Kendini Gerçekleştiremeyen Ada: Kıbrıs – Onu Bütüner

5511İnsanla benzeştirilebilir aslında bir ülke.
Var olur, yıllar geçtikçe ve daha da var olma çabasına girer.
Yani yaşamadan yaşamak yerine, gerçekten “yaşamak” ister.
Her kişi kendini gerçekleştirme çabasındadır. Ne kadar gerçekleştirirse o kadar var eder kişi kendini, bu hayatta.
Kendini gerçekleştirmek o kadar kolay değildir ama. Bir bedel ödenmeli önce. Kararlı durmalı, fikrini söylemekten çekinmemeli ve her ne olursa kendini olduğu gibi kabul ettirebilmeli. Yani mücadele etmeli.
Bir de gerekli bize bağımsızlık. Aslında kazanılması en zor ama kazanıldıktan sonra, kendini gerçekleştirmeye en fazla faydası olan bir anahtar kilidi gibidir; bağımsızlık.
Kendini gerçekleştirmek için bağımsızlık gerekir bize her alanda. Ekonomik bağımsızlık, kararlarda bağımsızlık, üretimde bağımsızlık vb.
Ülkeler de bu sorunu yaşıyor aslında. Ülkemiz Kıbrıs, aslında bu durumda. Coğrafi olarak bilmem kaç milyon, güneydeki yönetim 65, kuzeydeki de olmuş 31 yaşında. Yani ergenlik bitmiş çoktan ama hala bir ilerleme yok kendini gerçekleştirme yolunda.
Ülke ve içindeki yönetimler gelmiş bunca yaşına ama hala var bir yerler de ana ya da baba. Ebeveynlerin gözü üstünde ada’mın. Ne yapacak olsa onlar verir kararını.
İşte bu sıkıntılar içinde Kıbrıs; haykıramadı daha nefesini “yetti be! Çek elini yakamdan” diyerek.
Bu bağlılığın etkisiyle içine kapanık, karar veremeyen bir yer olarak kaldı. Ancak bir irkilme var içinde. İçinde hala direnen vicdanı, kaldırıyor asi başını. Şu sıralar yetmese de bu başkaldırı, yetecek günler her geçen gün daha da yakınlaşıyor.
***
Kapitalizmin izini sürdüğü bu topraklarda daha da fazlası beklenemezdi aslında. Bu kadar küçük ve bu kadar stratejik bir ülke; kazanamazdı bağımsızlığını kapitalizmin gölgesinde.
Kıbrıs’ın kendini gerçekleştirmesi için ihtiyacı olan bağımsızlığını kazanmasıdır. Ve verilecek olan gerçek ve samimi bir bağımsızlık mücadelesinin gideceği tek yol sosyalizmdir.
Aksi takdirde kapitalizmin gölgesinin üstünde olduğu her ülkede ancak bir ülke başka bir ülkenin eteklerine tutunarak kazanır “bağımsızlığını”. Tabi buna ne kadar bağımsızlık denebiliyorsa.
Kıbrıs’ımızın yolu daha uzun. İlk kazanacağız bağımsızlığımızı ve kendimizi gerçekleştirmek için özgürce, kimseden icazet almadan üreteceğiz. Ürettikçe de gerçekleşeceğiz.
Bu toprakların bir şairi olan Aydın Adamoğlu’nun bir şiirinde dediği gibi; “Yularından başka kaybedecek neyin vardı ki zaten?”
Onur Bütüner
 Baraka Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply