Bankalar, kadın istismarı ile besleniyor

Bağımsızlık Yolu’nun başlatmış olduğu Sendikasız Çalıştırılmak Yasaklansın kampanyası ses getirmeye devam ediyor. Bağımsızlık Yolu özel sektör emekçileri ile bir araya gelerek, yaşadıkları sorunları dinledi. Özel sektörde emekçi/patron ilişkisini, emek sömürüsünü, çalışma yaşamında maruz kaldıkları baskıları, güvencesizliği ve sendikanın önemini bire bir emekçilerin ağzından siz okurlara sunuyor. Yapılan röportajlarda özel sektörde çalışan emekçilerin “İş Güvencesi” için kişilerin isimleri yayınlanmamaktadır.

2008 yılından itibaren, kktc’de özel bir bankada çalışan A.G ile bankacılık sektöründe çalışan emekçilerin sorunları ve özel sektörde sendikasız çalışmanın yaratmış olduğu güçsüzlük üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Genel olarak tüm özel sektörde çalışanların yaşamış oldukları sorunların yanı sıra, banka çalışanlarının özel sorunlarını da dile getirerek, ofis çalışanları için de özel sektörde sendikalaşma ihtiyacının ne kadar acil ve önem taşıdığı ortadadır. Röportajı gerçekleştirdiğimiz arkadaşımızın anti-demokratik yapıdan dolayı herhangi bir zarar görmemesi için ismini ve çalıştığı bankanın ismini veremeyeceğiz.

BY: Öncelikle kendinizden bahseder misiniz? Ne kadar süredir bu sektör içinde çalışmaktasınız?

A.G: 33 yaşındayım, 4 yıllık Bankacılık ve Finans eğitimi aldıktan sonra 6 yıldan fazla bir zamandır bankada çalışmaktayım.

BY: Bankacılık eğitimi alırken beklentileriniz nelerdi?

A.G: Aslında çok fazla araştırma yapmamama rağmen, yani düzgün kıyafetler, çalışma saatleri düzenli, tatminkar bir maaş kazanacağım bir iş gözüyle tanımlıyordum. Resmi tatillerde ve cumartesi, pazar günleri çalışmayan, sosyal hakları düzenli olarak yatırılan memurluk dışında kktc’de yapılabilecek en rahat iş olarak kafamda hayal etmekteydim.

BY: Bankacılık sektöründe çalışanlar olarak yaşamış olduğunuz sıkıntılardan bahseder misin?

A.G: Her günümüz sürekli stres altında geçmekte. Cebinde parası olanın derdini biz çekiyoruz diyebilirim. Maaşlarımızın düzensizliğinden tutun da, ödeneksiz mesailere, ciro ve hedef baskılarından, sözlü cinsel tacizlere kadar birçok sorun yaşamaktayız.

BY: İşyerinde kadın çalışanların taciz (veya mobbing) konusunu biraz açar mısın?

A.G: Aslında bu bankalardaki çalışma sisteminin bir parçası. Bankalardaki işleyiş bunun üzerine kuruluyor diyebiliriz. Özellikle ön bürolarda yani veznelerde ve bire bir müşteriyle çalışan bölümlerde kadın çalışan tercih edilmesi bilinçli bir yaklaşımdır. Özellikle bankada yüksek oranda yatırımları bulunan erkek müşterilerin ilgisini çekmek için bu anlayış benimsenmektedir. Bazen bu sözlü tacizler, çiçek, hediye göndermek gibi bir adım ileriye taşınabiliyor. Birkaç kez bu konuda şikayetlerimizi, bulunduğumuz şube yönetimimize ilettik. Fakat sonuç alınamadı. Sektör içerisinde birçok arkadaşımız bu sorun yüzünden işten ayrılmıştır.

BY: Çalışma saatleriyle ilgili de sıkıntılarınız var sanırım?

A.G: Toplumda yanlış bilinen hatta benim de bu mesleği seçerken yanlış bildiğim bankacıların günlük sekiz saat ile haftalık kırk saati geçmeyen sürelerde çalıştığıydı. Ancak günlük on saati geçen çalışma süreleriyle işlemekteyiz ve vezneler her ne kadar saat 9.00-16.00 saatleri açık olsa da kasaların açılması merkezi para transferleri, temizlik, hazırlık derken birçok çalışan en geç 07.30’da işe başlamakta. Akşam saat 18.00 kadar hatta bazen 19.00’lara kadar bu işlemlerin tersi için çalışmaya devam etmekteyiz.

BY: Peki bu fazla çalışma süreleri için herhangi bir ödeme alıyor musunuz?

A.G: Hayır. Aksine bu bir zorunlulukmuş gibi ya da personelin kendi eksikliğinden kaynaklanan bir mesaiymiş gibi davranılıyor. Gün içerisinde 6-7 personelin yapması gereken işi,2-3 personel yaptığı için aksamalar ve gecikmeler yaşanmakta ve dediğim gibi bunun sorumlusu da hemen çalışan olmakta.

BY: Özellikle TC sermayesine bağlı birçok banka adamızda şube açmış durumda bunun sizlere avantaj veya dezavantajları oldu mu?

A.G: Direkt olarak herhangi bir avantajı olmadı ancak biz çalışanların haklarını olumsuz yönde etkileyecek birçok değişiklik yaşanmasına örnek olmuştur diyebiliriz. Örneğin çalışma saatlerinin uzaması, personel sayısının azaltılması veya öğlenleri geçmişte kapalı olan banka şubelerinin rekabet edebilme adına açık kalmaya başlaması bunların birkaçıdır. Ayrıca maaş düzenlemelerindeki hedef belirleme ve ciro baskısı da TC bankalarındaki sistem örnek alınarak bizde de uygulanmaktadır. Bundan dolayı geçmişte yüksek olarak tutulan maaşlarımız günden güne eritilerek prim yalanı altında sözde yüksekmiş gibi gösterilmektedir.

BY: Bildiğiniz gibi Bağımsızlık Yolu olarak son bir yıldır özel sektörde sendikalaşmanın zorunlu hale getirilmesi için bir kampanya ve mücadele başlatmış bulunmaktayız. Bu kampanyaile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

A.G: Kampanyadan sosyal medya aracılığı ve dağıtılan bildiriler ile haberdar oldum aslında… Birçok çalışan arkadaşım da bu konudan haberdar. Kendi aramızda bu tür konuları konuşmaktayız fakat çok fazla dillendirmekten ve katkı koymaktan tümümüz çekinmekteyiz. Sorunlarımızla ilgilenecek,haklarımızın mücadelesini verebileceğimiz bir yapı içerisinde yer almak bizleri de sevindirecek ve güçlü kılacaktır. Hemen hemen tümümüzün sosyal medya hesapları ile özel hayatlarımız kontrol altında. İşe alımlarda kendi siyasi görüşlerimizden,ailelerimizin geçmişine kadar her şey araştırılmakta. Geçmişte 1 Mayıs’a katıldığı için işten çıkarılan bir arkadaşımız oldu. Hepimizin geçindirmekte olduğu bir ailesi ve sorumluluklarıvar. Kimimizin çocukları, kimimizin ev borcu veya araba borcu var. İşsiz kalmaktansa sessiz kalmayı bu yüzden tercih etmekteyiz. Bir sendikaya üye olmanın bizlere kazandıracağı avantajların farkındayız. Umarım vermiş olduğunuz mücadelede başarılı olur ve bizlerin de toplumsal diğer sorunlarda söz ve mücadele etme hakkını elde etmemize ön ayak olursunuz.

Özel Sektörde Çalışma Koşullarını Emekçiler Anlatıyor
1. Röportaj “Sendikamız Olsa; İş Güvenliğimiz, Haklarımız ve Bu Ülke Adına Söyleyecek Sözümüz Olurdu”

“Sendikamız Olsa; İş Güvenliğimiz, Haklarımız ve Bu Ülke Adına Söyleyecek Sözümüz Olurdu”


AnkaraDeğilLefkoşa.org Sizinde Sesiniz Olsun!
Özel sektörde yaşamış olduğunuz sıkıntıları, maruz kaldığınız sorunları [email protected] adresine gönderin yayınlayalım.