ADL GAÜ Akademisyeniyle Özel Röportaj: “GAÜ’deki Maaş Krizi, Buzdağının Görünen Kısmı”

ADL ÖZEL

GAÜ’de çalışan bir akademisyen, GAÜ’nün uygulamalara ilişkin yaşadığı sıkıntılarla ilgili Bağımsızlık Yolu ve ankaradegillefkosa.org sitesiyle temasa geçti

Son günlerde GAÜ çalışanlarının maaşlarının ödenmemesi ve sosyal yatırımlarının yapılmaması üzerine şekillenen gündeme ışık tutacak anlamda,  GAÜ’de çalışan akademisyenden ankaradegillefkosa.org sitesine ve Bağımsızlık Yolu’na gelen işbirliği mesajını ve akademisyenle yapılan röportajı yayınlıyoruz.

 “Bize hep “Biz Aileyiz” cümlesini kurdular”

Maaşı ödenmediği ve yatırımları yapılmadığı için yakın bir zamanda istifa ettiğini dile getiren akademisyen çarpıcı bilgiler verdi.  GAÜ’de çalışan akademisyen, GAÜ yönetimi tarafından, çalışanlara “biz aileyiz” vurgusu yapılarak; yasal haklarının yerine getirilmediğini vurguladı.  Akademisyen tüm uyarı ve girişimlerine rağmen sonuç alamadığını ifade etti.

Bağımsızlık Yolu olarak birincil kaygımız çalışanların haklarının korunması ve geliştirilmesi olmasının yanında,  bir diğer kaygımız da çalışanların daha değişik sorunlar yaşamamasıdır. Bu anlamda röportajı, bahsi geçen akademisyenin ismini gizli tutarak yayınlıyoruz.

İşte o röportaj:

Soru: Kaç senedir GAÜ’de çalışıyordunuz?

Cevap: 3 yıldır çalışıyordum GAÜ’de çalışıyordum. Birkaç ay evvel istifa ettim.

Soru: Çalışma koşullarınız nasıldı? 3 yıllık süre zarfında bir değişiklik yaşandı mı?

Cevap: Çalışma koşulları ilk sene görece olarak daha iyiydi. Rektörümüz Sadık Bey iken çalışma saatlerimiz sözleşmemize uygun şekilde ilerliyordu. Sözleşmemize göre haftada 21 saat ders veriyorduk ve ekstra saatler ücrete tabi olması gerekiyordu. İlk seneden sonra bu değişti ve haftalık 30 ile 33 saat ders vermeye başladık ve bu fazla saatler için hiçbir ücret almadık.

Soru: Ödemeleriniz düzenli olarak her ay yapılıyor muydu? Maaşlarınızla ilgili ek saatlerin ödenmemesi dışında bir problem yaşıyor muydunuz?

Cevap: Ödemelerimiz oldukça düzensizdi. Bugün halen son çalıştığım ayın maaşımı alamadım.

Maaşlarımız yatıyor sanıyorken meğer borçlanıyormuşuz

Bunun dışında maaşlarımızın yatırılması için Capital Bank’ta hesap açılmıştı. Araba almak için bir bankaya kredi başvurusunda bulunduğum zaman öğrendim maaşlarımız için açılan hesap, borçlu cari hesabı imiş. Yani aslında maaşımızı bankadan kredi olarak çekiyormuşuz. Bu da kredi notumuzu düşürüyormuş ve bu sebeple bankalardan kredi alamıyorduk.

İmzamızı bize sormadan kullandılar

Capital Bank ile 4 aylığına hesap açılmış ardından 1 ay Ziraat Bankası’na geçilmiş sonrasında da Capital Bank’a tekrar dönülmüştü. Bize sormadan 4 aylık süre sonrasında hesabımız Capital Bank’a döneceğinde daha evvel atmış olduğumuz imza kullandılar.

Soru: Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarınızda aksaklıklar oluyor muydu? Bu konuda ne gibi sorunlarla karşılaştınız?

Cevap: Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarımız da düzenli yapılmıyordu. 2015’ten sonra yatırımlarımız hiç yapılmamaya başlandı. Bu konuyla ilgili şikayette bulunduğumuzda bize acil bir sağlık sorunu durumunda söyleyin de sigortanızı yatırırız deniyordu. Acil durumda nasıl haber verilip yatırılabilir ki mümkün değil.

Apandisitim patladı ve sigortam yatırılmadığı için özel hastanede ameliyat oldum

Kışta aniden apandisitim patladı ve sigortam yatırılmadığı için devlet hastanesinde tedavi göremedim, özel hastaneye gitmek zorunda kaldım. Babam yardımcı olmasaydı hastane masraflarını karşılayamayacaktım.

Soru: Bunlar dışında üniversitede idari veya akademik konularda başka sorunlarınız oldu mu?

Cevap: Anlatmaya kalksam bitmeyecek tonla sorunla boğuşuyorduk. İdareden bize öğrencileri sınıfta bırakmamamız yönünde sürekli baskı yapılıyordu.

Yatay geçişlerde 1.6 Trilyon azalma olmuş diye sınavlardan öğrencileri geçirmeye zorlandık!

Okul yönetimince yatay geçişlerde 1.6 trilyonluk bir kayıp olduğu ve öğrencileri bu sebeple sınıfta bırakmamamız yönünde bize telkinlerde bulunuldu. Bunu sağlamak için not sistemi değiştirildi. Bütünleme sınavlarında bizim hazırladığımız sorular değiştirildi.

Sistemli olarak mobinge maruz kaldım…

İdareyle yaşanılan sorunlar arttıkça üzerimizdeki baskı da yoğunlaştı. Öğrencilerime derste ne anlattığım soruluyor, lavaboya gittiğimde bile neden ortada olmadığım, nerede olduğum sorgulanıyor, sürekli odamın kapısı dinleniyordu. Odamın kapısını kaç kez açtığımda bölüm koordinatörünü kulağı kapıma yaslı buldum. Öğrencilerin önünde küçük düşürülmeye çalışılıp, aşağılanmalara maruz kaldım.

Akademik yetersizliği olan kişilerle yeni bölüm açıyorlar

Akademik yeterliliği bulunmayan kişileri bölüm başkanı yapıyorlar. Bölümle ilgili diploması olmayan kişilerle akademik ünvanını kullanarak bölüm açıyorlar bu da bizim için ciddi sorunlar yaratıyordu.

Soru: Yaşadığınız sorunların çözümüyle ilgili nasıl bir yol takip ettiniz? Yetkilerle görüştünüz mü veya başka bir yola başvurdunuz mu?

Cevap: Sadık Hoca rektör iken sorunlarımız olduğunda onunla görüşüyorduk, bizimle ilgileniyordu. Ancak rektör değiştikten sonra yeni rektör bizimle muhatap olmuyordu. Maaş ve yatırımlarla ilgili Personel Müdürü ile görüştüm. Yaşadığımız maaş ve diğer idari sorunlarla ilgili olarak da Yönetim Kurulu’na ve en son da Girne Amerikan Üniversitesi Yöneticiler Kurulu Başkanı ve Kurucu Rektörü Serhat Akpınar’a mail gönderdim ancak  kendileri tenezzül edip hiçbir cevap vermedi.

Şimdi avukatım aracılığıyla ödenmeyen maaşımın yatırılmasıyla ilgili ihbar gönderildi, sonrasında ise dava açma hazırlığı içerisindeyiz.