BORÇ MESELESİ – BESİM BAYSAL

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kıbrıs’ın kuzeyinde çeşitli işlerini, görevlendirdiği işbirlikçi memurları aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Bilindiği gibi Merkez Bankası ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı gibi kurumların başında TC’den görevli olarak gelen memurlar bulunmaktadır. Bunun yanında TC Yardım Heyeti gibi kurumlarda görevli memurlar rejimin yarattığı her bakanlığın fiili yetkilerini elinde tutmaktadır. Bir de bakanlık, kurum ve dairelerde yerelden görevlendirilmiş ancak TC’ye çalışan memurlar bulunmaktadır. Bu kişilerin TC Elçiliği’nden mi yoksa “Bakanlar Kurulu”ndan mı görevlendirildiğini bilebilmek mümkün değildir.

Ülkemizde bu durumda olup da en yüksek makamda olan kişi “Maliye Bakanı” Zeren Mungan”dır. İlgili işbirlikçi, mensubu bulunduğu toplumun çıkarlarını değil TC Devleti’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki varlığını maksimize etmeye çalışan bir memurdur. İlgili memur ya da mutemet (para işlerine bakan görevli) kendisini TC’den gelen görevlere ve ekonomik paketlere öylesine adamıştır ki gözü bu ülkede yaşayan insanların sosyo-ekonomik durumlarını göremeyecek kadar kör olmuştur. 1974’ten bugüne dek ortaya çıkan Kıbrıslı Türklerin asimilasyonu, üretimden koparılması, memurlaştırılması, asaklaklaştırılması ve doğal kaynaklarının yokedilmesi süreçlerini konu dahi etmeden sadece bütçeden TC’ye olan nakit borcu konu edebilmekte ve kamuoyuna bu minvalden açıklam yapmaktadır.
Zeren Mungan’a göre kktc’nin TC Devleti’ne 7,5 milyar TL borcu bulunmaktadır.
Madem ki ilgili mutemedin konusu bu ülkede yaşayan insanların TC’ye olan borcudur konuyu TC’nin bu coğrafyaya olan borcuna getirmek de farz olmuştur.
TC Ordusu Kıbrıs’ın kuzeyini NATO adına bir kolordu ile kontrol etmektedir. Ve Anayasa’daki geçici 10. Madde ile de 1974’de gerçekleştirilen 2. Harekat sonrasında ulaştığı sınırın içinde ne ve kim bulunuyorsa istendiği anda askeri bölge kapsamına almaktadır. Bu anlamda Doğu Akdeniz’de Ortadoğu’nun burnunun dibinde Kıbrıs adasındaki bu askeri üssün alanı 3355 km2 olarak hesaplanmalıdır. ABD, Kırgızistan’daki 2,24 km2’lik Manas üssüne yıllık 17,5 milyon dolar ödemiş sonrasında 2009 yılında 60 milyon dolar ödemeyi teklif etmesine rağmen boşaltmak zorunda kalmıştı. Bu durumda 3355 km2 gelen yaklaşık 40 yıllık askeri konuşlanmanın, dinleme istasyonlarının, askeri havaalanlarının ve Türk Dış Politikası’nın ana kullanım alanı olarak kira bedeli; ABD’nin Kırgızistan’a ödediği 17,5 milyon dolardan yola çıkarak, TC’nin Kıbrıs’a yıllık 26 milyar 210 milyon dolardır. Bu miktara Özal Paketi ile Sanayi Holding’in kapatılması, ETİ’nin satılması, Cypfruvex, KTHY, Turizm İşletmeleri vs gibi kurumlarımızın yokedilmesi, kıyılarımızın, dağlarımızın, ormanlarımızın ve diğer doğal kaynaklarımızın yağmalanması dahil değildir. Bankalardaki paraların hortumlanması; kumarhane, kerhane ve bet ofis yozlaştırması; internet, telefon, elektrik, su projeleri ile bağımlılaştırma; dahil değildir.
En kısa sürede; TC’den ülkemize giren para ile  çıkan paranın, yatırımların miktarının ve nereler baz alınarak yapıldığının, askeri ve sivil amaçlı kullanılan tüm yerlerin kiralarının, ülkeden çıkarılan tarihi ve arkeolojik eserlerin, yağmalanan doğal kaynakların ve hammaddelerin, batırılan ve yokedilen fabrikaların, yakılan ve kurutulan ormanların, tarım alanlarının ve su kaynaklarının, yağmalanan sahiller ve dağların hesaplanması ve borç meselesinin halledilmesi gerekmektedir. Bugün bu borç meselesini gündeme getirerek işgal ettikleri topraklarda bizi borçlu çıkaran ve ülkemizdeki varlık nedenlerini gizlemeye çalışan işgalciler daha sonra çok daha büyük bedeller ödeyerek bu toprakları terketmek zorunda kalacaklardır.

Be the first to comment

Leave a Reply