CTP’li Erhürman Başka Ülkede mi Yaşıyor?: “Eylem’in Söylediklerinin Tümünü Reddediyorum”

Başbakan ve CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, ara bölgede gerçekleştirilen federal çözüm panelinde KTOEÖS Başkanı Selma Eylem’in, Kıbrıs’ın kuzeyinde oluşturulan TC’nin alt yönetimi kktc’ye ilişkin tespitlerinin tümünü reddettiğini belirtti.

Erhürman’ın, memleketin içinde bulunduğu durumu özetleyen Selma’nın konuşmasının tümünü reddettiğini belirtmesi,  “CTP’li Erhürman başka bir ülkede mi yaşıyor?” sorusunu akıllara getiriyor.

Erhürman Polis’in sivile bağlanması tartışmaları sırasında ise “Polis bana bağlıdır” demişti.

Eylem’in Konuşması Ne İçeriyor? 

Eylem, Kıbrıs’ın kuzeyinin TC’nin arka bahçesi haline getirildiğini,  TC tarafından Kıbrıslı Türkler’e  sistematik asimilasyon ve saldırı politikaları uygulandığını, Kıbrıslı Türkler’in KC’nin eşit ortağı olmaktan çıkartılıp haklarının gasp edildiğini,  boyun eğen hükümetler aracılığıyla TC tarafından paketler dayatıldığını, tacizler, tecavüzler, kriminal suçların her geçen gün arttığını;  casinolar, gece kulüpleri, karapara aklama, bet ofisler, mafya, uyuşturucu, insan kaçakçılığı yanında TC bankaları, üniversiteleri ve otelleri aracılığıyla ülkenin yeşil sermayeye peşkeş çekildiğini, Merkez Bankası’ndan polisine, askerinden sivil savunmasına, Vakıflar İdaresi’ne kadar her kurumuna el konulduğunu vurguladı.

Ayrıca Eylem, nüfus politikasıyla demografik yapının bozulduğunun,  dayatılan ekonomik paketlerle eğitim sağlık gibi kamusal hizmetlerin bitirilmesinin hedeflendiğini; siyasi, sosyal, kültürel, dini dayatmalarla beraber kıyıların ve çevrelerin yağma talanı yanında özelleştirme adı altında Kıbrıs Türküne ait kurumların TC sermayesine devredildiğinin de altını çizdi.

Yanı sıra Eylem, “TC ile paralel götürülen eğitim sistemine 2011 yılından itibaren dini unsurların enjekte edilmesiyle başlayan ve Kuran kursları, Din İşleri Yasası’yla dernekler, tarikatlar, külliyeler, cami bahçelerine yapılan oyun parklarıyla, işsiz öğretmenlerimiz iş beklerken TC’den öğretmen görevlendirme dayatmasıyla toplum mühendisliği hedeflenmektedir.” ifadelerini kullanarak, eğitim aracılığıyla gerici, dinci, sorgulamayan, biat eden, farklılıklara tahammülü olmayan, bağımlı, boyun eğen bir toplum modeli yaratılmaya çalışıldığını da vurguladı.