ÇOCUKLUĞUMUZUN HIRSIZI: KOLEJ SINAVI – ONUR BÜTÜNER

Dün 7 Haziran Cumartesi. İlkokullarda ders kesiminin ilk günüydü.
Eğer şehirlerdeki okulların önünden geçme fırsatınız sabah olduysa, okulların çocuklarla dolduğunu görmüşsünüzdür. Kapılarının da hem heyecanlı hem de telaşlı ailelerle.
Neden mi oradalar? Çünkü dün kolej sınavı vardı.
Kolej sınavı çocuklarımızın çocukluğundan çalsın diye ülkeyi yönetenler tarafından sistemde bulundurulmakta.
Devlet kendi eliyle kolejleri yaratarak, okullar arasında kaliteyi eşit düzeye yükseltmek yerine kendi eğitim sisteminde ayrıcalıklı bir öğrenci grubu yaratmakta.
Tabii hal böyle olunca elinde varını yoğunu çocuklarının daha iyi bir eğitim alması için uğraşan ailelerimiz çocuklarını dershanelere, etüt merkezleri vb. götürüyor. Sistemin kara çarkları o kadar güzel çocukların çocukluklarını eze eze ilerliyor ki bir bakıyorsunuz dershaneler birer sektör haline geliyor. Ve çocukların akşama kadar kapalı binalarda ders almalarına sebep oluyor.
Bu çocuklar aileleriyle vakit geçirmenin, parkta oyun oynamanın, kendini özgürce ifade edebilmenin tadını alamadan büyüyorlar. Hem de bunların yanında girecekleri sınavda “ya başarılı olamazsam?” korkusunu da yaşayarak. Böylece hem psikolojik hem de sosyal gelişimleri gelişemeyen çocuklar yaratılmış oluyor.
Ve bir de elinde varı değil sadece yoğu olan ailelerin çocukları;
Onlar sistemin onlara dayattığı bu yarışta zaten yarışamıyorlar. Olanakları yüksek çocukların yanında sistem tarafından dayatılan bu sınava zaten 1-0 yenik başlamış oluyorlar. Zaten yoksulluk içine bırakılmaları ile çalınan çocuklukları bir kez daha devlet tarafından çalınıyor.
Bir yerde okul üniforması alamayacağı için iki çocuğundan belki birini okula gönderebilen aileler varken bir yerde ise çocuklarını akşama kadar dershanelere götürebilen aileler var. Ve bu fırsat eşitsizliğinde hem dershanelerde hem evlerde çocukluğunu kaybeden çocuklar.
Dün kolej sınavı yapıldı. Kimi ailenin yüzü güldü. Kimi dershane patronları çocukların yüzlerini kullanacakları reklam afişlerini manşetleri süslemesi için hazırlamaya başladı bile. Niçin mi? Daha çok çocuğun çocukluğunu çalabilmek hem de ailelerinin daha da fazla parasını alabilmek için.
Kimi ailelerin yüzü ise gülmedi. Sınava göre “başarısız” olan çocuklar bir de “yenilginin” hüznünü yaşamaya başladılar. Sistemin ilk tokadını daha küçük yaşta yanaklarında hissettiler.
Aslında gerçek şu:
Dün kolej sınavı yapıldı. Kim mi kazandı?
Dershaneler, etüt merkezleri vb.
Kim mi kaybetti?
Çocuklarımız değil. Çocukluğumuz.
Çocukluğunu doya doya yaşayan çocuklar yetiştirebilmek, çocuklarımızın geleceğini sınava bağlayan, rekabet içinde çocukları ezen bu sisteme dur demek için bir yerden elimizi taşın altına koymalıyız. Ve belki de böylece bizlerinde çalınan çocukluğunu şimdilerin çocuklarına armağan edebiliriz.
Onur Bütüner
Baraka Kültür Merkezi Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply