Halep’te Düşen Kim? – Ali Şahin

Bu hafta, başta Türkiye’de olmak üzere pek çok batı ülkesinde sağcı ve gerici medya kuruluşları Suriye’nin Halep kentinde Esad güçlerinin sivillere yönelik katliamı yaptığı iddiasında bulunuldu.

Suriye’deki iç savaşta 4 yıl aradan sonra Halep’te kontrolün el değiştirmesi gerici örgütlerin “insan hakları” çığlıklarına sebep oluyor.

Türkiye’de Akit gazetesi başta olmak üzere, AKP’ye yakınlığıyla bilinen tüm yayın organları her gün ispatı olmayan resim ve haberler yayınlıyor.

İstanbul’un göbeğinde Halep için eylem bahanesiyle toplanan gericiler hilafet çağrıları yapıyor.
Ülkemiz Kıbrıs’ta da AKP döneminde  her türlü imkana kavuşan Türkiye merkezli ESKAD gibi örgütler cuma namazı sonrası eylem çağrıları yapıyor.[1]

Peki; Halep’te olan gerçekten nedir?
Esad’a bağlı ordu güçleri gericilerin iddia ettiği gibi sivillere yönelik bir katliam mı gerçekleştiriyor yoksa bu Esad karşıtı ülkelerin bir propagandası mı?

Görünen şu ki; Esad güçlerinin Halep’te sivillere yönelik bir katliam yaptığı iddiasının hiçbir mantıklı dayanağı yok.
Çünkü dört yıldır Halep’i elinde tutan cihatçıların kontrolü altında yaşayan bu kentin insanları, çok büyük oranda Esad taraftarı.
O kadar ki; bizzat cihatçılar Halep halkını “mücadeleyi desteklemeyen hainler” olarak tanımlıyor.
Zaten Halep’in cihatçıların elinden kurtarılmasının ardından kentteki sevinç kutlamalarını Esad karşıtı yayın organları dışında tüm basın yayınladı.
Hatta katliam var diye yayınlanan çok sayıda görsel ve videoların da yalan ve senaryolu alçak bir aldatmaca olduğu da yayınlanan yeni görseller ile ispatlandı.

Kısacası Halep’te sivillere yönelik bir katliam olduğu, cihatçıların ve Esad’ı devirmek için onları destekleyen ülkelerin adi bir yalanından başka bir şey değildir.

Halep’te yaşanan, kafa kesen, kadınları zincire vuran cihatçı katillerin kentten kovulmasından başka bir şey değildir.

Bir diğer değişle Halep’te düşen cihatçılardır.
Yalanlar üzerinden koparılan yaygara ise aslında Suriye iç savaşındaki dengeleri değiştirecek nitelikte bir kent olan Halep’in batı emperyalizmi için yitirilmesinden dolayıdır.

Planlarını Esad’ın devrilmesi üstüne kuran emperyalizm ve onun işbirlikçileri Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkeler, Esad’ın Rusya desteğiyle sürdürdüğü ilerlemesinden son derece rahatsızlar.

Halep, Şam’ı, bir diğer anlamıyla Esad rejimini abluka altına alma yolundaki en büyük adımlardan biriydi ve aynı Halep tam dört yıldır cihatçıların kontrolü altındaydı.

Farklı devletlerin taşeron aktörler yoluyla sürdürdükleri savaş şimdi farlı bir yöne doğru evrilebilir.

Cihatçılar düşünce Halep düştü feryatlarını yayanların da esas derdi budur.[2]

 

[1] ESKAD gibi yapılar hakkında ayrıntılı bilgi için:

Görmezden Geldikçe Büyüyen Tehlike: Gericilik

[2] Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi için şu yazıları da okuyabilirsiniz:

http://sendika13.org/2016/12/halep-ozgurlesti-sira-idlibde-ya-da-turkiyeyi-bekleyen-tehlike-hamide-yigit/

http://sendika13.org/2016/12/halep-kurtuldu-ama-atesi-turkiyeyi-yakacak-vecih-cuzdan/

Ali Şahin
Bağımsızlık Yolu