Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Rahvancıoğlu: Bizi Bir Tüketiciye İndirgeyen Boykot Sloganı Yerine Sendika Sloganını Koyabiliriz

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Metropol Süpermarket ve ve Kiler’in işçilerin maaşını kesmesi üzerine halkta oluşan tepkiye ve boykot çağrılarına ilişkin açıklama yaptı.

Bu olaylar karşısında hissedilen duyguları, tepkiyi ve yanıt verme ihtiyacını derinden paylaşıyorum. #Boykot çağrısı yapan herkesi çok iyi anlıyorum. Peki bu marketleri boykot ettiğimiz zaman, düşen ciroları veya iflasları orada çalışan işçilere nasıl yansıyacak? Veya bugüne kadar çağrısı yapılan onlarca alışveriş boykotunun hangisi herhangi bir sonuç verdi?

Gidip hiçbir şey olmamamış gibi Metropol ve Kiler’den alışveriş yapalım demiyorum. İşçilere yapılandan rahatsızız ve bir tepki vermek istiyoruz… Peki biz, tepki vermek isteyenler, sadece para verip alışveriş yapan tüketiciler miyiz? Toplum içindeki varlığımız bundan mı ibaret? #HAYIR!

Biz toplumsal düzenin nasıl örgütlendiğine dair söz hakkı olan yurttaşlar ve toplumu şekillendiren odaklar karşısında kendimiz gibi olanlarla dayanışan emekçileriz! Bize sadece #tüketiciler olduğumuzu ve alışveriş boykotu dışında bir yaptırım gücümüz olmadığını söyleyenlere inat, bu iki özelliğimizi #yurttaş ve #emekçi olduğumuzu hep akılda tutmalıyız…

Açıklama şöyle:

İşçilerin maaşından kesinti yapan Metropol’den sonra şimdi de hem kesinti yapıp hem de zorla ücretsiz izin talep formu doldurtan Kiler ile ilgili haberler düşüyor gündeme. Bu olaylar karşısında hissedilen duyguları, tepkiyi ve yanıt verme ihtiyacını derinden paylaşıyorum. #Boykot çağrısı yapan herkesi çok iyi anlıyorum. Peki bu marketleri boykot ettiğimiz zaman, düşen ciroları veya iflasları orada çalışan işçilere nasıl yansıyacak? Veya bugüne kadar çağrısı yapılan onlarca alışveriş boykotunun hangisi herhangi bir sonuç verdi?
Günlerdir yapılan #EvdeKal çağrılarına ve #SokağaÇıkmaYasağı‘na rağmen hala sokakta gezen yüzlerce insanın olduğu, kişilerin sistematik olarak aptallaştırıldığı bir düzende, böyle bir boykotun başarısına gerçekten bel bağlayabilir miyiz? 
Hepimiz biliyoruz ki; en iyi ihtimalle, söz konusu marketler, imaj yenileme ve PR çalışmaları kapsamında, kamuoyunun gözünü boyamak için farklı girişimlerde bulunacaklar ve gündemin değişmesiyle yaşananlar buharlaşıp unutulacak. 
Gidip hiçbir şey olmamamış gibi Metropol ve Kiler’den alışveriş yapalım demiyorum. İşçilere yapılandan rahatsızız ve bir tepki vermek istiyoruz… Peki biz, tepki vermek isteyenler, sadece para verip alışveriş yapan tüketiciler miyiz? Toplum içindeki varlığımız bundan mı ibaret? #HAYIR! Biz beğenmediğini almayan, onayladığını destekleyen ve hayatta başka da bir fonksiyonu olmayan müşteriler olamaktan daha fazlasıyız! Biz toplumsal düzenin nasıl örgütlendiğine dair söz hakkı olan yurttaşlar ve toplumu şekillendiren odaklar karşısında kendimiz gibi olanlarla dayanışan emekçileriz! Bize sadece #tüketiciler olduğumuzu ve alışveriş boykotu dışında bir yaptırım gücümüz olmadığını söyleyenlere inat, bu iki özelliğimizi #yurttaş ve #emekçi olduğumuzu hep akılda tutmalıyız…
O zaman bizi birer tüketiciye indirgeyen ve aslında vicdanımızı rahatlatmak dışında hiçbir sonuç vermeyecek #Boykot sloganı yerine, #Sendika sloganını koyabiliriz.  #MarketEmekçilerineSendikahatta daha da iyisi #ÖzelSektöreSendika… İşçileri güçlü sendikalarda örgütlü olsaydı, görürdük gene maaşlarından kesinti yapabilir miydi Metropol ve Kiler!
Gelin bir de şunu düşünelim; bu uygulamayı yapan dün Metropol’dü, bugün Kiler, yarın başka mareketler, işyerleri de eklenecek bu zincire. Çünkü bunu yapan, yaptıran sanıldığı gibi içine şeytan kaçmış işverenler değil; serbest piyasa ekonomisinin ve rekabetin baskısıdır! Metropol ve Kiler’in sahiplerinin, (işçilerine ek maaş vereceğini açıklayan) Lemar’ın sahibinden daha kötü insanlar olduğunu kim söyleyebilir? Normal zamanda Lemar’ın işçilerine nasıl davrandığına dair 3 örnek veririm, konu kapanır! Bugün Lemar’ın yaptığını yapabilmesini, diğerlerinin de yapamamasını sağlayan, sadece sermaye birikimleri ve rekabetin yasalarıdır! Ve bu yasalar değişmediği sürece de, “iyi insanlar” kötülük yapmaya, “kötü insanlar” dağıttıkları bağış ve yardımlarla iyi görünmeye devam edecekler…
İşte bu yüzden #ÖzelSektöreSendika nasıl #Boykot‘tan daha iyi bir hedefse; #YaSosyalizmYaBarbarlık da hepsinden daha iyi bir hedeftir! Bataklığın kökünü kurutmadan, sineklerden kurtulamayız çünkü… Ve bu işi tüketiciler ve müşteriler olarak değil; yurttaşlar ve emekçiler olarak başarabiliriz ancak…
Bugün değilse yarın başaracağız mutlak!