“Çocuklara yönelik şiddetin önlenmesini istiyorsak, kadınların çocuklara uyguladığı şiddete de net şekilde tepki koyabilmeliyiz”

Kadın Eğitimi Kolektifi (KEK) eğitmenlerinden, Bağımsızlık Yolu Meclis Üyesi Cansu Nazlı, 7 yaşındaki bir çocuğa annesi tarafından uygulanan şiddetle ilgili “Kadınların da çocuklara şiddet uygulayabildiğini ya da başka bir deyimle, ezilenlerin ezen haline gelebileceğini konuşmayı daha fazla erteleyemeyiz” dedi.

Nazlı, ev içi şiddet konusunda uzun yıllar mücadele yürüten ve kadın hakları bakımından ileri kazanımlar elde eden kadın hareketinin kadınların çocuklara uyguladığı şiddet konusunda genel olarak sessiz kaldığına dikkat çekerek, “Bu olayla sınırlı kalmayan ama onu da içine alan daha geniş bir eleştirel perspektifi bence kadın özgürleşmesi için mücadele eden herkes bugünden sonra kaçınılmaz olarak önüne koymalıdır” ifadelerini kullandı.

Cansu Nazlı’nın paylaşımı şöyle:

Son yaşanan olay herkesin malumu. Bu olaydan sonra artık daha fazla erteleyemeyeceğimiz bir meseleyi konuşmanın zamanının geldiğine inanıyorum: Kadınların da çocuklara şiddet uygulayabildiğini ya da başka bir deyimle, ezilenlerin ezen haline gelebileceğini…. Geçmiş yıllarda okuduğum feminist bir yazar, kitabında kadınların toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle genel olarak çocuklarla daha çok vakit geçirdiği olgusuyla çocuk istismarı ve çocuklara uygulanan şiddet oranını birlikte düşündüğümüzde aslında ev içerisinde kadınların da çocuklara şiddet uyguladığı çıkarımını yapmanın çok zor olmadığını ortaya koymuştu. Devamında ise, ev içi şiddet konusunda uzun yıllar mücadele yürüten ve kadın hakları bakımından ileri kazanımlar elde eden kadın hareketinin kadınların çocuklara uyguladığı şiddet konusunda genel olarak sessiz kalmasıyla ilgili önemli bir eleştiride bulunmuştu.

Her ne kadar etrafımızda çocuklarına kötü davranan ebeveynler olduğunu bilsek ve erkeklerin ev içerisinde uyguladığı şiddet üzerinden kadın politikası üretsek de kadınların çocuklara uyguladığı şiddet konusunda feministler olarak kamusal şekilde pek ses çıkarmadığımızı o zaman fark etmiştim. Bugün yaşanan olay bunun en uç örneği. Bu olayla sınırlı kalmayan ama onu da içine alan daha geniş bir eleştirel perspektifi bence kadın özgürleşmesi için mücadele eden herkes bugünden sonra kaçınılmaz olarak önüne koymalıdır.

Çocuklara uygulanan istismarın ve şiddetin önlemesini istediğimizi ve bununla mücadele edeceğimizi söylüyorsak kadınların çocuklara uyguladığı istismar ve şiddet karşısında gereken eleştiriyi net bir biçimde ve yüksek sesle herkesten önce biz yapmalıyız, çünkü samimiyet bunu gerektirir.