” kuruldu.

Komitede; Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği, Kıbrıs Türk Otelciler Birliği, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu, Hür İşçi Sendikaları Federasyonu, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası ve Kamu Görevlileri Sendikası bulunuyor.

Komite’nin kurulmasına ilişkin Bağımızlık Yolu Partisi’nin bazı üyelerinden komitede yer alan sendikalara tepki geldi.

Bağımsızlık Yolu Kurucu Üyesi Celal Özkızan:

Ülkenin tarihinde ilk kez özel sektör çalışanlarının sorunlarını, taleplerini, haklarını ve sıkıntılarını tamamen merkezine alan bir “Emek Platformu” kuruluyor. Bu Platform, kamu sendikacılığına sıkışmış ve gün geçtikçe meşruiyetini yitiren sendikal mücadeleye yeni bir soluk katmaya; egemenlerin sürekli tetiklediği memur-özel sektör çalışanı ayrımını ortadan kaldırmaya; ülkedeki çalışma yaşamının en çok kanayan yarası olan özel sektör çalışanlarının hakları ve sıkıntıları için “laf ola bildiri yayınlamanın, basın açıklaması yapmanın ve göstermelik birkaç eylem düzenlemenin” ötesinde uzun soluklu, ciddi, kararlı, kapsamlı ve sistematik bir mücadele yolu açmaya çalışıyor. Özel sektör çalışanları için bir umut olma potansiyeli taşıyan, pek çok ilerici ve emek yanlısı sendikanın dahil olduğu bu Platform’a KTAMS, DEV-İŞ Hür-İş ve Kamu-Sen katılmıyor. Sadece katılmamakla kalsalar dert değil.Bugün bu dört sendika, “Kıbrıs Türk Karma İstişare Komitesi” adıyla kurulan, başını Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın, Sanayi Odası’nın, Otelciler Birliği’nin ve İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin çektiği ekibe katılıyorlar. Bu ekibin amaçlarından biri de “iş örgütleri ile sendikalar arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkileri geliştirmek”

🙂

“İş örgütleri”, özel sektörde bırakın sendikalaşmayı, yasal olan, Çalışma Yasası’ndaki en temel, en insani hakları bile (maaş gibi, sigorta gibi) gaspederken, ve kafalarından özel sektör çalışanlarını iliğine kadar sömürmek dışında bir düşünce geçmezken, özel sektör çalışanlarının hakları için kurulan Emek Platformu’na katılmayan bu sendikalar, bu “iş örgütleri” ile bir araya gelip “ilişkileri geliştirecek”. Kolay gelsin

🙂

Mahir Çayan’ın bir zamanlar dediği gibi, “aynılar aynı yere ayrılar ayrı yere.”

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu:

HP’nin üç vekili partilerinden istifa etmiş ve yeni kurulacak hükümete destek vermişler. İdeoloji yerine “kişiler arası ilişkileri” koyduğumuzda, geriye kalan budur ne yazık. HP’nin bizi kırbaçla yola getireceğini söyleyen vekili de, bu olaydan sonra kendi kendini kırbaçlar artık…

Malumunuz HP’ye laf söylemek moda! Bu gönderi gereksiz yere ve özü anlaşılmadan fazla beğeni almasın diye, bu ilkesizliğin diğer yüzünü de yazayım bari… Bugün kurulduğu ilan edilen Karma İstişare Komitesi’nin kurucuları arasında Ticaret Odası, Sanayi Odası, Müteahitler Birliği ve Otelciler Birliği’nin yanında; anlı şanlı “solcu” sendikalardan Dev-İş ve KTAMS da var…

Özel sektör emekçilerinin iliğini emen, asgari ücretin yükselmesine karşı çıkan, iş cinayetleri ile kanını içen, sendikalaşmaya karşı çıkan patronlarla, sendikalar el ele, ne güzel bir tablo… Bu düzenin sadece sağı yok, solu da var; statükonun da, siyasal statükonun da, sendikal statükonun da, sadece sağı yok, solu da var… Yıkacaksak, hepsini birden yıkacağız, ya rejime topyekün karşı olacağız, ya da keçi gülecek koyuna!

Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Örgütlenme Sorumlusu ve Parti Meclisi Üyesi Cansu N. Nazlı:

Bundan yaklaşık 2 yıl önce Gece Kulüpleri Çalıştayı’na gece kulüplerinde kadınların yalnızca çalışma haklarını değil; tüm temel haklarını ihlal eden gece kulübü sahiplerinin de taraf olarak davet edildiğini öğrendiğimizde çalıştayda bir protesto gerçekleştirmiştik. Kadınları kilit altında yaşamaya mahkum eden, haberleşme ve seyahat özgürlüğünden yoksun bırakan, borçlandırarak kadınların bedenine ve emeğine ipotek koyan kişilerle, köleleştirdikleri kadınların özgürleşmesi üzerine konuşulacak bir zemin yoktu. Orada, gece kulübünde çalıştırılan kadınları temsilen kimse yokken, kadınların insan haklarını bizzat ihlal eden insan tacirleriyle istişare edecek hiçbir şeyimiz olamazdı. Protestoda, çalıştığı gece kulübünde ölü bulunan iki kız kardeşimizi anarak bir dövize “Pezevenkler Burada, Judy ve Volha Nerede?” yazmıştık. Bugün Karma İstişare Komitesi oluşturulduğu haberini gördüğümde Gece Kulüpleri Çalıştayı’nın organizasyonuyla ilgili yaşadığım şok ve öfkenin benzerini yeniden hissettim. Özel sektör emekçilerinin kanını emen, emeğini iliğine kadar sömüren, işçilere tam maaşını bile vermeyerek bugününü çalan, sosyal güvencelerini yapmayarak yarınına ipotek koyan patron örgütleriyle kamuda örgütlü bazı sendika ve sendikal federasyonlar bir araya gelerek istişare komitesi oluşturmuş. Özel sektör emekçisi olmayan bir masada, işçileri iliğine kadar sömürenlerle beraber oturmanın, gece kulübünde çalıştırılan kadınların geleceğiyle ilgili pezevenklerle aynı masaya oturmaktan bir farkı yok. Yazıklar olsun. Çok üzgün, şaşkın ve bir o kadar da öfkeliyim. Patronlar Komitede, Mehmet ve Şerif Nerede?

* Bu komite, emek hareketi tarihimize sürülmüş kara bir leke.

*Mehmet Sait Olgaç, 25 Ekim’de Mağusa’da karton fabrikasının damında bulunan eski çinkoları değiştirdiği sırada, çürük polyester çinkoya basması sonucu 4.75 metre yükseklikten düşerek yaşamını yitirmişti.

*Şerif Sami, 7 Eylül’de Lefkoşa’da pandemi hastanesi inşaatında iş aracı çarpması sonucu hayatını kaybetmişti.