Bağımsızlık Yolu: “Kürtaj Davası Kararı Kamu Vicdanını Yaraladı”

Bağımsızlık Yolu Hukuk Komitesi, ülkede ciddi tartışmalara ve tepkilere sebep olan kürtaj davasına ilişkin açıklama yaptı.

Bağımsızlık Yolu Hukuk Komitesi yaptığı açıklamada, kararı veren yargıcın, yasada suç olarak düzenlenmiş fiil yahut ihmale, yine yasanın öngördüğü cezayı vermekle yükümlü olduğunun altını çizdi.

Açıklamada ayrıca, “verilen cezalara bakıldığı zaman her ne kadar yasal olduğu görülse de, cezaların meşruiyeti toplum nezdinde sorgulanmaktadır.  Genç bir kadının yasadışı kürtaj yaptırmasına adeta ahlaki ders verir bir şekilde gebelik süresi olan “9 ay” hapis cezası verilmesine ve doktorlara 4 ve 5 yıl, hemşirelereyse 2 yıl hapis cezası verilmesine karşılık yasa dışı kürtajdan rant elde eden, ticarethane gibi sağlık kurumu yöneten ve kamu sağlığını tehlikeye sokan hastane sahipleri aleyhlerinde okunan tüm davalardan beraat etmiştir” ifadelerine yer verildi.

Bağımsızlık Yolu tarafından, Anayasal ve yasal bir hak olan ücretsiz kamusal sağlık hizmetinin bir uzantısı olarak ücretsiz, güvenli kürtaj hakkının devlet sağlık kurumları bünyesinde yapılabilmesinin de yolunun açılması gerektiği vurgulanırken, devletin yasa dışı kürtajı önlemeyi istiyorsa; bunu gayriinsani cezalar koymak yerine kürtajın yasal, ücretsiz ve güvenli şekilde yapılabilmesinin imkanlarının sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

Bağımsızlık Yolu Hukuk Komitesi’nin yaptığı basın açıklamasının tam metni ise şöyle:

 Devlet Gayriinsani Ceza Vermek Yerine, Ücretsiz ve Güvenli Kürtaj İmkanı Sağlamalı

Yasa dışı kürtaj olayının kendisinden fazla konuyla ilgili üretilen mahkeme kararlarının infiale yol açtığını gözlemliyoruz. Her şeyden önce belirtmek gerekir ki ceza yargılaması Ceza Yasası ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yani yargıç yasada suç olarak düzenlenmiş fiil yahut ihmale, yine yasanın öngördüğü cezayı vermekle yükümlüdür.

Verilen cezalara bakıldığı zaman her ne kadar yasal olduğu görülse de, cezaların meşruiyeti toplum nezdinde sorgulanmaktadır. 19 yaşında genç bir kadının yasadışı kürtaj yaptırmasına adeta ahlaki ders verir bir şekilde gebelik süresi olan “9 ay” hapis cezası verilmesine ve doktorlara 4 ve 5 yıl, hemşirelereyse 2 yıl hapis cezası verilmesine karşılık yasa dışı kürtajdan rant elde eden, ticarethane gibi sağlık kurumu yöneten ve kamu sağlığını tehlikeye sokan hastane sahipleri aleyhlerinde okunan tüm davalardan beraat etmiştir. Cezalardaki bu dengesizlikten kamu vicdanı yaralanmıştır.
Bağımsızlık Yolu Hukuk Komitesi olarak konuyla ilgili Ceza Yasası’nda ivedi olarak tadilata gidilerek, kürtaj konusunda ceza takdir edilirken devletin doğum kontrolü ve istenmeyen gebeliğin sonlandırılması konusunda sosyal hizmet ve sağlık imkanlarının ne kadar gelişmiş olduğu gibi faktörlerin göz önünde tutulmasını talep ediyoruz. Ayrıca dünyada kürtaj süresi 24 haftaya kadar çıkarılan ülkeler olduğu düşünüldüğünde yasa tadil edilirken uzmanlarca yasal kürtaj süresinin de gözden geçirilmesinin önemli olduğu kanaatindeyiz.
Son olarak vurgulamak isteriz ki, Anayasal ve yasal bir hak olan ücretsiz kamusal sağlık hizmetinin bir uzantısı olarak ücretsiz, güvenli kürtaj hakkının devlet sağlık kurumları bünyesinde yapılabilmesinin de yolunun açılması gerekmektedir. Zira devlet, yasa dışı kürtajı önlenmek istiyorsa bunu gayriinsani cezalar koymak yerine kürtajın yasal, ücretsiz ve güvenli şekilde yapılabilmesinin imkanları sağlanmalıdır.

Bağımsızlık Yolu Hukuk Komitesi