Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin “Hükümet Servet Vergisi Koysun mu?” Sorusuna Cevabı

www.ankaradegillefkosa.org olarak, hükümette bulunmayan meclis içi ve dışı tüm partilerin genel başkanlarına veye yetkililerine, içinden geçtiğimiz bu zor günlerde kaynak yaratmak için, ülkedeki en üst gelir grubuna ait kişilere yönelik bir defaya mahsus bir servet vergisinin uygulamaya konması hakkında sorduğumuz soru üzerine Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden gelen cevabı olduğu gibi yayınlıyoruz.

www.ankaradegillefkosa.org’un “Hükümet servet vergisi koysun mu?” sorusuna diğer siyasi partilerden gelen cevaplar da önümüzdeki günlerde cevapların geliş sırasına göre yayınlanacaktır.

İşte CTP’nin cevabı:

Küresel Pandemi nedeniyle olağanüstü koşullardan geçiyoruz. Üretim, kamu hizmetleri, ekonomik faaliyetler büyük oranda geriledi. Belediyeler ise sorumlluluk alanlarını 65 + yaş grubu ile ihtiyaçlı ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılama görevini de üstlenerek hizmetlerini devam ettiriyorlar.

Devlet’te ise elzem olan sağlık, maliye, polis, itfaiye, sivil savunma gibi bazı görevler dışındaki hizmetler tamamen durdu. Ülkemizin öncü sektörleri olan turizm, inşaat ve yükseköğretim alanı faaliyetleri durmuş olmakla birlikte söz konusu alan ve sektörlerin geleceğini öngörmek de mümkün görülmüyor. Turizmin yıllık geliri 960 milyon ABD Doları, yükseköğretimin yıllık geliri 800 milyon ABD Doları.

Ekonomik faaliyetlerin, üretim ve hizmetlerin gerilemesi ile birlikte devlet gelirleri de büyük oranda gerileyecektir. Bu süreçte tıbbi materyalleri sağlamak, işsiz kalan emekçilere en azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak maddi katkı sağlamak, daralan ekonomiyi hareketlendirmek için ek kaynak yaratılması gerekiyor. Dünya ülkeleri kendi durumlarına göre ekonomik destek paketleri açıklıyorlar. Bizde ise ne toplarsam onu dağıtırım gibi bir mantıkla hareket ediliyor. Sn. Bakan üç aylık bir süre için 672 milyon TL, yıl sonu itibarıyle de 3 milyar 358 milyon TL gibi bir kaynağa ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. İhtiyaç duyulan kaynağı temin etmek için de ilk akla gelen kamu görevlilerinin maaşlarından kesinti yapmak oldu. 5 bin TL’nin üzerinde maaş alan kamu görevlileri ile emeklilerin maaşlarından % 56’ya kadar kesintiye gidildi.

Bu süreçte ek görev üstlenen ve zaten zor durumda olan belediyelerin tahsilat da yapamayacağı ve buna bağlı olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmede sıkıntılar yaşayacakları dikkate alınmadan % 25 kesinti yapılıyor. Kaynak yaratma kapsamında vergilerle ilgili birtakım düzenlemeler yanında, banka mevduatları faizlerinden alınan stopaj oranı artırldı. TL cinsinden mevduat faizi stopaj oranı % 10’dan % 15’e çıkarıldı, döviz cinsinden mevduat stopaj oranı ise % 18 olarak devam ediyor. Açıklanan kredi öteleme destek paketleri ise zor durumda olan küçük esnaf ve diğer işletmelerin hayatlarını idame ettirmelerine olanak sağlamıyor.

Şu anda işsiz kalan kamu dışı çalışanlara sağlanacağı söylenen destek çok düşük olmakla birlikte III. ülke vatandaşlarının kapsam dışı kalması ırkçı bir yaklaşım olup kabul edilemez. Ülkede ciddi bir kayıt dışı ekonomi ve işsizlik söz konusu. İstatistik Kurumu’nun 2019 Hane Halkı Anketi’ne göre kayıt dışı işçi sayısı 8.930 kişi, işsiz kişi sayısı ise 9.317 kişi. Kayıt dışı çalışan işçilerle, gün işleyip gün geçinler ve işsizlerle ilgili ise hiçbir öngörü yok. İhtiyaç duyulan kaynağın yaratılması konusunda farklı görüşler, farklı fikirler söz konusu.

İç borçlanma, dış borçlanma gibi fikirler yanında bir defaya mahsus olmak üzere servet vergisi alınması da gelen görüşler arasında. Bu süreçte genel kabul gören görüş ise “imkanlar ölçüsünde herkes elini taşın altına koysun” görüşüdür. Vergi konusunda temel ilke ise herkesten mali gücüne göre vergi alınması ilkesidir. Yani az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması herkesin kabul ettiği temel bir ilkedir.

Servet vergisinin nasıl alınabileceği ise 24/1982 sayılı Gelir Vergisi Yasası’nın 30. ve 38. maddelerinde yer almaktadır. İçinde bulunduğumuz sürecin gelecekteki etkilerini şimdiden öngörmek çok da mümkün görülmüyor. Turizmin, inşaat sektörünün, yükseköğrenim alanının, esnafın , kısaca ekonominin yarını meçhul. Çok dikkat edilmesi ve sosyal adalet ilkeleri çerçevesinde hareket edilmesi gerekiyor.

CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın