Bir Garip Tarz-ı Muhalefet… – Cansu N. Nazlı

CTP Girne Meclis Üyeleri imzasıyla dün yayınlanan “Girne’deki kaçak yapılaşmaya göz yummayacağız! başlıklı bildiriyi okumasam toplumsal muhalefetin belirli meseleler etrafında bir araya gelebilen olumlu havasını bozmamak adına ne kadar haklı gerekçeler de olsa susmayı yeğlerdim. Ancak bu son çıkılan bildiri, CTP’nin bir garip tarz-ı muhalefetinin kemikleşmeye başladığını gösteriyor ve bu noktadan sonra ileri sürülen iddialar bir öngörü ya da tahmini değil olguların tahlilini içeriyor.

“Hepsi koltuğa oturunca muhalefetteyken söylediklerini unutur”

Sanırım birçok mevkiye gelen siyasetçi için bulunduğu yere gelmeden evvel bulunduğu vaatleri yerine getirmediği gibi statükonun savunuculuğuna soyunması hep bu tarz cümlelerle anılır. Bu sadece belli siyasilerin basiretsizliğin göstergesi değil, aynı zamanda bugün siyasete olan güvenin yok olmasının da esaslı sebeplerindendir.

Ezberbozan bir Siyaset…

Gelin görün ki yurdum klişesini kıran bir siyasi parti var. Sakın yanlış anlaşılmasın, koltuğa oturunca önceden bulundukları vaatlerini yerine getirdiklerinden bozmuyorlar bu ezberi. Bugüne kadar kimsenin akıl edemediği bir siyasetle unutuyoruz tüm bildiklerimizi; şöyle ki, bir siyasi icraatın hem eyleyeni hem de muhalifi olarak. Nasıl mı?

Ofis anlaşmasına imza atmak ya da açtırtmayacağını hashtag yapmak, işte tüm mesele bu!

Koordinasyon Ofisi Anlaşması olarak bilinen tam adıyla “TC Hükümeti ve KKTC Hükümeti Arasında  Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşma” 12 Mart 2014’te CTP-DP koalisyon hükümeti döneminde imzalanmış ancak o tarihte örgütlenmeye başlayan Reddediyoruz hareketinin muhalefeti sonucu hayata geçememişti. Çok değil, 2 yıl sonra anlaşmanın hayat bulması girişimi çok geniş bir toplumsal muhalefetle karşılanırken ofisin kurulması ve faaliyetlerine ilişkin bu anlaşmayı imzalama iradesi ortaya koyan hükümetin büyük ortağı CTP, ofis açtırtmayacağı yönünde propaganda yaparak bunu sosyal medyada hashtag haline getirdi.

Su Anlaşması: Parti İçi Muhalefet Toplumsal Muhalefete Karşı

 Anlaşma mühim değil, şartname önemli. Yok, yok suyun özelleştirilmesi söz konusu değil, Su Platformu bilgi kirliliği yaratıyor. Toplumsal muhalefet, parti içi muhalefete namkörlük ediyor. Suyu özelleştirecek olan partiye baskı oluşturmak istiyorsak neden toplumsal muhalefet örgütleyelim ki, parti içi muhaliflere süper kahraman pelerini giydirelim onlar halleder.

Bin bir manipülasyon yaratıp halktan bilgi gizleyerek suyu özelleştiren bazı parti yetkilileri TC ile görüşmelerde bulunurken eş zamanlı olarak bazı parti yetkilileri de konuyla ilgili muhalefet örgütleyen Su Platformu toplantılarına katıldı. Parti içi muhalefetin ünlü bir simasının da olduğu ilgili meclis komitesinden anlaşma OY BİRLİĞİ ile geçti. Koordinasyon Ofisi meselesinden daha yüksek bir mertebeye ulaşan CTP ilk kez bir konuda eş zamanlı olarak hem hükümet hem muhalefet olmayı başardı. Ancak bu kusursuz siyaset, ne Su Anlaşması ne de merkezi yönetim icraatlarıyla sınırlı kalacaktı.

“Glapsides’e Sahip Çık!”

Mağusa Belediyesi’nin ‘‘GLAPSİDES PLAJ DÜZENLEME PROJESİ’’ kapsamında yürüyüş yolu kisvesiyle doğal koruma alanı olan bir bölgeye beton dökerken çok sayıda kuş türünün ve endemik bitkinin yaşadığı bir yerde dozerle çalışma yapılmasına karşı Biyologlar Derneği öncülüğünde birçok demokratik kitle örgütünün katılımıyla eylem gerçekleştirildi. CTP de hem bu eyleme destek verip hem de olay yerinde incelemelerde bulunmuştu. Ancak gel gelelim mevzubahis proje Mağusa Belediye Meclisi’nden de OY BİRLİĞİ ile geçmiş yani CTP belediye yönetimini elinde bulundurmasa bile hem meclis üyesi oranında bu projenin hayata geçmesine olumlu oy vermiş hem de hayata geçmekteyken projeye karşı eylemlilik göstermekten geri kalmamıştı.

Girne’deki kaçak yapılaşmaya göz yummayacağız zira gözümüz açık onaylıyoruz…

Aşağı Girne’de Kaşgar diye anılan bölgede, Abrar Khawaja Properties Ltd tarafından sürdürülen otel inşaatı hakkında ‘belediye çalışanlarından ve şirket yetkililerinden oluşan bir komisyonun hazırlayacağı ön protokolün imzalanması konusunda Nidai Güngürdü’nün yetkili kılınmasına’ 7 Aralık 2015 tarihli belediye meclisi toplantısında OY BİRLİĞİ ile karar verilmişti. Bugün emirname vesilesiyle Girne İnisiyatifi’nde de yerini alan CTP, ‘Girne’deki çevre tahribatının asgariye indirilmesi düşünülen bu dönemde Girne’nin merkezinde ve belediyeye yani halka ait bir arazi içerisinde yapılan izinsiz ve kaçak yapılanma bizlerin kabul edeceği veya göz yumacağı bir durum değildir’ diyor. Yani, meclis üyesi oranında bu konudaki kararda payı olmasına karşın yine hem eyleyen hem de muhalefet eden konumunu pekiştiriyor.

Özetle CTP, gerek hükümet ettiği dönemlerde gerekse büyük belediye yönetimlerini elinde bulundurduğu 10 yıllarda parti tabanını hüsrana uğratmış bugün ise sırf tabanına hoş görünebilmek ve halktan kaybettiği desteği geri kazanabilmek için bir garip tarz-ı muhalefet sergilemektedir. Onun bu nevi şahsına münhasır muhalefeti bize göstermektedir ki, CTP ister yerel isterse de merkezi yönetimlerde muhalefet konumuna geldiğinde dahi muhalif olamayacak kadar sisteme uyumlu bir hale gelmiştir. CTP, artık statükonun kendisidir.

Cansu N. Nazlı

Bağımsızlık Yolu Üyesi