Omorfo’nun yükselen değeri ‘Binatlı Yılmaz Spor Kulübü’ – Toprak Günebakan


Dünyanın çeşitli ülkelerinde çeşitli sportif kuruluşlar vardır ve bu sportif kuruluşlar farklı farklı branşlarda hizmet vermektedir. Benim düşünceme göre Kıbrıs’ta en çok sevilen spor futboldur ve yapılan sporun daha çok amatör olmasından dolayı futbolseverler ile sporcular arasındaki bağ çok güçlüdür ve bu oyun samimi bir ortamda gerçekleşmektedir.

Ben bu yazımda Omorfo bölgesinde yaşayan bir kişi olduğum için ve futbolu gerçekten çok sevdiğim için bölgemizin spor anlamında en önemli değerlerinden bir tanesi olan Binatlı Yılmaz Spor Kulübü hakkında yazmak istedim. İlk olarak Polemitya (Binatlı) köyü hakkında kısaca bilgi vereceğim daha sonra ise kulüp hakkında kısa bir tarihçeden bahsedeceğim. Son olarak da, şu anda var olan kulüp faaliyetleri hakkında kısa bilgiler aktaracağım.

Polemitya (Binatlı) Köyü Hakkında:

Kıbrıs’ın güneyinde Leymosun’un bir köyü olan Polemitya(Binatlı) köyü Aşağı ve Yukarı Polemitya olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Aşağı ve Yukarı Polemitya diye ayrım yapılmasının nedeni, Aşağı Polemitya’da Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen nüfus karışık bir şekilde yaşarken, Yukarı Polemitya dediğimiz bölümün ise sadece Kıbrıslı Türklerden oluşmasıydı.

Erişebildiğimiz 1973 nüfus sayımına göre Polemitya köyünde 1100 Kıbrıslı Türk ve 1682 Kıbrıslı Elen yaşamaktaydı. O dönemlerde Polemitya köyündeki halk geçimini sağlamak için çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşıyordu. Söylenenlere göre o zamanlarda işsiz nüfus yoktu ve ordaki araziler çok değerliydi.

Polemitya’da okul, cami ve kooperatif kredi şirketi bulunmaktaydı. Hatta Aşağı Polemitya bölümünde ise birçok Kıbrıslı Türk köyünde bulunmayan iki de sinema salonu vardı (Vatan Sineması ve İdeal Sineması).

1974’te yaşanan olaylar sırasında Polemitya köyü saldırılara uğramış ve halkın çoğu İngiliz askeri üssü olan Ağrotur’a sığınmıştı. Bugünkü durumda Polemitya halkının çoğu Kıbrıs’ın kuzeyinde Güzelyurt(Omorfo) ilçesinde yaşamaktadır.

Binatlı Yılmaz Spor Kulübü (BYSK) Tarihçesi:

Binatlı Yılmaz Spor Kulübü, 1940 yılının Ağustos ayında Aşağı Polemitya’da kuruldu. O zamanlarda yaşayan kişilerle yapılan konuşmalarda kulübün kuruluş süreci şu şekilde anlatılmıştır. “Köyümüzde öğretmenlik yapan Mehmet Yıldırım, bir spor kulübü kurmamız fikrini ortaya attı. Bundan sonra Şaban Efendi’nin evinde toplantı yaptık. Arkadaşlar masa ve sandalyeleri evlerinden taşıyıp toplantının yapılmasını sağladılar.” Kulübün ilk başkanı çiftçilikle uğraşan Ahmet Kamil’di. Yönetim kurulu ise Osman Pişmiş, İbrahim Karamanoğlu, Mehmet Duygulu, Hasan Oğuz, Ahmet Binatlı ve Enver Çakartaş’tan oluşmaktaydı. Kulübün mevcut renkleri sarı yeşildir. 1974 öncesinde anlatılanlara göre Binatlı YSK Kıbrıslı Elenlerle de maç yapmaktaydı ve o dönemin şartlarından dolayı -bana göre hoş olan- komşu köylere maç yapmak için futbolcuların bisikletleri ile gitmesiydi. 1974 öncesi Binatlı YSK ikinci ligde bulunuyordu fakat 1974’te adanın bölünmesinden sonra yukarda da bahsettiğim gibi orada yaşayan halkın büyük çoğunluğu Omorfo’ya göç etti ve kulüp faaliyetlerini Omorfo’da sürdürmeye devam etmektedir. Binatlı Yılmaz Spor Kulübü taraftarları takımlarına farklı farklı isimler vermişlerdir. Bunlardan en yaygını ‘Polemitya’ köyün eski adından gelen isimdir. Binatlı’ya gönül verenlerin lakapları ya da birbirlerine söyledikleri söz ise ‘Ciğerciler’ olarak tanımlanır. Bunun nedeni ciğer yemeyi çok seviyor olmalarından kaynaklanıyordu. İlginç bir dipnot ise eskiden anlatılanlara göre maç öncesi taraftarlar sahaya hayvan ciğeri atarlarmış ya da direklere asarlarmış.

Kulübün ilk başarısı 1970-71 futbol sezonunda 3. Lig sampiyonluğu ile olmuş ve Lefkoşa’da Binatlı ile Luricina (Akıncılar) Cumartesi ve Pazar olmak üzere arka arkaya iki kere karşı karşıya gelmiş, ilk maçı Binatlı 2-1 ikinci maçı ise 5-2 kazanıp tarihindeki ilk önemli başarısını elde etmiştir. Bir diğer önemli başarı ise 1983-84 futbol sezonunda o dönemlerde düzenlenen Başbakanlık Kupası’nı finalde rakibi Beyarmudu’nu penaltı atışları sonucu 6-5 yenip kupayı müzesine götürmüştür. 2004-2005 futbol sezonunda ise Federasyon Kupası finalinde Binatlı finalde Gönyeli’yi 2-1 yenerek şampiyon olmuştur.

Binatlı Yılmaz Spor Kulübü’nün en büyük başarısı 2002-2003 futbol sezonunda Süper Lig şampiyonluğunu kazanmasıdır. Bu dönemde başkan Özel Tahsin, teknik direktör ise Enver Sedat’tı. Lefkoşa’da 13 Nisan 2003 Pazar günü Lefkoşa Atatürk Stadı’nda oynanan karşılaşmada lider Binatlı, lig ikincisi olan Yenicami’yi 2-0 geriye düştüğü maçta 3-2 mağlup ederek şampiyon olmuş, mutlu sona ulaşmış ve bu sevincini yaklaşık 4000 kadar taraftarıyla kutlamıştır. Güncel olarak şu anda dokuz farklı takım lig şampiyonluğu yaşamıştır. Bu da lig sampiyonluğunun ne kadar zor ve özveri isteyen bir iş olduğunu göstermektedir ki bahsettiğimiz başarı Omorfo bölgesinden gelmişse hele…

Bu düşüncemi lig şampiyonluğunun ertesi günü, 14 Nisan 2003’te Yenidüzen gazetesindeki köşe yazısında Cenk Mutluyakalı da şu şekilde dile getirmiştir: “…işsizliğin, göçün, yalnızlığın ve terk edilmişliğin diyarından kopan Binatlı’nın delikanlıları, hiç isimlerinin anılmadığı limana yüreklerinden inşa ettikleri bir tekne ile hala aşkına vuran ayaklarla öyle bir açıldılar ki çıkardıkları dalgalarla herkesi alabora ettiler.” İşte tam da bu sözler, üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen geçerliliğini koruyor ve Omorfo’da yaşayan insanlar sürekli ‘Şeher’ diye adlandırılan Lefkoşa’ya ya da Gönyeli’ye göç etmek zorunda kalıyor. Omorfo’da yaşayan gençler yıllardan beri diğer bölgelere atletizm olsun futbol veya basketbol olsun her alanda üstünlük sağlamış olmasına rağmen yeteri kadar takdir edildiğini kendi adıma söyleyecek olursam görmedim.

Düşünülmesi gereken bir konu da, bu gençler için daha fazla ne yapabiliriz, bu gençlerin hatta ve hatta burada yaşayan insanların sosyal aktiviteler yapabilecekleri alanları nasıl yaratabiliriz olmasıdır. Çünkü sosyal aktivitelerin olması her türlü kötü alışkanlıkların da ortadan kaldırmasında yardımcı olacaktır.

*

Son olarak değinmek istediğim konu Binatlı Yılmaz Spor kulübü ile ilgili şunlardır: BYSK bir futbol kulübü olmasının yanında sosyal faaliyetlerde de bulunan da bir kulüptür. Örnek verecek olursak, Kalkanlı’da bulunan Anıt Zeytin Ağaçları doğa yürüyüşü, kulübe hizmet vermiş büyüklerimiz için her yıl düzenli olarak yapılan anı turnuvaları, alt yapı futbolcuları ile sinemaya gidilmesi, A Takım sporcularının doğumgünü kutlamaları ve son iki yıldır her hafta Salı geceleri düzenlenen ve Omorfo’ya can katmış olan tombala geceleridir. İlk olarak Binatlı YSK’da başlayan tombala geceleri neredeyse tüm ilçe ve köylerde de düzenlenmeye başlanmış ve birçok kulüp bu geceleri üstlenmiş ve değişik bir hava getirmiştir canlılık açısından. Tombala gecelerinin düzenlenmesinde emeği geçen Orsel Neşe ve yönetim kuruluna teşekkür etmenin de gerekli olduğunu düşünüyorum.

Bir de şöyle bir yanılgı vardır ya da tabu diyelim bunun adına, futbol kulüplerinde kadın sayısı iki elin parmağını geçmez diye söylenir ve bu gerçekten de bazı kulüplerde bu şekildedir. Fakat Binatlı Yılmaz Spor Kulübü’nün şu anda aktif olarak faaliyet gösteren Kadın Kolları mevcut olup üye kadın sayısı yüz civarındadır. Binatlı Kadın Kolları olarak birlikteliği sağlamlaştırmak adına dayanışma geceleri düzenlenmekte olup bunun yanı sıra 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü gibi günlerde yürüyüşlere destek vermektedirler. Kulübün toplam üye sayısı da aşağı yukarı 300 kadardır ve bu sayı bir spor kulübü için azımsanamayacak durumdadır.

Yazımı bitirmeden önce vurgulamak istediğim bir konu ise şudur: Evet adamızda futbolu seven insan sayısı oldukça yüksektir ve bazı bireyler Türkiye’de de Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi takımlar tutmakta hatta destek için bunların formalarını alıp maçlarını izlemeye gitmektedirler. Bunda hiçbir sorun görmüyorum ben fakat esas sorun kendi yaşadıkları şehirlerde büyüdükleri hatta orda kısa süreli veya uzun süreli futbol oynamış bireyler olarak kendi adalarında varolan takımlara yeteri kadar destek vermemiş olmalarıdır. Tabii ki her ikisine de gerekli desteği verenlere hiçbir sözüm olamaz ama neden kendi takımlarımız varken bu kadar fanatik bir şekilde başka ülkenin takımlarını destekleyelim ki…

Bu bence çok büyük bir sorundur fakat bundan daha büyük bir sorun vardır ki o da adada gün geçtikçe açılan veya açılmakta olan gerek Türkiye’deki (Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi) gerekse buradaki özel altyapı okullarıdır. Bu altyapı okullarının burada varolan kulüplerle hiçbir bağlantısı yoktur çünkü bu özel altyapı okulları belirli bir yaşa kadar hizmet veriyor ve kulüp olmadıkları için bir yarışma içine giriş kaygısı da gütmemekte olup geleceği parlak bir yer değildir diye düşünüyorum. Bu okulların bana göre tek bir amacı vardır bu da ekonomik getiri sağlamaktadır çünkü kayıt olmak için yüksek meblağlar talep edilmektedir ve bu da ailelerin ekonomik durumu için sorun oluşturur.

Fakat adamızda bulunan kulüplerden, en azından Binatlı Yılmaz Spor Kulübü için konuşacak olursak, altyapıda kayıt parası gibi zorunluluk yoktur, lisanslı her altyapı sporcusu formasından çorabına, çantasına, şapkasına kadar tüm malzemeleri hiçbir ücret karşılığı olmadan alabiliyor. Altyapı okullarını savunanlar mutlaka diyecektir ki kulüplerde de aidat toplanmaktadır. Evet çok doğrudur aidat veriliyor fakat imkanı olanlar bu aidatı veriyorlar, kimse aidat vermek için zorlanmıyor (gönüllülük esasına dayalı). Zaten bilindiği üzere aidat kelimesinin kökünde de aidiyet duygusu yani o kulübe bağlılığı dile getiriyor ve amatör olarak verilen bu mücadelede aile duygusunu da pekiştiriyor.

Kulübün kurulurken de amaçladığı hatta tüm kulüplerin de amaçlarından en önemlisi; kulüp üyeleri, sporcuları ve taraftarlar arasında sevgi ve dayanışmayı kurmaktır ki başarı bu şekilde gelir zaten.

Toprak Günebakan

Bağımsızlık Yolu Üyesi