ARABAHMED KÜLTÜR EVİ BİZİM (!) , Mİ (?) – Onur Bütüner

Olmak-ya-da-olmamak-538x218Ülkemizde sanatın bir çok alanında üretimler yapılmaktadır. Ancak, ne yazıktır ki ülkemizde sanatla ilgilenen kişi ve kurumların çalışmalarını halk ile paylaşmalarını sağlayacak kültür merkezleri, salonlar, amfiler, yok denilecek kadar azdır. Ve ne yazık ki hali hazırda var olan devlete bağlı kültürel alanları; bu kurumun yetkilileri elden çıkarmak için büyük çaba sarf etmektedir.

İşte bu günlerde özelleştirme ile adı sıkça geçen, bizlerin kültür evi; Arabahmed Kültür Evi.
Hikayesi mi? Şöyle;
Ø  Dönemin CTP’li Lefkoşa belediye başkanı Kutlay Erk zamanında, belediyenin de ortağı olduğu bir şirket kurdurularak kültür evinin geleceği ile ilgili tüm haklar bu şirkete verildi. Böylece sözde belediye elinde gözüken kültür evi şirket tarafından işletme gibi yönetilmeye başlandı.
Ø  Sonraki dönemin UBP’li Lefkoşa belediye başkanı Bulutoğluları, Arabahmed’i gerici bir kuruluşa peşkeş çekmeye çalışmış ancak gösterilen tepki karšısında bu hayalini rafa kaldırmıştı.
Ø  Ve son olarak Lefkoşa Belediyesinin şu an ki başkanı Fellahoğlu yaptığı açıklamalarda Arabahmed’in kesinlikle özelleştirilmeyeceğini ve hiçbir kuruma devredilmeyeceğini demesine rağmen şu an bir kuruma devretmeye çalışarak özelleştirme adına bir adım daha atmıştır.
Kültürel yerler halkın kendini yansıtabilmesi için çok önemlidir. Fakat bize ait olan bu mallarımız, kültürel değerlerimiz üstünde söz sahibi olan kurumlar, bunları sırtında bir yük olarak görmekte ve sanatsal kurumları ellerinden çıkarmaya çalışarak sanata, sanatçıya, kültürüne, halkına ne kadar değer verdiğini göstermektedir. Lefkoşa Belediye’sinin de ortağı olduğu bir şirket kurularak, o şirkete devri sağlanan kültür evinin özelleştirme süreci hala devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
Arabahmet Kültür Evi üzerinde yaşanan bu oyunlar dünyada bir ilk değil. Dünyanın bir çok yerinde kültür yerlerine karşı özelleştirme ve ya yok etme çabaları denenmiştir. Mesela;
Ø  Roma da 1727 yılından beri ayakta duran “Teatre Valle”, dönemin bakanı Tremonti’nin “Kültür karın doyurmuyor” söylemiyle beraber özelleştirme yoluna gidildi. Ancak halkın tepkisiyle başlayan eylemlerle beraber bina eylemciler tarafından işgal edildi. Daha sonra bina eylemcilerin kurduğu vakfa devredilerek halkın elinden alınması önlendi.
Ø  Hamburg da ki 100 yıllık Rote Flora binasının da içinde bulunduğu imar planı hazırlayan belediyeye karşı halk tarafından bina 20 yılı aşkın bir süre işgal edildi. Ve sonunda belediye geri adım atarak imar planında değişikliğe giderek bina eylemcilerin mücadelesi sonucu kurtarıldı.
Dünyada kültür alanlarına karşı yapılan saldırılara halkın tepkisi büyük oldu. Ülkemizde sanata verilen öneme bakarsak burada da kararlı bir mücadele vermek o kadar zor gözükmüyor. Yalnız bunun kararını bizler vereceğiz. Özelleştirme sürecini geri püskürtmek bizlerin elinde.
Arabahmed Kültür Evi’nin özelleştirilmesine karşı:
Çıkıp sokağa tepkimizi mi göstereceğiz?
Yoksa oturup seyir mi edeceğiz?
Onur BÜTÜNER
Baraka Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply