SEÇİME ÜÇ KALA ORTALIK TOZ DUMAN! – HASAN YIKICI

Seçimlere girerken sanırım kimse böyle bir manzara ile, özellikle de Lefkoşa için karşı karşıya kalacağını düşünmemişti.

Kaybedecek olanın net olduğu fakat kazanacak olanın öngörülemez olduğu bir süreçten geçmekteyiz. Son 3 gün… Bu belirsizlik son 3 günde kendisini daha da fazla hissettirecek. Fakat bu belirsizliği hissedenler arasındaki fark da hissedilmekte.

Seçim sürecinde gerek ekibi ile gerekse fikirleri ve enerjisi ile Lefkoşalıdan ilgi ve sempati toplayan Harmancı ve TDP, BKP, Baraka ittifakı saflarında, bu belirsizlik heyecan ve pozitif bir havaya dönüşürken; CTP saflarında tedirginlik, saldırganlık ve panik havası yayılmakta.

CTP’nin Lefkoşa seçimleri öznelindeki moral ve motivasyon kaybı aynı şekilde Anayasa değişikliği tartışmalarına da yansımakta. Bir yandan halk zaman geçtikçe ‘Hayır’a yönelirken diğer yandan da CTP kendi tabanı da olmak üzere geniş kesimleri ‘Evet’e ikna etmekte zorlanmakta, hatta edememekte.

İnsanlar bir yandan Anayasa değişikliğinin yeterince tartışılmadığı ve demokratik bir süreç yaşanmadan böyle bir noktaya varıldığını söyleyerek kaygılarını dile getirirken, diğer yandan da ikna olmadıkları bir sürecin sonucu olarak ‘Hayır’a varmaktalar.

CTP-BG açısından bu süreç hiç de ‘Hayırlı’ olmadı. Gerek anayasa sürecinde gerekse de yerel seçimler noktasında CTP’li kadroların verdiği tepkilere bakılırsa parti içinde dehşet verici bir panik, tedirginlik ve korku var. Ve aslına bakarsanız da bu duygular yersiz duygular da değil.

CTP için sanırım bu süreçten çıkartılacak en önemli sonuç, genel olarak bir hegemonya kaybı yaşamasıdır. Bunun nedenleri veya etkenleri bizim meselemiz değil. Parti’nin ideologları bunu görebiliyor mu, o da bilinmez! Ama ortada net bir sonuç var. CTP, Anayasa Referandumu’ndan eğer çok büyük bir farkla ‘Evet’ çıkartamazsa, Kadri Fellahoğlu ince bir farkla kazanır veya kaybeder ve Harmancı kazanırsa bu CTP’nin güven, inandırıcılık ve politik olarak giderek tercih edilemez bir duruma sürüklendiğinin göstergesi olacak. Diğer taraftan Harmancı ve TDP, BKP, Baraka ittifakının ise güçlü bir çekim merkezi haline dönüşeceğini yansıtır olaracak.

CTP’nin paniği ve kaygısı son günler de FEMA’ya takındıkları tahakkümcü tutumlarda da çıplak bir biçimde gözlemlenmekte.

***

Özellikle anaysa meselesinde görülmesi gereken ana nokta, halkın kktc denen ucubeye hiçbir güveni yok iken, o ucubenin kirli noktalarını temizlemeye kalkışmanın hiçbir kıymet-i harbiyesi, özel bir değeri olmamasıdır. İnsanların bir kurum olarak devlete güveni ve inancı kalmamışken sen o devletin anayasasını değiştirmişsin, süsleyip püslemişsin, kaç yazar. İnsan sorar o geçmeyen 10. Madde orada kaldıkça, devletin ana karakteri anaya bağlı oldukça, kktc Kıbrıslı Türklerin sırtında bir ölüm ağırlığında durdukça; sen anayasayı değiştirsen nolacak, değiştirmesen. Yük yine aynı yük, geçenler geçmeyenler yine aynı maddeler. İstersen 10 numara anayasa yap; o geçici 10 orada durdukça, bu halk yemez arkadaş! Siz de bunu anlayın!

 

Ve CTP bunu yaparak halkın güven ve inancını biraz daha kaybediyor. Çünkü artık kktcye güvenini sunan herhangi bir ilerici veya demokrat hareketin Kıbrıslı Türk halkı için ileriye dönük kurtuluşu ve varoluşu zemininde atabileceği hiçbir olumlu adım yoktur.

 

***

 

Seçim meselesinde ise Lefkoşa’yı bir kırılma bekliyor.

Dana, ta başından beri sürecin dışında zaten. DP-UG’nin destek atışı bile sağ saflarda bir heyecan veya hareketlendirme sağlayamadı. Genel olarak sağ tabana da baktığımızda, liderliklerden bağımsız hareket edecekleri ve liderlik kararlarının dışında kararlar verecekleri gözlemlenmekte. Sağdaki otorite boşluğunu doldurmak için Saray’ın da hareketlendiğini akılda tutarsak durum gerçekten de vahim. Acaba hangi ülkede, bir yerel seçimde Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan biri sokak sokak gezip seçim çalışması yapar? Unutmadık, burası kktc. (Anayasa’ya hayır tabii:)

Öte yandan Lefkoşa’da anket yayınlayamayan;  Harmancı ve ekibinin yükselişinin önüne geçemeyen CTP’de panik havası hakimken, TDP, BKP ve Baraka cephesinde ise heyecan, umut ve ta başından beri yükselin bir coşku var. Sürecin kazananı şüphesiz Harmancı ve ekibi oldu. Bu gidişle Pazar akşamı sandığın kazananı da yine Harmancı ve ekibi olacak.

Lefkoşalının esas ihtiyacı olan yıldızlı projeler veya hayal ürünü tasarımlar olmadığını gördük bu süreçte. Lefkoşalı birlik, yeni bir dil,  gerçek dayanışma ve sokakta örülecek olan bir mücadele istiyor. İşte bu yüzden ittifak diyor, şüphesiz Harmancı diyor. CTP’nin artık sol olmadığının gittikçe daha çok farkında olan halk yeni, eşitlikçi ve dayanışmacı bir sol istiyor. İşte bu yüzden Lefkoşalı ittifaka oy veriyor. Sadece sandıkta değil, sokakta da birlikte olabilsin diye.

 

Kırılmaların içinden yeni yollar çıkarmazsak, kırılan zeminin altında kalırız.

 

Evet, Pazar akşamını Pazartesi sabahına bağlayan gece aynı zamanda Lefkoşa için de Kıbrıslı Türk halkı için de bir eşik olacak. Sonuç ne olursa olsun, bizlere verilen bu mesajları iyi anlamalı ve geçiştirmemeliyiz. Ve elbet kendi eksiklik ve sorunlarımızı da görerek, içine sıkıştığımız çemberleri kırıp mücadeleyi yaygınlaştırarak yeni bir yol inşa etmenin tam zamanıdır.

 

Hasan YIKICI

Baraka Aktivisti

 

 

Be the first to comment

Leave a Reply