ÇEKMEZSE NE OLUR?-KAMİL İPÇİLER

‘’Ankara elini yakamızdan çeksin dersiniz, çekersa ne olacak? Memuru nasıl ödeycen??’’

Özellikle son 5 yıldır, savunduğumuz ‘’Bağımsız Kıbrıs’’ siyasetine sıkça yöneltilen bir soru bu. Biz ‘’onurlu bir hayatın şartı bağımsız olmaktır’’ dedikçe, birileri de bu sorularla TC’nin buradaki varlığının bizden götürdüklerini gizlemeye, gizleyemediği yerde ise meşrulaştırmaya çalışıyor. E ahali de haklı, TC’nin buradaki varlığının yarattığı sistemin işlemediğini görüyor, sorunları bizzat yaşıyor ve hayat kalitesi, özgürlükleri ve huzuru her gün git gide azalıyor. Durumdan rahatsız ama, bu sorunun cevabını merak ediyor. Çekerse ne yapacağız?

Bu soruya verilen cevaplar bir çok yazımızın konusu oldu ve olmaya da devam edecek. Egemenler görünür olanı önümüze koyduğu hatta insanların cüzdanlarıyla bu argumanı yok etmeye çalıştığı ortamda gelin aynı soruyu farklı şekilde soralım. Ne de olsa ‘‘siyaset bir algı yönetimi sanatı’’ ve onlar bunu kendilerince yorumlayıp farklı açılara müsamaha göstermiyorlar.

Gelin 5 dakikalığına algımızı ters yöne çevirelim! Ankara Elini Yakamızdan Çekerse ne olur değil de, çekmezse ne olur, onu inceleyelim…

Sorumuzu önce Arabacıoğlu’na yöneltiyoruz. Bildiğiniz üzere ‘’kktc’de sistem tıkandı’’ deyip Eğitim Bakanlığından istifa etmişti. Arabacıoğlu’na ‘’Sizin söyleminize göre bu sistemle artık devam edemiyoruz, T.C elini çekmezse ne olacak’’ dersek, verecek bir cevabı var mıdır acaba? Bizce yoktur, zaten o yüzden istifa etmiştir.

Daha sonra sorumuzu DP’nin atadığı, su işlerinden sorumlu bakana, Bakırcı’ya soruyoruz. Bildiğiniz üzere Bakırcı geçtiğimiz haftalarda Türkiye’den gelecek su için ‘’Suyu biz idare edemeyiz. Öyle bir gücümüz yok’’ demişti. Bakırcı’ya ‘’Bir suyu idare edemeyecek bir devlet ve sistem kurdunuz, Türkiye elini çekmezse bu basiretsiz devlet ile nereye kadar gidebiliriz?’’ diye sorsak, sizce cevap verebilir mi? Bizce hayır. Olsun, kendine iyi baksın, bizi düşünmesin. Su akar yatağını bulur..

Peki bu kez soruyu size yöneltiyorum. Ankara Elini Yakamızdan Çekmezse ne olacak? Şu anki koşulların devamında, hayatlarımız ile ilgili her karar, Tayyip Erdoğan gibi bir ‘’parlak’’ zekanın insafına kalmış durumda. Peki ya ondan sonra gelmesi muhtemel, ondan daha gerici, dengesiz bir T.C başbakanını toplum olarak kaldırabilir miyiz? Özel hayatlarımıza müdahale edecek, daha çok dini baskı, daha çok dayatma, ve özgürlüğümüzü kısıtlamak isteyen Tayyip Erdoğan’(lar) a, bugünkü sistemle nasıl karşı duracağız?

Bugün ABD’nin çıkarları uğruna önce Ortadoğu’yu, sonra kendi ülkesini psikopat teröristlerle dolduran, bunları önce besleyen, sonra kontrolü kaybeden bir akepe Türkiye’si söz konusu. Bunu ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden söylüyor.. Artık İstanbul’dan Ankara’ya, Antep’ten Eskişehir’e IŞİD’in Türkiye içerisinde varlığı biliniyor. Haliyle bu durum Kıbrıs’ın kuzeyine de sirayet ediyor. Bunun en somut örneği son günlerde haberlere de konu olan sokak yazılamaları. Belki bu çetenin üyesi belki de yandaşları bilinmiyor fakat bilinen gerçek yazılamaların Lefkoşa sokaklarında yerini almasıdır. Peki ya ışid denen terör örgütü buralarda eylem kararı verirse?

Maalesef çok uzak bir tehlikeden bahsetmiyorum…

Dış politikada tamamen kontrolü kaybetmiş ve kendi vatandaşlarını tehlike içerisinde yaşatan bir akepe Türkiyesi, iç politikada kadınların örtünmesi için mahalle baskıları, insanların özel hayatlarına müdahaleler ve her türlü gerici yasaklar/ dayatmalar.
Tekrar soruyorum. Türkiye elini yakamızdan çekmezse ne olacak? Daha insancıl, daha az baskı yapan, barış yanlısı bir T.C hükümetinin kurulması için dua mı edeceğiz?

Türkiye elini çekerse ne olacak.. Bu sorunun cevabını vermeye, tartışmaya ve geliştirmeye devam edeceğiz. Fakat bugünün koşulları ile, o günün koşulları bambaşka olacağından, büyük oranda yaşayarak görmek zorunda olduğumuzu da söyleyebilmemiz gerekiyor. Peki Ankara Elini Yakamızdan Çekmezse ne olacak?
İşte umarım bu sorunun cevabını yaşarak görmek zorunda kalmayız. Her geçen gün daha da hızlanan ve bundan sonrası daha sert ve acılı bir yok oluşa doğru yol almaktayız. Yeni bir yol açmak zorundayız, ve açacağız!

Kamil İpçiler
Baraka Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply