Güney Emekçilerinden Siyah Çelenk

Koronavirüs önlemleri çerçevesinde sınır kapılarıyla ilgili alınan kararlar nedeniyle Güney’deki işlerine gidemeyen vatandaşlar ve aileleri, bugün Cumhuriyet Meclisi’nin önünde eylem yaparak 8 Haziran sonrası geçişlerle ilgili olumlu bir karar üretilmesi talep etti.

Meclis kapısına siyah çelenk bırakan eylemciler, hükümetle görüşemediği için Perşembe günü yine Meclis önünde eylem yapma kararı aldı.

Güney’de çalışan Kıbrıslı Türk işçiler tarafından eylemde yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Bugün burada, Güney emekçileri olarak haftalardır yaşadığımız sorunlarımızı dile getirmek ve somut çözümler bulunmasını haykırmak için toplandık.

Covid-19 salgınının adamıza gelmesi, toplumun diğer tüm kesimleri gibi bizleri de derinden etkilemiştir. Alınan önlemlere bağlı olarak, karşılıklı geçişlerin kapatılması, Güney Kıbrıs’ta çalışan yaklaşık 2000 kişinin, geçindirmekler yükümlü olduğu ailelerini de ekonomik zorluklar ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır.

Güney yönetiminin almış olduğu ekonomik önlemler çerçevesinde, bir kısım çalışan, sigorta destek ödeneğini almış olmasına rağmen, hala çok büyük bir çoğunluk çeşitli nedenlerden kaynaklı ödeneklerini alamamışlardır. Sigortasız çalışan arkadaşlarımızsa zaten destek ödeneği kapsamında değildirler.

Sürecin ilk başında, Sn. Çalışma Bakanı Faiz Sucuoğlu’na yapmış olduğumuz ziyarette,  bizzat kendi önerisiyle, tespit edebildiğimiz Güney’de sigortasız çalışanların bir listesini kendilerine sunduk. Fakat bu konuda herhangi bir karşılık göremedik. Kaldı ki, yapılan açıklamalarda, Güney’de çalışan 1500 kişiye evli ise 1200 bekâr ise 900 TL’lik bir yardım olacağı duyurulmuştur. Halbuki başvuru için konulan kıstaslar bu başvuruların yapılabilmesine yardımcı kıstaslar da değildi. Bizler artık, ne

Kuzeyden yapılacak yardımların, ne de Güneyden gelecek olan Sigorta destek ödeneklerinin beklentisi içerisinde değiliz!

Sn. Ersin Tatar’la makamında yaptığımız görüşmede, Sağlık Bakanı Sn. Ali Pilli’yi görevlendirdiğini ve Güneyle temas kurarak geçişlerin başlatılması için koordine olunacağını ifade etmişti. Sn. Pilli de bu yönde açıklamalar yaparak girişimlerde bulunacağını açıklamıştı. Fakat, daha sonraki günlerde tersi açıklamalar yaparak aslında hiçbir şey üretilmemiştir. Sn. Akıncı’nın girişimlerine ise “Biz karar veririz” diyerek karşı çıkılmıştır.

4 Mayıs sonrası her iki tarafta da başlayan açılım süreciyle birlikte çalışma hayatı da büyük oranda başlamıştır. Ancak biz Güney emekçileri geçişlerin kapalı olmasından dolayı işlerimize gidemiyoruz. Güneyde devam eden vakalar gerekçe gösterilerek geçişler konusunda herhangi bir adım atılmamaktadır.  Sn. Pilli 14 gün sıfır vaka istemektedir. Bu, bilimsel bir yaklaşım değildir.

Avrupa’da sınır komşusu ülkeler, sınır bölgelerinde yaşayan ve işyerleri diğer ülkede olan işçiler için çeşitli düzenlemeler yapmıştır.  Bunlar da incelenerek, işçilere, öğrencilere ve hastalık sebebiyle Güney’e geçmek zorunda olan yurttaşlara bir çözüm bulunabilir. Yeter ki istensin! Yeter ki niyet olsun!

Salgının, geçtiğimiz yıl Aralık ayı sonlarında Çin’de ortaya çıkmasıyla, gerek uzmanlar, gerekse çeşitli kesimler hızlı bir şekilde önlem alınması ve hazırlık yapılması yönünde uyarılarda bulunmuşlardır. Dahası, iki toplumlu bir kriz koordinasyon kurullu oluşturularak birlikte hareket edilmesi gerektiği uyarıları yapılarak, adaya hava ve deniz limanlarından girişlerin durdurulmasıyla salgının yayılmasının önüne geçilebilirdi. Ne var ki, hem Kuzey hem de Güney’deki yönetim işi siyasi yönüyle değerlendirerek hareket etmişlerdir. Toplum sağlığını düşünmemişlerdir.

Güney yönetimi 8 Haziran sonrası geçişlerin başlayabileceğini öngörmüş ve bunun nasıl olabileceğini açıklamıştır. Bu tarihten sonra işlerimize gidemememiz halinde, hala hazırda başlayan işten durdurmaların önünde artık bir engel de kalmayacak. Çünkü Covid-19’la mücadele çerçevesinde yürürlükte olan yasal süre dolmuş olacak.

Bakanlar kurulunun almış olduğu son kararlarda bizlerden tek kelime dahi söz edilmemesi en kibar şekliyle tam bir rezalettir! Salgını bahane ederek geçişleri açmayanlar, Kuzey’de uçuşları ve deniz seferlerini başlatmayı ve turizmi açmayı ele alabilmişlerdir. Bu tutumu samimi bulmadığımızı belirtmek isteriz.  Beklentimiz bir an önce konunun tekrardan değerlendirilmesi ve geçişler konusunda net bir tarih verilmesi, somut adımların atılmasıdır.

Sağlık ortak komitesinin dün yaptığı toplantıda da Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileri doğrultusunda, aşamalı ve koordineli bir şekilde geçişlerdeki kısıtlamaların kaldırılabileceği belirtilmiştir. Top artık siyasilerdedir. Artık laf değil çözüm istiyoruz.”

TALEPLER

1-   8 Haziran sonrası geçişlerle ilgili olumlu bir karar üretilmesi.

2-   Güney yönetiminin talep ettiği testlerin nasıl yapılacağı ekonomik durumumuz da göz önünde bulundurularak açıklanması.

3-   Geçişler günübirlik geçişler olacağından, geri dönerken şartların ne olacağının açıklanması

4-   Mağduriyetimizin giderilmesi için tatmin edici diğer planların varsa acilen açıklanması.