Bağımsızlık Yolu Ekoloji ve Hayvan Hakları Komitesi: “Dağlarımızı Yok Eden Sermayeye Karşı, Şirinevler Halkının Yanındayız”

Bağımsızlık Yolu Ekoloji ve Hayvan Hakları Komitesi, Şirinevler halkına destek olmak adına yayınladığı bildiride Akçiçek köyündeki taşocağına verilecek olan yenileme iznine tepki gösterdi ve taşocaklarının pek çok canlının yaşam alanına, insan sağlığına ve doğaya vereceği zarara değindi.

Bağımsızlık Yolu Ekoloji ve Hayvan Hakları Komitesi, Şirinevler halkına destek olmak için yayınladığı bildiride Akçiçek köyündeki taş ocağına verilecek yenileme izninin yaratacağı çeşitli sorunları vurguladı. Bildiride söz konusu taşocağının bölgedeki pek çok canlının doğal yaşam alanını ve önemli bir içme suyu kaynağı olan Beşparmak akiferini olumsuz yönde etkileyeceğinden bahsedildi. Ayni zamanda taşocağında yapılacak olan patlamanın insan sağlığına, doğaya ve taşımacılığa vereceği zararın da açıklandığı bildiride bölgedeki taşocağı faaliyetlerinin azaltılarak durdurulması ve adadaki taşocağı faaliyetlerinin de ihtiyaç kadar çalıştırılması çağrısı yapıldı.

Komitenin yayınladığı bildiri metni şöyle:
Her geçen gün peşkeş ve talan devam ederken bir yenisini de Akçiçek köyündeki taş ocağı izni yenilemesi ile görmekteyiz. Uzun bir süredir bölgedeki taş ocağı faaliyetleri tepkilere neden olmaktadır. Bu tepkilerin başında da haliyle toz, gürültü ve oluşan çirkin görüntü gelmektedir.

Taslak ÇED raporundan da görüldüğü üzere her ne kadar da 1992 yılında izinlendirilmiş olsa da taş ocağı olarak kullanılacak yer bakir bir arazidir. Bu arazi birçok canlıya yaşam alanı oluşturmakta ve ekolojik döngüye fayda sağlamaktadır. Ocak içerisinde yuvaları bulunan canlıların yuvaları ve beslenme alanları bozulacağından yuvasız ve aç kalan canlılar doğal olarak çareyi yerleşim yerlerine yaklaşarak arayacaktır.

Diğer bir yönden taş ocağı Beşparmak Dağları Akiferi’ne çok yakın bir noktadadır. Bu akifer Kıbrıs’ın içme suyu standartlarında, büyüklük olarak da ikinci akiferidir ve Güzelyurt akiferinden sonra gelmektedir. Yapılan patlatmaların çatlaklı–kırıklı bir yapıya sahip akiferi etkileme potansiyeli bulunmaktadır.

Yapılacak patlatma, yükleme ve taşımacılıkta oluşacak toz, ocak alanı yakınında ve taşımacılık sırasında geçilen güzergahta bulunan flora ve faunayı ve dolayısıyla insan sağlığını etkilemektedir. Taşımacılık sırasında ağır tonajlı iş araçları yollara zarar vermektedir. Diğer yandan patlayıcıların patlamasıyla ortaya çıkacak zehirli gazlar yağmur vs. gibi meteorolojik faktörlerle toprağa ulaşacak ve kirletecektir. Patlatma sırasında ortaya çıkacak sarsıntı civardaki yerleşim yerlerine zarar verebilecektir.

Bu çerçevede insanın doğanın bir parçası olduğu bilinciyle, bölgedeki taşocağı faaliyetlerinin azaltılarak durdurulması ve adamızdaki tüm taşocağı faaliyetlerinin ihtiyaç kadar çalıştırılması gerekmektedir. Taslak ÇED raporundan öğrendiğimize göre ocaktan çıkarılacak malzeme ihracatta da kullanılacaktır. Bu da ihtiyaçtan fazla üretim yapılacağını göstermektedir. Buna göre ihtiyacın belirlenmesinde de ekoloji merkezli planlamanın önemini kavramamız gerektiğini belirtir, Ayermola (Şirinevler) köylüleri ile dayanışmamızı bildiririz.

Bağımsızlık Yolu Ekoloji ve Hayvan Hakları Komitesi