HAYIRLI TARTIŞMALAR – SERDAR DURUKAN

Geçtiğimiz Pazar gerçekleşen seçimler beklenmedik sonuçlarıyla  yeni bir siyasi dönemin başladığına işaret ederken, beraberinde yeni tartışma alanları da açtı.

CTP’nin üç büyük belediyeyi kaybedip parti içi çatışmalarla alt üst oluşu, Lefkoşa’da TDP-BKP-Baraka ittifakının adayı Mehmet Harmancı’nın ipi göğüslemesi ve meclisten oy birliğiyle geçen anayasa değişiklik paketinin referandumda %63’lük bir oranla halk tarafından kabul edilmemesi…

Tüm bunlar uzun uzun değerlendirmeyi hakeden değişimler…

Ama özellikle Anayasa referandumu konusunda seçim öncesi başlayan hararetli tartışmalar, çıkan Hayır’la birlikte farklı bir noktaya taşınacak gibi duruyor.

Hemen hemen herkes referandumdaki Hayır’dan çıkarılacak dersler olduğu konusunda hemfikir.

Ancak Hayır’ın ne anlama geldiği üzerinde bir anlaşmaya varmak kolay değil gibi gözüküyor.

Zira yüzde 63 oranındaki Hayır’ın yekpare bir karşı duruşdan veya tavırdan kaynaklandığını iddia etmek biraz gerçekliği saptırmak olacaktır.

Hayır’ı tercih edenlerin, tercihlerini bir kaç farklı noktaya dayandırdığını hem kişisel sohbetlerden hem de sosyal medyadaki paylaşımlardan görebiliyoruz.

Anayasa değişikliklerinin paket halinde sunulmasına itiraz edenden, bilgilendirilmediği için hayır diyeceğini söyleyenlere kadar farklı farklı nedenlerden insanlar bu değişikliğe hayır dedi.

Hayır’ın farklı bir kaç nedeni olsa da, tartışmaların başladığı ilk günden beri Hayır kampanyasını daha siyasi ve ideolojik bir tavır etrafında yükselten örgütlerin kamuoyunda anayasanın tartışılmaya başlanmasındaki rolü şüphesiz önemlidir.

Yüzde 63 oranındaki Hayır, başlatılan hayır kampanyasını temsil ediyor demek ne kadar zorsa, bu Hayır’ın çıkmasında bu örgütlerin konuyu gündemde tutup tartışmasının önemini yok saymak da aynı oranda doğru olmayacaktır.

* * *

Hayır’ın nedenleri farklılık gösterse de genele dair bazı çıkarımlar yapmak önemli.

Bence bunlardan en önemlisi, halkın önüne yukardan bir tavırla ‘biz yaparız olur’ edasıyla konulan bir öneriye tepki vermiş olmasıdır.

Bir anlamda biz buradayız ve siz bunun farkına varmak zorundasınız demiştir insanlar.

İşinin ehli hukuk uzmanlarının yasaların ne kadar harika olduğuna dair tüm anlatılarına rağmen, halk tavır olarak yanlış gördüğü bu duruma kafa tutmuştur.

Bu yüzden referandumda çıkan HAYIR’ı önemsizleştirmek veCtp milletvekili Birikim Özgür gibi ‘halk değişiklik istemedi, demek ki buna hazır değil’ gibi elitist yorumlar yapmak konuyu hala daha anlamamış olmanın veya anlamak istememenin bir getirisidir.

Çünkü durum bunun tam tersi.

Çıkan hayır halkın taleplerinin ne olduğunu ve nasıl bir siyasetin olmasını istediğine dair bir işaret.

İnsanlar artık kendi iradelerinin siyasete yansımasını istiyor.

Elçilik tarafından revize edilen ve mecliste hükümette kalma adına yapılan hesaplara göre şekillenen değişiklikleri kabul etmem diyor.

Kısacası Kıbrıslı Türkler anayasa değişikliklerine hayır diyerek aslında siyasete yön veriyor.

Bilinçli ve yekpare bir yön veriş olmasa bile, bu gerçekliği görmezden gelen ve halkın taleplerinden kopuk siyasetlerini sürdürmeye çalışanlar için bundan sonraki süreç çok daha zorlu olacak.

O yüzden içine girmiş olduğumuz yeni dönem farklı dinamikler üzerinden şekillenecek ve yeni yolların açılmasına zemin hazırlayacak.

 

Serdar Durukan

Baraka Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply