Doğum İzni 8 Hafta mı 6 Hafta mı?

Hamileyim, doğumdan önce ve doğumdan sonra ne kadar süre izin kullanabilirim?

Hamile olduğumuzda, doğumdan önce altı ve doğumdan sonra altı hafta olmak üzere toplam on iki hafta ödenekli izin hakkımız vardır. İş Yasası’nın 56. Maddesi’nin 1. Paragrafı bu hakkımızı düzenler…

“(A) Kadın işçilerin doğumdan önce altı ve doğumdan sonra altı hafta olmak üzere toplam on iki haftalık süre içinde çalıştırılmaları yasaktır.

(B) Kadın işçilerin yukarıdaki (A) bendinde öngörülen sürelerden başka doğum öncesi ve sonrası altışar hafta ödeneksiz doğum izni kullanma hakları vardır. Bu haklarını kullanmak isteyen kadın işçiler, bu sürelerin bitiminde yeniden aynı iş ve görevlerine devam ederler.

Ancak, bu süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre Sağlık Kurulu Raporuyla belgelenmesi koşuluyla, doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir.”

Yani eğer istersem izin süremi arttırma şansım var mı?

Yukardaki yasa maddesine göre bu süreyi doğumdan önce 12 ve doğumdan sonra 12 hafta olacak şekilde arttırma şansımız vardır. Ancak B fıkrasında belirtildiği gibi bu sürelerin yarısı ödeneksiz olacaktır. Yani, ödenekli doğum iznimiz doğumdan önce 6 doğumdan sonra 6 haftadır…

Ben 2008 sonrası sigortalara kayıt oldum ve Sosyal Güvenlik Yasası’na göre çalışıyorum. 2007’de yasa geçirilirken, doğum iznimizinn süresinin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olacak şekilde arttığı söylenmişti… Benim de mi hakkım sadece 6 haftadır?

Sosyal Güvenlik Yasası, biz işçilerin Sigortalar Dairesinden elde edeceğimiz maddi menfaatleri ve bunların koşullarını düzenleyen bir yasadır. Haklarımızı düzenleyen yasa ise İş Yasası’dır. Sosyal Güvenlik Yasası ile biz işçilerin doğum iznimizin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olacağı, o dönemki CTP hükümeti tarafından iddia edilmişti. Ancak İş Yasası’nda bu yönde hiçbir değişiklik yapılmadığından hakkımız hala altı haftadır. Yani ister 2008 öncesi isterse de 2008 sonrası işe girmiş olalım, haklarımızı düzenleyen yasa İş Yasası’dır ve doğum iznimiz bu yasaya göre 6 hafta doğumdan önce, 6 hafta doğumdan sonra şeklindedir…

Peki Sosyal Güvenlik Yasası’nda sözü geçen sekiz haftalık Doğum Ödeneği nedir?

Sosyal Güvenlik Yasası’nın 35. Maddesi’nin 3. Paragrafı şu şekildedir:

Kendisi için doğumdan önceki on iki takvim ayı içerisinde en az yüz yirmi gün analık sigortası primi ödenmiş bulunan sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede çalışmadığı, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre eklenerek belirlenen çalışmadığı her gün için geçici işgöremezlik ödeneği verilir. Ayrıca sigortalı kadının isteği ve doktorun onayı ile, doğuma iki hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum öncesi istirahat edilmeyip de çalışılan bu süreler, doğum sonrası istirahat süresine eklenir. Bu süreler için de sigortalı kadına geçici işgöremezlik ödeneği verilir.”

Bu maddede ifade edilen, doğumdan önce ve doğumdan sonra sekizer haftalık izin kullanmamız drumunda Sigortaların bu iznimiz süresince çalışmadığımız sürelerdeki maaşımızı ödeyeceğidir. Ancak bu madde bizim maddi menfaatlerimizi düzenler ve patronlara hiçbir yükümlülük getirmez. Yani, patronlar bize sekiz hafta ödenekli izin vermek zorunda değildir. Eğer isterlerse bize sekiz haftalık ödenekli izin verebilirler ve eğer böyle bir izin verirlerse Sigorta da bizi öder. Ancak bu biz işçilere bir hak olarak verilmemiştir. Patronun lütfuna bağlı olarak karşılanacak bir menfaat olarak düzenlenmiştir.

Yani Sosyal Güvenlik Yasası ile doğum iznimizin 8 haftaya çıkarıldığı sözü yalan mıydı?

Evet… O dönemki CTP hükümeti, Sosyal Güvenlik Yasası ile emeklilik yaşını arttırmış, kadın emekçilerin yıpranma payını kaldırmıştı. Göz boyamak için biz kadınlara bazı haklar verdiğini iddia etmek zorundaydı. Patronun lütfuna bağlı bir sekiz haftalık ödenek maddesi yazarak, bunu sanki hak olarak vermiş gibi sundu ve yalan söyledi. Böyle bir hak yoktur…

Ama sekiz haftalık doğum izninden faydalanan tanıdığım işçiler var. Bu nasıl olur?

Bu sekiz haftalık ödenekten faydalanmak, tamamen patronun iyi niyetine bağlıdır. Eğer patron böyle bir “lütuf” gösterirse bu haktan faydalanılabilir. Eğer patron bu lütfu göstermezse, faydalanılamaz…

Örneğin bu sekiz hafta konusunu içeren yasayı geçiren CTP’den Belediye Başkanı olan Gönyeli Belediyesi’nde kadın işçilerin bu haktan faydalanmasına izin verilmemektedir. Gönyeli Belediyesi’nde çalışan kadın emekçiler, üstelik Dev-İş’te örgütlü oldukları halde, hamile kalıp doğum iznine ayrılacaklarında; doğumdan önce altı hafta ve doğumdan sonra altı hafta olacak şekilde ödenek almaktadırlar. Sekiz haftalık bir izin istediklerini beyan eden işçilere “sizden öncekiler böyle bir avantajdan faydalanmadı. Size verirsek adaletsizlik olur” denilerek olumsuz cevap verilmektedir. Söz konusu altı haftayı da sekiz haftayı da maddi olarak karşılayacak olan kurum Belediye değil Sigorta olduğu halde, Belediye’den Sigorta’ya giden evrakta süre altı hafta olarak belirtildiği için, kadın işçiler bu avantajdan yararlanamamaktadır.

Bu örnekte de görüldüğü gibi, söz konusu olan bir hak değil, maddi avantajdır. Ve patronun insafına bırakılmıştır.

Erkekler için doğum izni yok mudur? Yeni doğmuş çocuğumuz ile babasının da vakit geçirmesi gerekmez mi?

Dünyanın birçok ülkesinde, erkek işçiler için de doğum izni vardır. Yeni doğmuş bir bebek ile her iki ebeveynin de ilgilenmesi hem çocuğun ihtiyacı hem de ebeveyinlerin hakkıdır. Ayrıca doğum ve doğum sonrası yükümlülükler de sadece kadın işçilerin yükümlülüğü değildir. Çocuk her iki birey tarafından birlikte yapılmış, sorumluluğu da birlikte paylaşılmalıdır.

Ekonomik olarak da, çocuğumuz doğduktan sonra altı haftalık iznimiz dolar dolmaz bir bakıcı bulmak kaldırılabilecek bir külfet değildir.Bu yüzden dünyada sendikal mücadele ile haklarıın ilerletildiği birçok ülkede erkek işçilerin de ödenekli ve ödeneksiz doğum izinleri vardır. Kadın işçiler işlerinin başına döndüklerinde, yeni doğan bebek ile babaları ilgilenmektedir. Bu hem psikolojik, hem sosyal, hem cinsel hem de ekonomik olarak olumlu bir uygulamadır. Ancak bizim ülkemizdeki hiçbir yasada bu hak tanınmamıştır. Ancak sendikal mücadele ile elde edilebilecek bir hak olarak durmaktadır…

Doğumdan alı hafta sonra işimin başına döndüğümde, çocuğumu nasıl emzireceğim?

İş Yasası’nda doğum izni bittikten sonra, çocuklarımızı emzirebilmemiz için bir emzirme izni süresi düzenlenmiştir.

Emzirme iznimin süresi nedir ve günde kaç saattir?

Emzirme iznimizin süresi doğumdan sonra dokuz ay boyunca, bir saat sabah ve bir saat öğleden sonra olacak şekilde günde iki saattir.

Günde iki saat emzirme izni kullandığımda bu maaşımdan kesilebilir mi?

Hayır. Emzirme izinlerimizi kullandığımızda günde altı saat çalışırız. Ama sekiz saat çalışmış gibi tam olarak ödeniriz. Bu ödemeyi patron yapmak zorundadır. Çünkü emzirem izni bir haktır.

Emzirme izni ile ilgili düzenleme İş Yasası’nın 56. Maddesi’nin 2. Paragrafı’nda şu şekildedir:

“(A) Doğum yapan kadın işçilere, doğum tarihinden itibaren, dokuz ay süreyle bir saat sabah ve bir saat öğleden sonra olmak üzere günde iki saat emzirme izni verilir.

(B) İşveren, emzirme izin hakkını kullanan kadın işçilerin, yukarıdaki (A) bendinde belirtilen emzirme izin sürelerini iş saatleri içerisinde ve herhangi bir ücret kesintisi yapmadan        vermekle yükümlüdür.

(C) Kadın işçi, emzirme izin sürelerini, iş gününün sabah ve öğleden sonraki periyotlarının hangi saatlerinde kullanacağını önceden işverene bildirmek zorundadır.”

Gelecek hafta; iş bulmak ile ilgili haklarımızı inceleyeceğiz.

Tüm yazı dizisine şu linkten ulaşabilirsiniz: http://www.ankaradegillefkosa.org/category/soru-ve-cavaplarla-calisma-yasaminda-haklarimiz/