Bağımsızlık Yolu Omorfo’da Kaymakam ile Görüşerek Sığınma Evi Talebini İletti ve Basın Açıklaması Yaptı

Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Örgütü, bugün saat 09.00’da Omorfo Kaymakamı ile görüşerek daha önceden de yapmış olduğu kadın sığınma evi talebini yineledi. Görüşmenin ardından ise Kaymakamlık binası önünde bir basın açıklaması yaptı.

Özkızan: Kaymakam Bina Tahsis Edebileceğini Söyledi

Görüşmenin ardından söz alan Bağımsızlık Yolu üyesi Celal Özkızan, kaymakamın hassasiyetlerini paylaştığını belirterek bina tahsisi dahil olmak üzere kadın sığınma evi açılabilmesi için her türlü işbirliğine açık olduğunu vurguladığını ifade etti. Özkızan’ın konuşmasının ardından Bağımsızlık Yolu üyesi Şenel Kim basın açıklamasını okudu.

Kim: Hükümet Kadına ve Çocuğa Karşı Şiddeti Önleme Konusunda Hiçbir Adım Atmadı

Kim tarafından okunan açıklamada, “Bölgemizde son bir ay içerisinde yaşanan kadınlara karşı şiddet vakaları ve tecavüz girişiminin ardından dün Elye’de gerçekleşen kadın cinayetiyle birlikte üzüntümüzün yanında öfkemiz de arttı.” denildi.

Açıklamada ayrıca, dörtlü koalisyon hükümetinin, başta sosyal hizmetler ve kadına ve çocuğa karşı şiddeti önleme konusunda hiçbir adım atmadığı; adım atmak bir tarafa dursun, bu yönde bir plan dahi ortaya koymadığı vurgulanırken, “çocuk gelinlerin” ortaya çıktığı, 15 yaşında çocukların doğum yaptığı, şiddet gören ya da şiddet tehdidi altında yaşayan kadın ve çocukların başvurabileceği hiçbir kurumsal merciinin olmadığı, tecavüzün ve tacizin neredeyse sıradan birer habere dönüşmeye başladığı da ifade edildi. Ve hükümetin, bir gün dahi beklemeden gerekli tüm önlemleri hayata geçirmesi gerektiğinin altı çizildi.

Açıklamanın tamamı ise şöyle:

“Bölgemizde son bir ay içerisinde yaşanan kadınlara karşı şiddet vakaları ve tecavüz girişiminin ardından  Elye’de gerçekleşen kadın cinayetiyle birlikte üzüntümüzün yanında öfkemiz de arttı. Biz her fırsatta hükümetlere çağrı yapıyoruz, başta 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele ve 8 Mart Emekçi Kadınlar günlerinde olmak üzere yıl boyunca sesimizi yükseltip kadın sığınma evi istiyoruz diye haykırıyoruz. Hükümetlerin artık 3 maymunu oynamasına tahammülümüz kalmadı çünkü söz konusu olan, yaşamını yitiren canlardır, yazıktır!

Geçtiğimiz UBP-DP hükümeti döneminde başta bölgemiz Omorfo’da olmak üzere artan kadına yönelik şiddet vakalarına dair yaptığımız sayısız çağrı yanıtsız kalmıştı. Örneğin, bölgemizde bir sığınma evi açılmasına ilişkin Güzelyurt Kaymakamlığı aracılığıyla İçişleri Bakanlığı’na gönderdiğimiz yazıya cevaben “çalışmalarımız sürüyor” yanıtını almıştık. Elbette hiçbir çalışma yapılmamış, hiçbir girişimde bulunulmamıştı.

Şimdiki dörtlü koalisyon hükümet döneminde de durum değişmiş değil. Küçücük Omorfo ve Lefke bölgelerimizde sadece son 1 ay içerisinde yaşananlar hepimizi dehşete düşüren cinsten. 22 Haziran günü Zodya’da (Bostancı) yaşanan tecavüz girişimi, 9 Temmuz günü Lefke’de boğazı kesilen kadın ve dün akşam da Elye’de (Doğancı) yaşanan kadın cinayeti artık hepimizi çileden çıkarmış durumda.

İşin en acıklı tarafı ise, hükümete gelmeden önce kadına şiddete karşı açıklamalar yapan ve bölgemiz Omorfo’da da sığınma evi talebinde bulunan CTP’nin, kadına yönelik şiddet konusunda muhalefette olduğu yıllar boyunca çeşitli çalışmalar yapan TDP’nin ve hükümete gelmeden önce “sorun tespiti yapmak da yeterli değil, çözüm üretmek lazım” diye bildiriler yayınlayan HP’nin bir anda sanki bu sözleri hiç söylememişler, canları bu konuda sanki hiç yanmamış, sanki her şeyi o koltuklara oturmak için yapmışlar gibi bir durum çıkıyor karşımıza. Bu samimiyetsizlikten, makam ve koltuk sevdası uğruna topluma yalan söylenmesinden ve toplumun aptal yerine konmasından artık bıktık.

Dörtlü koalisyon, başta sosyal hizmetler ve kadına ve çocuğa karşı şiddeti önleme konusunda hiçbir adım atmamıştır; bırakın adım atmayı, bu yönde bir plan dahi ortaya koymamıştır. Çocuk gelinlerin ortaya çıktığı, 15 yaşında çocukların doğum yaptığı, şiddet gören ya da şiddet tehdidi altında yaşayan kadın ve çocukların başvurabileceği hiçbir kurumsal merciinin olmadığı, tecavüzün ve tacizin neredeyse sıradan birer habere dönüşmeye başladığı bu küçücük adamızda hükümet, bir gün dahi beklemeden gerekli tüm önlemleri hayata geçirmelidir.

Başta bölgemiz Omorfo’ya olmak üzere ihtiyaç duyulan tüm bölgelerde sığınma evi kurulmasına ilişkin çalışmalar başlatılmalı, şiddet önleme merkezleri kurulmalı, hükümet bütçesinin sermayeye, rantçılara ve dinsel gericiliğe ayrılmak yerine sosyal mekanizmaların güçlendirilmesi için kullanılması gerekmektedir.

ARTIK YETER!”